Son Dakika
OPPO, Find X8 ve Find X8 Pro’yu Tanıttı
Mercedes-Benz Güvenlik Sistemleri Geleceğin Güvenliğini Bugünden Sunuyor
Make-A-Wish Türkiye, 25 Yaşında
Selen Erdurak, Karel Kurumsal İletişim Direktörü Oldu
UPTION, MoneyGram’ın Türkiye’deki İlk Mobil Cüzdan İş Ortağı Oldu
KAGİDER, FEM Sertifikalı Kurumlar İle Kurumsal Üyelerini Bir Araya Getirdi
Yahoo firmasının evden çalışan personelini işten çıkarma girişimiyle birlikte önemli bir tartışma konusu tekrar alevlendi. Özellikle de Yahoo üst yönetiminin iletişim ve işbirliği için karşılıklı ve yüz yüze çalışmanın önemini vurguladığı açıklamada işyerinde birlikte çalışmak olgusuna vurgu yapıldı. Burada bahsi geçen 11.500 çalışanın yeni dönemde akıbetlerinin ne olacağı tam olarak bilinmiyor. İşe gitmek veya işi kaybetmek arasında bir tercih yapmak zorunda kalacaklar; asıl merak edilen konu ise bu uygulamanın Yahoo’nun genel performansını nasıl etkileyeceği. Bilgi çağında fiziksel olarak bir mekânda bulunmanın önemi giderek azalıyor. Belki de bu gelişmeye kadar böyle olduğu düşünülüyordu. Çeşitli sektörlerde çalışan uzmanların evlerinden çıkmadan rapor hazırlamaları, program yazmaları, çevrimiçi destek vermeleri yakın zamanda tarihe karışabilir. Yahoo firması belki de farkında olmadan yeni bir dönemim başladığını ilan etmiş oldu.
Personelin aynı fiziksel mekân içerisinde çalışmalarının ciddi avantajları olduğu gibi, küçümsenmemesi gereken bazı dezavantajları da bulunmaktadır. En önemli avantaj yüz yüze iletişimin beraberinde getirdiği örgütsel sosyalleşme arzusu ve ifade kolaylığı olacaktır. Günümüzde internet üzerinden gönderilen her e-mail ve anlık ileti hem mimiklerden hem de sesten yoksun olduğu için kelimelere farklı anlamlar yüklenebiliyor. Ses tonumuzla yumuşatarak söylediğimiz bir cümle internet ortamında saf bir şekilde yazıldığında birçok sıkı arkadaşın bile arasını açabilir. Başka bir avantajı da engelli çalışanlar için eşsiz bir fırsat sağlanması olarak nitelendirilebilir. Ek olarak da, şirketlerin çok büyük hacimli bürolar kiralayıp yüksek giderlere katlanmasını önleyen bir sistem olarak da düşünülebilir. Örneğin evde çalışan 500 kişinin birden şirkete gelmesi durumunda, o şirketin böyle bir sayıda çalışanı barındırabilecek fiziksel alana ve gereçlere sahip olamayacağı düşünülmektedir.
Bir diğer bakış açısına göre de evden çalışarak şirkete katkıda bulunmanın ciddi yönetimsel sorunlar içerdiği düşünülüyor. Örneğin otorite olarak direkt bir muhatap bulunmadığı için çalışanların fazla esnek davrandığı ve bunun da kurumsal imaja zarar verdiği iddia ediliyor. Bir başka sorun da evde çalışanlarla şirket bünyesinde her gün işe gidip gelerek çalışanlar arasında güven sorunu oluşması üzerine kurulu. Örnek vermek gerekirse her gün işe gidip gelenler bir süre sonra kendilerine haksızlık yapıldığını düşünmeye başlıyorlar. Dışarıdan bir çalışanın bir tatil beldesinde olup da işlerini yaptıklarını hayal ettiklerinde zaten tüm çalışanların huzuru kaçıyor.
Bazen çok büyük bir yanılgı içerisine düşüyoruz. Bilgisayar başında çeşitli arkadaşlık sitelerinden daha çok arkadaş edinerek sosyalleştiğimizi sanıp, aslında bilgisayar başına çakılı şekilde oturan ve dışarıdaki “canlı” hayattan bağlantısını kesen insanlara dönüşüyoruz. Belki de alınan bu karar hepimizin dışarıda bir dünya olduğunu hatırlamasına ve yeni duyguları keşfetmek için evden dışarı çıkmasına yol açacaktır. Home Office – Ev ofis şeklinde çalışan herkes çok önemli bir duygunun noksanlığını yaşamaya başlıyor: İş çıkışı eve gidip dinlenmek ve günün yorgunluğunu atmak gibi bir seçenekleri yok. Tek yapabilecekleri ev çıkışı işe gidip huzuru orada bulmaya çalışmak…
Yrd. Doç. Dr. Erkut Altındağ
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Beykent Üniversitesi
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları