Son Dakika
Selen Erdurak, Karel Kurumsal İletişim Direktörü Oldu
UPTION, MoneyGram’ın Türkiye’deki İlk Mobil Cüzdan İş Ortağı Oldu
KAGİDER, FEM Sertifikalı Kurumlar İle Kurumsal Üyelerini Bir Araya Getirdi
Elektriğin Bugünü ve Geleceği Electricity Eurasia Fuarı’nda Ele Alınacak
Red Hat Summit Connect İstanbul’da Gerçekleşti
6. Hizmet İhracatının Şampiyonları Ödüllerini Aldı
Uzay teknolojilerinin gelişmesi tüm tüketici elektroniği piyasasında bir kuantum sıçraması etkisi oluşturdu. Diğer bir deyişle, çoklu disiplin bir araştırma usulü gerektiren uzay seyahatleri ve teknolojileri sebebiyle insanoğlu yeni bilimsel bir çağa adım attı. Her geçen yıl ortaya çıkan yeni teknikler ile yarım yüzyıldaki ilerlememiz belki de 20 yüzyılın toplamına bedel. Bazı araştırmacılar bu kadar hızlı bir teknolojik gelişim ve evrimin dünyanın sonunu iki asır içerisinde getirebileceğini düşünüyorlar. Bu fikirlerinin temelinde yatan güçlü kanıt ise insanoğlunun ahlaki ve toplumsal bozulmaya karşı olan meyli. Bu eğilim, bir de teknoloji ile birleştiğinde yıkımın kaçınılmaz olacağını düşünen bilim insanları mevcut. Son elli yılda komşu gezegenlere seyahat edebilmemizi sağlayan teknolojinin katlanarak hızlanması durumunda çok daha tehlikeli bazı buluşlara imza atacağız. Örneğin daha güçlü nükleer reaktörlerin kullanımı, bir noktada karadelik oluşturma, çok yüksek enerji miktarlarını depolama gibi zorunluluklar nedeniyle teknoloji üzerindeki hâkimiyet zamanla bir kaosa dönüşebilecek. Çünkü teknolojik cihazlar her ne kadar yapay zekâya sahip olsalar da düzenli olarak kontrol edilmeleri ve bakıma girmeleri gerekiyor. Elbette teknolojiyi kullanan güçlerin hangi amaçla kullanacakları da diğer bir soru işareti olarak karşımıza çıkıyor.
Moore yasasına göre, mikroişlemciler içindeki belirli bir alanı kaplayan transistör sayısı her yıl aynı alan içerisinde iki katına çıkacaktır. Aslında günümüzdeki teknolojik gelişim hızına bu pencereden bakabiliriz. Belirli ürün gruplarındaki değişim takip edilemez durumda. 2000’li yılların başında cep telefonlarının yaygınlaşması kendi pazarını oluşturdu ve şu anda bilgisayar işlemcilerinden daha hızlı işlemcilere sahip telefonlar kullanabiliyoruz. Giyilebilir eşyalar en popüler alışveriş konusu olmaya başladı. Saatler ve gözlüklerden sonra şimdi de elektronik cihazları şarj edebilen ve aktarım yapabilen gömlek ve ceketler piyasaya sürülecek. Serbest piyasa koşulları sayesinde bir çok ürün resmi kanallar veya gri ithalat yoluyla Türkiye’de bulunabiliyor. Elbette pazara giriş fiyatı herkese hitap edecek düzeyde olacak şekilde değil. Örneğin ilk çıktığında Apple marka akıllı saatler bugünkü Türkiye’deki satış fiyatının üç katına alıcı buldu. Yeni teknolojileri ilk defa kullanma isteği ve bunun getireceği prestij maliyetli olabiliyor.
Ülkemizde İETT en son teknolojileri otobüslerde kullanma konusunda çok cesur davranıyor. Örneğin kablosuz internet hizmeti, akıllı durak ve araç içi şarj imkânı birçok gelişmiş ülkede bile henüz deneme aşamasında olan uygulamalar. Türkiye geçtiğimiz yıldan bu yana otobüslerde adı geçen teknolojileri kullanıyor. Otobüs filosundaki araç sayısını ve araçların sefer sıklıklarını da arttırırsa, dünyadaki en iyi toplu taşımacılık hizmeti ünvanını bile alabilir.
Son olarak, bilgisayar ve telefonlara giderek bağımlı olduğumuz bugünlerde hayatımıza girmek üzere olan çok önemli bir cihaz daha var. Hatta gelecek on yılın en büyük eğlence icadı olabilecek bir cihaz! Sanal gerçeklik gözlükleri ve kaskları, teknoloji firmalarının hayallerini süsleyen yüksek kar marjlarını sağlayabilecek yegâne oyuncaklar olabilir. Teknoloji devlerinin neredeyse tamamının sanal gerçeklik gözlükleri ile ilgili en az bir büyük projeye sahip olduklarını söylememiz gerekiyor. Henüz fiyatlarının yüksek olması nedeniyle ev kullanıcıları için ideal olmasa da, ilk satılan kişisel bilgisayarın 55.000 dolar olduğu düşünüldüğünde çok kısa zaman içerisinde yoğun rekabetten dolayı herkesin sahip olabileceği bir fiyat düzeyine erişeceği tahmin ediliyor. Sosyal medya ve internetin gerçek dostlukları ve aile ilişkilerini zedelediği için insan ilişkilerini zayıflattığı iddia ediliyordu. Sanal gerçeklik birkaç seneye kadar tüm evleri ele geçirdiğinde, asıl o zaman ne kadar yoğun bir asosyalleşme olacağına hep birlikte tanıklık edeceğiz.
Etiketler: Erkut Altındağ » karadelik » kuantum » Moore YasasıİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları