logo

“2023’e Doğru Türkiye’de STEM Gereksinimi” Raporu Açıklandı

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik

13 Haziran 2017 tarihinde STEM Projesi ile ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, “Günümüzde Sanayi 4.0 ve dijital dönüşümün etkileri ile birlikte finanstan sağlığa, enerjiden gıdaya tüm sektörlerin iş yapış biçimleri değişiyor. Var olan endüstriler baştan aşağı yeniden tanımlanırken, daha önce var olmayan yepyeni endüstriler doğuyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun bir çalışmasına göre nesnelerin interneti, ileri üretim teknolojileri, 3 boyutlu baskı, yeni enerji kaynakları iş yapış biçimlerini şimdiden dönüştürmeye başladı. Uzak değil sadece 3 yıl içinde ise ileri robotik ve otonom ulaşım, yapay zeka, biyoteknoloji ve genomiksin etkisini daha yakından yaşayacağımız öngörülüyor. Ezberbozan dönüşümden meslekler de nasibini alıyor. Meslekler ve işler giderek daha fazla beceri gerektiren bir dönüşüm içinde. Yine Dünya Ekonomik Forumu’nun bir çalışmasına göre, 2015 ile karşılaştırıldığında, Türkiye’de iş hayatı için gerekli görülen temel becerilerin % 41’i 2020 itibariyle değişmiş olacak. Dünyada dijitalleşme dolayısıyla bazı meslek ve iş alanlarının ortadan kalkması veya en azından dönüşmesi beklenirken yeni meslek alanlarının da ortaya çıkması öngörülüyor. Yaratıcılık gerektiren, rutin olmayan işler bu süreçte en avantajlı konumda olacak. Küresel rekabet ve teknolojik gelişmeler karşısında, iş dünyasında yenilik ve yaratıcılık kavramları eskisinden çok daha yaşamsal bir önem kazanıyor. Bu özelliklere sahip insan gücü ülkelerin en kıymetli kaynağı konumunda. Ülkemiz genç ve dinamik bir nüfusa sahip. Eğitim sistemindeki yaklaşık 18 milyon öğrencimiz, pek çok ülke nüfusunu aşan muazzam bir değer. İnsan kaynağımızı en iyi şekilde eğitmek, ülkemizi ileri taşıyacak en büyük güç olacak. Eğitim sistemimizin çocuklarımızı ve gençlerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlaması için

– analitik, yaratıcı, yenilikçi, eleştirel ve disiplinler arası düşünme

problem çözme, iletişim, işbirliği

başta olmak üzere, 21. Yüzyıl becerilerini kazandırması vazgeçilmez önemdedir. STEM eğitimi, 21. yüzyıl becerilerinin kazandırılmasını sağlayan bir eğitim yaklaşımı olarak ön plana çıkmaktadır. Uzun yıllardır TÜSİAD olarak eğitimin kalkınmanın en temel taşıyıcı unsuru olduğunu her fırsatta vurguluyoruz. Son üç yıldır ise özel olarak şu mesajı paylaşıyoruz: Eğitimde STEM yaklaşımı ve ekonomide STEM işgücü, ülkemizin gelişmesinde kritik öneme sahiptir. Çünkü STEM eğitimi ve işgücü, bilgi ekonomisi, dijital ekonomi, sanayi 4.0 kavramlarının olmazsa olmazı, adeta belkemiğidir. Nitekim bugün tanıtımı yapılacak olan ve PwC Türkiye tarafından hazırlanan “2023’e Doğru Türkiye’de STEM Görünümü” raporu da gelecek vizyonuyla ülkemizde STEM istihdam gereksinimine dikkat çekiyor. Teknolojiyle bütünleşmiş bir dünyada hızlı koşanlardan olmak için kamu, iş dünyası ve eğitim paydaşlarına önemli görevler düşüyor. Bu yıl başlarında açıklanan taslak müfredatlarda 21. Yüzyıl becerilerine ve STEM yaklaşımına yer verilmesi önemli bir adım oldu. Ülkemizde gün geçtikçe STEM eğitimi alanındaki çalışmalar artıyor, bununla birlikte iyi örneklerin hem sayısını hem de kapsayıcılığını geliştirmemiz gerekiyor. TÜSİAD olarak, STEM eğitiminin eğitim politikalarında önceliklendirilmesi ve okul öncesinden yükseköğretime kadar tüm eğitim kademelerinde hayata geçirilmesi gerektiğine kuvvetle inanıyoruz. Bir yandan, daha fazla sayıda ve yüksek nitelikte ar-ge uzmanları, mühendisler ve bilim insanları yetiştirmeliyiz. Diğer yandan, STEM insan gücünü ülkemizde tutabilmek, ülkemize katkısını maksimize etmek için eğitim kurumları ve iş dünyası olarak uygun ortamı da sunabilmeliyiz. STEM alanında dünyayı değiştiren buluşlara ve yeniliklere daha fazla sayıda gencimizin damga vurması ve gururumuz olmalarını ülke olarak sağlayabilmeliyiz. STEM konusunda atılabilecek adımların ulusal politika düzeyinde ele alınması ve eylem planlarında kamu, eğitim ve iş dünyasının işbirliği ile hızla ilerleme kaydedebiliriz. Bilgi ve inovasyon üzerinde şekillenecek olan geleceğin ekonomisi için “Önceliğimiz STEM’dir” diyoruz. İş dünyası olarak yenilikçi, araştırmacı, sorgulayan bireylerin yetişmesi için katkı vermeye, eğitim ve iş dünyası arasında STEM işbirliklerini güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi.

2023’e Doğru Türkiye’de Stem Gereksinimi

PwC tarafından TÜSİAD işbirliğiyle hazırlanan “2023’e Doğru Türkiye’de STEM Gereksinimi” başlıklı raporda, STEM alanlarının kritik rolüne değinilmiş, yenilikçiliğin temelini oluşturan STEM becerilerinin ekonomik büyüme bakımından taşıdığı öneme dikkat çekilmiştir.

STEM mezun sayısı anlamında global platformda Türkiye’nin gelişmiş ve gelişmekte olan bazı ülkeler arasında nerede yer aldığına ve Türkiye’nin STEM mezun sayılarının yıllar içerisindeki dağılımlarının nasıl değiştiğine yer verilmiştir. Ayrıca, PwC analizleri sonucunda STEM istihdam gereksinimine ilişkin öngörülerde bulunulmuş ve bu öngörüler doğrultusunda üniversitelerin STEM ile ilgili bölümlerinden mezun olup işgücüne katılması beklenen potansiyel çalışanlar ile sektör bazlı STEM istihdam gereksinimleri ortaya çıkarılmıştır.

STEM alanlarının önemi

Türkiye’nin dijital dönüşümü yakalayabilmesi ve sürdürebilmesi için yeterli sayıda kalifiye işgücüne ihtiyacı vardır. İş dünyası teknoloji, inovasyon ve dijitalleşme tarafından yönlendirilen global ekonomide yarışta kalabilmek için STEM becerilerine, yani fen (science), teknoloji (technology), mühendislik (engineering) ve matematik (mathematics) becerilerine sahip işgücüne ihtiyaç duymaktadır. Uluslararası alanda genel kabul görmüş bir STEM eğitim ve çalışma alanı sınıflandırması yapılmamış olmakla birlikte uzmanlar arasında STEM alanlarının fen (science), teknoloji (technology), mühendislik (engineering) ve matematik (mathematics) bilgilerini kullanmayı gerektiren alanlar olduğu konusunda bir fikir birliği söz konusudur. Fen alanları olarak uzay bilimleri, yer bilimleri, yaşam bilimleri (çevrebilimi, genetik, patoloji, beslenme vb.), fizik ve kimya; teknoloji alanları olarak bilgisayar bilimleri ve bilişim bilimleri (kriptoloji, programlama, yapay zekâ vb.); mühendislik alanları olarak mekanik, endüstri, elektrik, malzeme ve inşaat mühendislikleri; matematik alanları olarak ise cebir, geometri, istatistik ve oyun teorisi gibi alanlar sayılabilmektedir.

Teknolojik dönüşümün önemli bir rol oynadığı günümüz dünyasında üretken, girişimci ve buluş odaklı eğitim büyük önem taşımaktadır. STEM eğitiminin, disiplinler arası bakış açısı geliştirmesi, teorik bilgilerin uygulamaya dönüştürülmesine yardımcı olması, eleştirel düşünmeyi teşvik etmesi ve problem çözme becerilerini kazandırması nedeniyle eğitimin niteliğini geliştirmenin yanında iş dünyasının beklentilerine de cevap teşkil etmektedir.

STEM mezunları oranları

OECD tarafından en son 2014 yılında yayımlanan, alanlarına göre mezun verisi arasından seçilmiş bazı ülkelerin STEM mezunlarının toplam mezunlara oranları karşılaştırıldığında Türkiye’nin %17 olan STEM mezunlarının toplam mezunlara olan oranı Brezilya’nın (%16) ilerisinde yer alırken, ABD (%17), Avusturalya (%17) ile benzerlik göstermektedir. Bu ülkelerde STEM mezunlarının toplam işgücü içerisindeki payına bakıldığında ise 2014 yılında Türkiye’nin 27 baz puan ile analizde yer alan diğer gelişmekte olan ülkeler Brezilya (17) ve Meksika (26) baz puanlarından daha ileride olduğu görülmektedir. Bu ülkelerde STEM mezunlarının toplam işgücü içerisindeki payına bakıldığında ise 2014 yılında Türkiye’nin 27 baz puan ile analizde yer alan diğer gelişmekte olan ülkeler Brezilya (17) ve Meksika (26) baz puanlarından daha ileride olduğu görülmektedir.

STEM istihdam gereksinim analizleri

Türkiye’deki sektörler “İmalat, İnşaat, Dağıtım ve Nakliye, Birincil Sektör ve Kamu Hizmetleri, Ticari ve Diğer Hizmetler ve Pazar Dışı Hizmetler” olmak üzere altı ana sektör altında toplanmıştır. Her bir sektör için 2023 dönemine yönelik STEM istihdam gereksinimleri belirlenmiş ve öngörüler oluşturulmuştur.

2013-2016 döneminde sektör bazlı STEM mezunlarının istihdama oranlarının sırası ile imalat sektöründe 57, inşaat sektöründe 36, birincil sektör ve kamu hizmetlerinde 37, dağıtım ve nakliye sektöründe 10, ticari ve diğer hizmetlerde 39 ve pazar dışı hizmetlerde 13 baz puan seviyelerinde bulunduğu gözlemlenmektedir. STEM alan mezunlarının büyük oranda ilgili sektör dışı iş kollarında ekonomiye katkıda bulundukları görülmektedir. Bunun bir sebebi olarak Türkiye’de STEM alanı farkındalığının yeteri kadar oluşmaması ve eğitim gören öğrencilerin yetkinliklerini kullanabilecekleri alanlara ilişkin yeterli bilgi sahibi olmamaları gösterilebilir. Buna ek olarak, kariyer seçimleri ve beklentilerinde farklılıklar olması ve alınan eğitimin iş kollarındaki karşılığının kişilerin taleplerini karşılar nitelikte bulunmaması da söz konusu etmenler arasında sayılabilmektedir.

PwC analizlerine göre, 2023 yılı için tüm sektörlerdeki toplam istihdamın yaklaşık 34 milyonu bulması ve bunun yaklaşık 3,5 milyonunun STEM istihdamı olması beklenmektedir. 2016-2023 döneminde STEM istihdam gereksiniminin 1 milyona yaklaşacağı ve bu ihtiyacın yaklaşık olarak 300 bininin yani yaklaşık % 31’inin ise karşılanamayacağı öngörülmektedir. Bu açıkta en büyük payı alan sektörler “Pazar Dışı Hizmetler1” (% 91 açık) ve “Ticari ve Diğer Hizmetler2” (% 66 açık) olarak öne çıkmaktadır. 2016 – 2023 döneminde “Pazar Dışı Hizmetler”de yaklaşık 490 bin STEM istihdam artışı karşısında 450 bin STEM açığı ve Ticari ve Diğer Hizmetler sektöründe 182 bin STEM istihdam artışı karşısında 120 bin STEM açığı öngörülmektedir.

Neler Yapmalıyız?

– Dijital dönüşüm ve sanayi 4.0 (d)evriminin giderek daha fazla gündemde olacağı bir dönemde STEM konusunun önceliklendirilmesi önem taşımaktadır.

– Türkiye’de ihtiyaç duyulan STEM işgücünün sağlanması için devlet, eğitim ve iş dünyası gerekli politika, programlar ve eylemler için birlikte hareket etmelidir.

– STEM eğitim yaklaşımının okul öncesinden başlayarak tüm eğitim kademelerinde hayata geçirilmesi ve eğitimde kalitenin yükseltilmesi büyük önem taşımaktadır. Yaratıcı, yenilikçi, analitik ve eleştirel düşünen, problem çözme becerileri yüksek bireyler yetiştirilmesi için müfredatta, eğitim yöntemlerinde ve öğretmen eğitiminde iyileştirmeler fayda sağlayacaktır.

– Yükseköğretimde eğitim içerikleri iş dünyasının ihtiyaç ve beklentilerini karşılayacak şekilde ve iş hayatına uyum gözetilerek zenginleştirilmeli ve üniversite ile sanayi arasında iş birlikleri artırılmalıdır.

– STEM mezunlarının olabildiğince STEM alanlarına yönlendirilmesi, teknoloji ve inovasyon alanında ihtiyaç duyulacak nitelikli işgücünün karşılanması bakımından önemlidir.

– Şirketlerin, Ar-Ge yaparak ve risk sermayesi sağlayarak yenilikçi bir ortam oluşturmada oynadıkları önemli rolü devam ettirerek STEM eğitimine yatırım yapmak konusunda daha aktif rol almaları ve STEM becerilerini destekleyerek küresel rekabet adına gerekli adımları atmaları gerekmektedir. STEM iş alanlarının artmasını sağlayacak çalışmaların (örn. Ar-Ge yatırımları, Ar-Ge’nin tabana yayılması vb.) hızlanarak devam etmesi de önemlidir.

– Şirketler iş hayatında gerekli olan STEM profillerini oluşturarak, ihtiyaç duyulan işgücü hakkında daha fazla bilgi sağlayarak, iş ve staj imkanları sunarak öğrencilerin çalışma yaşamına daha iyi hazırlanmaları için fırsatlar yaratabilir.

– Türkiye için işgücü içerisinde ne kadar STEM çalışanının yer aldığı ve bu çalışanların dağılımlarının sektörel bazda nasıl olduğuna dair analizler gerçekleştirilmelidir. Türkiye’de yer alan mevcut STEM mezunu sayısının artışına yönelik gerekli kapasite artış planlaması hayata geçirilmelidir. TÜİK, İŞKUR, YÖK, Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversitelerle ortak çalışma grupları oluşturularak veri kalitesinin STEM verilerini içerecek şekilde artırılması ve detaylandırılması sağlanmalıdır. Ayrıca şirketlerin de kamu kurumlarına veri sağlayıp öngörülerini paylaşması ile kanıta dayalı ve uygulamadan gelen bilgilere dayanarak kamu politikalarının oluşturulmasının desteklenmesi sağlanabilir.

– STEM alanlarına yatırım yapılması dünyada son dönemlerde öne çıkmakla birlikte, bu konu üzerinde uzun zamandır birçok girişim yer alıyor ve sürekli olarak yenileri ortaya çıkmaya devam ediyor. STEM eğitiminin ve STEM işgücünün gelişmesi için gereken adımların ulusal politika düzeyinde ele alınarak kamu tarafından desteklenmesi, kamu, eğitim ve iş dünyasının işbirliği ile eylem planlarının hayata geçirilmesi ve ilerlemenin yakından takip edilmesi gerekmektedir.

Etiketler: » » »
Share
2551 Kez Görüntülendi.