logo

Boşluk Dolduran Gazeteciler

Aykut Altındağ

Aykut Altındağ
aykut@maxihaber.net
Boşluk Dolduran Gazeteciler

Online yayınlar ve bu yayınlarda çalışan Muhabir, Editör, Haber Müdürü, Yayın Yönetmeni vs. hayatlarını idame ettirecek gelirleri nereden kazanırlar veya başka bir deyişle bu değirmenin suyu nereden gelir bilir misiniz? Eğer dededen, babadan kalma bir servetleri veya yaptıkları ikinci bir işleri yoksa tek bir gelir modelleri vardır, o da yayının aldığı reklamlardır. Yayın çok özel haberlere veya çok başarılı röportajlara imza atsa bile reklam alamayan yayının kendini sürdürebilme ve yaşama şansı yoktur.

Hele bir de “şeytanlık” yaparak bir haberi 10 sayfaya bölmüyor, her sayfada haberi okurken defalarca sayfayı yeniden yükletmiyor, abuk subuk konulara “Son Dakika” başlığı atmıyor, orası burası açık hatunlardan onlarca sayfalık galeriler yapmıyor ve “Kimin taraftarı daha fazla” gibi provoke edici anketler düzenlemiyorsanız, sadece sitenize gelen kadar sayfa gösterimi yapabilirsiniz. Okuyucularınızın da yazdığınız haberi, röportajı veya köşe yazısını anlamak için biraz bilişim jargonundan anlaması ve standart bir zekaya sahip olması gerektiğini düşündüğümüzde elinizde tek bir gerçek kalır; o da sizi okuyan kişilerin sadece yazdığınız konuyla ilgili yani reklam ajanslarının “hedef kitle” dediği bir kesim olduğudur.

Her reklam verenin aslında sorması gereken soru şudur: “Çok fazla tekil ziyaretçi ve sayfa gösterimi alan site mi yoksa çok daha sınırlı sayıda ama doğru hedef kitleye ulaşan site mi mesajı en doğru olarak iletir? Elbette işin doğru olanı hedef kitleye ulaşan, çok fazla erişim alan sitelerdir. Türkiye’de gerçekten doğru hedef kitlesine ulaşmayı başaran, çok büyük erişimi olan başarılı online yayınlar var. Onlar zaten belirli bir kurumsal büyüklüğe ulaşmış durumda ve reklam pastasından büyük payları potansiyel güçlerini kullanarak alabiliyorlar. Fakat çok büyük kitlelere ulaşmayan ama kısıtlı da olsa hedef kitleye ulaşan yayınların reklam pastasından neredeyse hiç pay alamamaları da sektörün dinamiklerinin gelişimi açısından bir hayli düşündürücü.

Ülkemizde Bilişim Sektörü’nde basın toplantısı düzenleyen firmaların çok büyük çoğunluğu tanıttıkları ürün ve hizmetleri kamuoyunun anlayabileceği haberleri yapabilmesi için belli bir eğitim, tecrübe ve bilgiye vakıf, anlatılan ürünün teknik detaylarını anlayabilecek donanıma sahip olan gazetecileri çalıştıkları yayınları adına sürekli toplantıya çağırırlar. Sektörümüz çok büyük olmadığı için bilişim konusunda haberleri kaynağında takip eden toplamda 10-15 yayın sürekli olarak toplantılara çağrılarak haber ve röportajlarıyla ürün veya hizmetin tanıtılmasına büyük katkı sağlarlar.

Basın toplantılarına çağrılan bütün yayınlar normalde eşittir. Fakat firmalarca yapılan reklam medya planlamasında sürekli aynı yayınlara büyük bütçeler ayrılması, aynı toplantıya çağrılan diğer yayınlara “Sıfır Bütçe” veya “Sadaka Bütçe” verilmesi sektörün en büyük ve acilen düzeltilmesi gereken sorunudur.

Bizler sizin basın davetlerinize icabet eden, sürekli haberlerinizi yapan, bilişim konusunda uzman, eğitimli ve tecrübeli gazetecileriz. Bu yayınları sürdürebilmek, kurumsal bir yapıda devam edebilmek ve fatura kesebilmek için şahıs veya limited şirketler olarak hizmet veriyoruz. Hepimizin çalıştığı büyük, küçük veya home ofislerimiz var. Sabit giderlerimiz, sigorta giderlerimiz ve yönetim giderlerimiz mevcut. Bizi toplantılarınıza çağırıyorsunuz, kar demeden, kış demeden, sıcak demeden, şehir dışı demeden koşup geliyoruz, çok ciddi zaman ve mesai harcıyoruz. Kimi zaman röportaj, kimi zaman özel haber, fotoğraf ve video çekimleri yapıyoruz. Kendimizi basın toplantılarında her yayınla ve her gazeteciyle eşit hissettiriyorsunuz. Sonra gel zaman git zaman görüyoruz ki bizler sadece varlıklarıyla boşluk dolduran gazetecileriz. Yayınlarına reklam bütçesi ayırmadığınız, ayırmayı hiç düşünmediğiniz, yurtdışı organizasyonlarınıza davet etmediğiniz ve davet etmeyi hiç düşünmediğiniz. Hatta bazen “düzenlediğimiz basın toplantılarına gelip yiyip-içip eğleniyorsunuz, daha ne istiyorsunuz. Reklamı biz istediğimiz mecraya veririz. Bizim tasarrufumuzda…” diye düşündüğünüzü düşündüğümüz.

Özetle, biz sizlerin düzenlediğiniz her basın toplantısında görmek istediğiniz, soru soran, işi bilen, katıldığı toplantıdan sonra haberini yapan, boşlukları çok güzel dolduran ve aleyhinize yazmadığımız sürece hep toplantılarda boşlukları doldurmamızı isteyeceğiniz kişileriz. Arayıp soruyor ve gönlümüzü hoş tutuyosunuz. İş reklam bütçesi ayırmaya geldiğinde veya yurtdışında bir organizasyon olduğunda birden sesiniz soluğunuz kesiliyor, telefonlara bile çıkmıyorsunuz. Sonra birden basın toplantısı zamanı geldiğinde kısır döngümüz yeniden başlıyor. Böyle devam ederse yakında boşlukları doldurmaya tecrübeli ve eğitimli gazeteci bulamayacaksınız. O gün gelene kadar boşlukları doldurmaya devam…

Bu ayki yazımı Dostoyevski’nin bir deyişi ile tamamlıyorum. “İnsanın ruhunu yücelten acı, ucuz bir mutluluktan daha değerlidir”.

Aykut Altındağ
Genel Yayın Yönetmeni
www.maxihaber.net
Hashtag: #aykutabiburada

Etiketler: » »
2182 Kez Görüntülendi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Cep Telefonunuzu Şarj Ederken Nelere Dikkat Etmelisiniz ?

    01 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Cep telefonunuzu şarj ederken telefonunuzdan daha fazla verim alabilmek için bazı konulara dikkat etmelisiniz. Çünkü günümüzde cep telefonları modern yaşamın bir parçası haline geldi. Telefonların doğru bir biçimde şekilde şarj edilmesi cihazın performansını arttırır. Dahası ekonomik ömürlerini de uzatır. Telefonunuzu Şarj Ederken İşte size şarj ederken dikkat etmeniz gereken bazı temel bilgiler Güvenli Bir Yerde Şarj Edin Telefonunuzu şarj ederken ıslak alanlardan ve çevresinde su bulunan yerlerden uzak durun. Özellikle kablonuzda hasa...
  • Sosyal Medyada Dunning-Kruger Etkisi

    01 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Sosyal medya, günümüzde bireylerin düşüncelerini, duygularını ve bilgilerini paylaşmaları için popüler bir platform haline geldi. Fakat bazen sosyal medya üzerindeki tartışmalar ve bilgi paylaşımları Dunning-Kruger etkisi ile açıklanabiliyor. Sosyal psikologlar David Dunning ve Justin Kruger’ın ortaya çıkardığı bu önyargı ile kişiler bir hayalî üstünlüğün bilişsel önyargısı ile ilişkilendiriyorlar. İnsanların yetersiz olduğu durumları fark edememesi hali olarak da açıklanabilir. Bu durumda olan insanların yeterlilik düzeylerini nesnel olarak de...
  • DJI Air 3: İki Ana Kamera İle Geldi

    01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları

    Yeni DJI Air 3, çığır açan ikili ana kamera sistemiyle dikkat çeken bir drone. DJI Air 3, 46 dakikaya varan uzun pil ömrü ile de öne çıkıyor. Gelişmiş pil teknolojisi sayesinde tek bir şarjla uzun süreli uçuşlar mümkün olurken, pilin hızlı bir şekilde şarj olabilmesi de özel bir ayrıntı. Bu gelişmeler sayesinde DJI Air 3'ü uzun uçuşlar yapmak isteyenler için ideal bir seçenek haline getiriyor. Ayrıca Air 3, her yöndeki engelleri hem algılıyor hem de bunlardan kaçabiliyor. Kullanılan çift kamera, daha uzun uçuş süreleri ve gelişmiş güvenlik gibi...
  • YouTube’da Herkese Açık Kullanıcı Adı Nedir?

    01 Ekim 2022 Köşe Yazıları

    YouTube’un herkese açık kullanıcı adı, kullanıcıların sizi bulmasına ve sizinle bağlantı kurmasına yardımcı olan yeni bir özellik olarak dikkat çekiyor. Kanal adından farklı olarak, herkese açık kullanıcı adı her içerik üretici için benzersiz olacak. Böylece YouTube'da kişiye özgü kimliğinizi daha kolay oluşturursunuz. Kullanıcı Adları ve Kanal URL'leri Herkese Açık Olacak Herkese açık durumda olan kullanıcı adınız kanal URL'lerinde görünecek. Kişiselleştirilmiş olan URL, herkese açık kullanıcı adı için genel olarak belirleyici olacak. Herk...