Son Dakika
Bu yıl tablet bilgisayarların piyasada hâkimiyet kurduklarını yakından takip ediyoruz. Dizüstü bilgisayarların yerine geçebilecek harika bir alternatif ürün oldukları için mi yoksa dokunmatik giriş paneline sahip oldukları için çekici gelmelerinden dolayı mı bilinmez, kısa zaman içerisinde etrafımızda daha fazla tablet bilgisayar göreceğimiz kesin gibi duruyor. Teknoloji birçok faaliyetimizi hızlandırmasının ve kolaylaştırmasının yanında bazı yan etkileri ile birlikte geliyor. Artık çok çekirdekli ve hiper hızlı bilgisayarlarımız ile daha hızlı işlem yapıp mobil olarak esneklik sağlıyoruz, bununla birlikte daha asosyal bir kişiliğe bürünüyor ve insanlara sosyal paylaşım siteleri üzerinden mesajlar atıyor, dostluklar kuruyor ve kavga ediyoruz. Gerçek hayatta binbir zorlukla kurduğumuz dostlukları internet üzerinden birkaç saniye içerisinde paramparça edebiliyoruz. Ne kadar cesurca değil mi? Çünkü bir insanın suratına bakarak konuşmak ve anlaşmak bizim için çok zor, telefonda veya internet üzerinden savaşmak çok daha kolay! Bütün cihazların işlerimizi bu kadar kolaylaştırdığı bir dünyada zoru başarmaya çalışmaya ne gerek var?
Sene sonuna doğru yenilikçi bazı elektronik ürünlerin tüketici piyasasına sürüleceği haberleri gelmeye başladı. Oyun konsolları konusunda çok iddialı bir döneme girmek üzereyiz. Özellikle Kickstarter üzerinden de desteklenen bazı projeler kapsamında sanal gerçeklik – virtual reality- başlıkları adı verilen yeni nesil görüntü kaskları popüler hale gelmeye başlayacak, tıpkı bir dönemin Walkmanleri gibi özellikle de genç nüfusun çok rağbet edeceği bir eğlence cihazı olarak karşımıza çıkacak. Bütün bu gelişmelerin işaret ettiği tek bir ortak nokta var; insanların içerisinde insanlar birbirlerine bakmayacaklar, ilgilenmeyecekler, konuşmayacaklar. Herkes cep telefonlarından internete girecek, tablet bilgisayarlarından rapor yazacak, sanal ekranlı kaskları ile sinema izleyecekler. Ancak kimse birbirine bakmayacak, görmeyecek veya konuşmayacak. İş bu noktaya gidiyor, hem de hızla! Özellikle 1980’li yıllarda kullanılan bir anekdot vardı; dünyada süper güçlerin özellikle uzay araştırmalarında kullanılan yeni teknikler ve askeri teknolojiler 10-15 yıllık süre içerisinde tüketici piyasasına kadar ulaştığı idi. Robotlar, lazerler, süper işlemcili bilgisayarlar ve daha birçok örnek için bu hikaye anlatılırdı. Evet, teknoloji kimsenin hayal bile edemeyeceği bir şekilde evrimleşti, hayal gücümüzün de ötesine geçmeye başladı. Ancak teknoloji insan ilişkilerinin ve duygularının önüne geçmeye ve cep telefonlarımızın dokunmatik ekranları büyüdükçe bizlerin kalbi küçülmeye başladı. Teknolojinin hayatın kendisi olmadığı, sadece hayatı kolaylaştırdığı gerçeğini hiçbir zaman unutmamalıyız. Ailenizle, dostlarınız ile birlikteyken bırakın şu cep telefonunu elinizden, karşınızdaki insanın yüzüne bakın, ona gülümseyin. Duygularınızı hissettirin ve onunla konuşun. Elektronik aygıtların hiçbir beşeri ilişkiyi ve buna bağlı oluşacak gerçek samimiyeti gölgelemesine izin vermeyin.
Bu makalenin sonunda duygusal bir mesaj verileceğini düşüyorsanız tahmininizi gözden geçirmeniz gerekecek. Çünkü okuduğunuz bu yazı sadece teknoloji ile ilgili basit bir soruyla bitiyor: Şu anda tüketici piyasasında geçerli olan teknoloji trendi, bundan 10-15 sene öncesine ait bazı askeri ve uzay teknolojilerinin bir yansıması ise, bu teknolojilerin kaynağı hangi zaman diliminden ve daha da önemlisi nereden geliyor?..
Yrd. Doç. Dr. Erkut Altındağ
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Beykent Üniversitesi
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları