Son Dakika
BJK SuperApp’in Lansmanı Gerçekleşti
Turkcell Mobil Uygulamasını Yeniledi
Siber Saldırılarda Sisteme Sızan Kötü Amaçlı Yazılımların Kullanımı Yüzde 168 Arttı
Yandex Reklam Tercihleri Araştırması’nın Sonuçları Belli Oldu
Özel Sanal Gerçeklik Müzesi Müzeverse Kapılarını Ziyaretçilere Açtı
Gastromasa Gastronomi Konferansı İstanbul’da Gerçekleşti
Cep telefonunun Türkiye’de hayatımıza girmesi son 20 yıla dayanıyor. Türkiye’de GSM şebekesi üzerinden ilk telefon görüşmesi 1994’de Başbakan Tansu Çiller ile Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel arasında gerçekleşti. Türkiye’deki ilk GSM operatörümüz Turkcell oldu. Turkcell’in ardından Telsim de iki ay sonra hizmet vermeye başladı. İlk olarak 2G ile başlangıç yapan sayısal veri akışı çok daha büyük geniş bant veri transferine olanak sağlayan 3G ile şu an için yoluna devam ediyor.
Aslında 3G teknolojisi 3. Nesil GSM hizmetlerine verilen genel bir isim. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından Üçüncü Nesil (3G) Mobil Telekomünikasyon Teknolojisi olarak geliştirilmiş. 3G teknolojisinin ülkemizde 2009 yılından itibaren kullanılmaya başlamasıyla birlikte mobil cihazlar yoluyla yüksek hızda internet bağlantısı yapılabilir hale geldi. Böylece kullanıcı mobil durumdayken hem ses hem de veri iletimini çok rahat bir biçimde ve yüksek hızlarda yapabilir oldu.
3G teknolojisine sahip akıllı telefonların kullanımı ile hayatımızda çok şey aniden değişti. Artık yüksek hızdaki internete ister cep telefonundan, ister bilgisayardan, canımızın istediği her yerden mobil olarak bağlanabilir hale geldik. Görüntülü telefon görüşmesi yapmak, 1970’li yıllarda olduğu gibi bir bilim-kurgu filmi efekti olmaktan çıkarak günlük hayatımızın bir parçası haline geldi. 3G teknolojisi ile mobil olarak artık istediğimiz TV’yi, istediğimiz videoyu izler ve dilediğimiz müziği de internet üzerinden kolayca dinler olduk. Özellikle akıllı telefonların gelişmesiyle günlük hayatımızı kolaylaştıran birçok mobil uygulamayı tek tıklama ile kullanmaya başladık. Hava durumundan trafik durumuna, son dakika haberlerinden gelişmiş navigasyon uygulamalarına kadar yüzlerce uygulama da zaten satın aldığımız akıllı telefonların üzerinde hazır olarak kullanımımıza sunuldu.
Artık ofiste veya evde olmadan e-postalarımızı kontrol ediyor, sunumlarımızı çok büyük bir hızla paylaşıyor, hatta iş toplantılarımızı video konferans görüşmesi biçiminde 3G kullanarak yapıyoruz. Sosyal ağlar yoluyla yaşadıklarımızı an ve an paylaştığımız gibi çevremizde ve tüm dünyada olup biteni de yine anlık olarak görebiliyoruz. Tüm yaşam tarzımız ve alışkanlıklarımız değişti. Mesela cüzdan taşımamaya başladık. Ödemelerimizi cep telefonumuz üzerinden yapar olduk. Mobil bankacılık hizmetlerini kullanarak neredeyse bankaya gitmeyi unuttuk. Tüm bankacılık işlemlerini hem hızlı hem de güvenli olarak cep telefonuımuzdan veya mobil cihazlarımızdan çok büyük bir rahatlıkla yapabiliyoruz.
Cep telefonumuz üzerinde çok yüksek kalitede video izlemeye, müzik dinlemeye ve oyun oynamaya başladık. Kitap okuma alışkanlıklarımız bile değişti. TV programlarını hatta maçları bile cep telefonumuzdan izler olduk. Yakın gelecekte hastaneye bile gitmemize gerek kalmadan tansiyon, nabız ve şeker durumu bilgilerini doktorumuza ulaştırabileceğiz. Cep telefonumuza öyle bir alıştık ki yatarken bile telefonumuz el ile ulaşabilme mesafesinde duruyor. Evden çıkarken kazara unuttuğumuzda ise neredeyse bizim için hayat duruyor.
Bu kadar bağımlılık sonrası insanın aklına birçok soru takılıyor. Bir cihaza bu denli bağımlı olmak ne kadar doğru? Bazen de insan kendine sormak istiyor: “Acaba bizler teknoloji esiri modern köleler miyiz?”
Aykut Altındağ
Genel Yayın Yönetmeni
www.maxihaber.net
Hashtag: #aykutabiburada
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları