“Dostluk ve Estetik” Karma Resim Sergisi Açıldı

Küratörlüğünü Reyhani Akan’ın yaptığı Türkiye, Avustralya, Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Endonezya, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Almanya, Uruguay, Kosova ve ABD’den yaklaşık 30 sanatçının 90 eserinin yer aldığı “Dostluk ve Estetik” adlı karma resim sergisi 15 – 20 Şubat 2016 tarihleri arasında İstanbul Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi Çetin Emeç Sanat Galerisi’nde ziyaret edilebilir.

Sanatçı ve sanat eğitimcisi Reyhani Akan ile Bakırkoy’lü minyatür ve tezhip sanatçısı Sabriye Şeker ve Şeker Sanatevi’nin birlikte organizasyonunu yaptığı, Bakırköy Belediye Başkanlığı Kültür Müdürlüğü ve İstanbulspor Vakfı’nın destekleriyle gerçekleşen uluslararası serginin açılış kokteyli 15 Şubat’ta sanatseverlerin ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleşti.

Sergide Türkiye’den Süleyman Saim Tekcan, Sabriye Şeker, Tolga Ayvazlar, Ahmet Atan, Reyhani Akan, Bangladeş’den Asmita Alam Shammy, Md. Anisuzzaman, Joya Sharin Haque, Kamruzzaman, Soul Hacha, Hindistan’dan Parag Roy, Paula Sengupta, Jayanta Naskar, Srikanta Paul, Avusturalya’dan Clive Barstow, Amanda Allerding, Paul Uhlmann, Pakistan’dan Ayesha  Durrani, Iram Zia  Raja, Rahim Baloch, Anam Bhatti, Anas Ghauri, Endonezya’dan  Ketut Suwidiarta, Wayan Gede Budayana, Bulgaristan’dan Emanuela Kovach, Vassil Kolev –Vassilo, Dimo Kolibarov, Amerika Birleşik Devletleri’den J.Barry Motes, Kosova’dan Ethem Baymak, Almanya’dan Gabriele Schaffartzik, Marion Albrecht, Bosna Hersek’den Mirsad Smajović Mirza ve Uruguay’dan Martin Verges Rilla ve Diego Cousillas’ın eserleri yer alıyor.

Reyhani Akan organizasyonun konsepti ile ilgili olarak “Sergideki eserlere sanat sosyolojisi, sanat felsefesi ve sanat estetiği alanlarından bakıldığında eserlerin derin anlamlar taşıdığını görmekteyiz. Her bireyin ayrı bir güzellik anlayışı olduğu gibi toplumların ve milletlerin de kendine özgü estetik bakış açıları vardır. Bu sergimizde eserler, kültürlerin üstün zevkteki izlerini taşımakla beraber olağanüstü tarihsel kimliklerinin zenginliğini yansıtmaktadır. Sergide bulunan ülke ilişkilerine genel anlamda baktığımızda aralarındaki dostane ilişkilerin çok eskiye dayandığını görüyoruz. Tarihten gelen köklü ve derin bağları olan bu ülkeler birbiriyle birçok ortak kültürel öğede buluşmaktadır. Katılımcı ülkelerin pek çoğu binlerce yılı aşan, üst düzeyde, gurur duyulacak bir sanat birikimine sahiptir. Bu sergiyle sanatçılar gelecek nesillere yeni ufuklar açacaklardır. Terör ve savaşa sanatla karşı koyarak dostluk ve barışın temellerini estetik ifadeyle daha güçlü atmanın gayreti içinde olacaklardır.

Serginin küratörü olarak sanatçı listesini oluştururken farklı bakış açılarına sahip özgün sanatçıları belirledim. Ayrıca görsel sanatlar dünyasında çalışmalarını takip ettiğim, alanında profesyonel ve akademik olandan genç kuşaklara; akademisyenden henüz adından yeni bahsettirenlere kadar geniş bir açıdan bakmaya çalıştım. Sanatçılar, sergideki eserleriyle tarihi, politik, dini, folklorik, mitolojik, yerel, evrensel, mistik, destansı, masalsı, ikonik, spiritüel temaları, kendine özgü bir anlatım biçimiyle figüratif, soyut ya da deneysel biçimlerde ele alıyor. Sanat mirasından ve gelenekselden esinlenerek yeni boyutlara ulaşabilmeyi hedefleyen katılımcı sanatçılar medeniyetler arası dostluk köprüsü kurarak geleceğin nasıl inşa edilebileceğini izleyiciye sunuyor. Kimi zaman çağdaş sanatçıları geleneksel teknik ve bakış açısından modern ifadelere giden süreci nasıl yorumladıklarını irdeleyeceğiz.

Resimden fotoğrafa, yerleştirmeden grafik-özgün baskı sanatlarına uzanan bir çeşitlilik içinde, sanatçıların farklı dönemlerinden çalışmalar görmekteyiz. Sergi, güncel sanata eleştirel bakış açısıyla da önem kazanıyor. Bu sanatçıları bir araya getiren ortak zemin ise, bugün çağdaş sanat dünyasının tartıştığı önemli konuları estetik bakış açısından irdelemek. Çok kısa zamanda oluşturulan sergi projesi süresince duyduğumuz heyecan, inanç ve sevgi duyguları bizim için çok önemli. Farklı sanat disiplinlerini ve duyguları aynı çatıda toplayan sergi, barış dolu güzel bir dünyaya kapılar açmayı amaçlamaktadır. Sergide, günümüzde tüm insanlığın ihtiyaç duyduğu dostluk ve güzellik duygularını ön plana çıkarmayı hedefliyoruz. Ayrıca dünya genelinde güncel sanat platformunda iddialı yapıtları bir araya getirerek profesyonel bir katalog oluşturmak istiyoruz. Özellikle doğu-batı medeniyetleri arasında bir köprü vazifesi gören Türkiye’de kültür ve sanatın kalbi dostlukla, umutla ve barışla atacak. 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmiş olan İstanbul’ da dünyanın önemli sanatçılarını ve eserlerini bir araya getirmekten onur duyuyoruz. Türkiye’nin en kalabalık, ekonomik ve sosyo-kültürel açıdan en önemli şehri olan İstanbul’un güler yüzlülüğünü, misafirperverliğini ve muhteşem tarihi değerlerini sanatçı konuklarımızla paylaşmak istiyoruz” dedi.