logo

Taşlar Yerinden Oynuyor

Erkut Altındağ

Erkut Altındağ
erkutaltindag@gmail.com
Taşlar Yerinden Oynuyor

Elektronikte tüketici piyasasının liderlerinin yaşadığı krizlerin gün geçtikçe sayısı artıyor. HP, kişisel bilgisayar bölümünün kapatılıp kapatılmaması konusunda kararsız kalırken, Nokia global liderliğine veda ediyor. Blackberry piyasada yaşadığı imaj kaybını düzeltmeye çalışırken, oyun yazılımı sektöründen önemli firmaların kepenk kapattığı haberleri geliyor. Bu kadar dalgalı bir piyasada çok yakın geleceği bile görmek zorken, krizlere karşı koyup sektörel posizyonu korumaya çalışmak bile cambazlık istiyor. Bu bağlamda Bilişim Sektörü’nde bir dünya devi olan Microsoft’un amacı, her cihaza hükmedebilecek bir işletim sistemi oluşturmak. Böylece en ağır rekabet koşullarından bile etkilenmeden, finansal darboğaza girmeden faaliyetlerini sürdürmek istiyor. Bunun için de tüm planlarını Windows 8 üzerine kuruyor. Başka bir teknoloji devi olan Apple ile özellikle tablet bilgisayar alanında rekabet etmek çok güç. 450 milyon adet satış rakamına ulaşan Windows 7 ile kişisel bilgisayarlarda tekel olan Microsoft’un tablet bilgisayar rekabetinde geride kalmış olması her ne kadar şirket yöneticilerini tatmin etmese de tüketiciler için, hatta dünya ekonomisi için çok önemli ve olumlu bir gelişme. Tüm finansal kaynağın tek bir şirkete akması yerine farklı şirketler tarafından paylaşılması istihdam oranları ve adil gelir dağılımı bakımından hassas göstergelerdir.

Bu denli köklü değişiklikler tüketicileri, yani bizi nasıl etkileyecek? Öncelikle en kaliteli ürünleri en tanınmış markalar üretir felsefisini baştan sona güncellememiz gerekiyor. Kalite algısının tüm firmalar tarafından asgari düzeyde baz alındığı bir piyasada, müşteri ihtiyaçlarını en farklı ve şaşırtıcı, daha önceden eşine rastlanmayacak yenilikçi bir yöntem ile karşılayan firmaların hızlı yükselişlerine tanıklık edeceğiz. Örneğin Samsung bu kriterlere uyup müşterilerine beklentilerinin ötesinde ürünler ve hizmetler sunan elektronik cihaz üreticilerinin başında geliyor. Akıllı telefon piyasasına öyle bir giriş yaptı ki, şimdiden birçok firma için pazardaki en önemli giriş engellerinin başında geliyor. Doksanlı yılların sonundaki krizden yeni çıkan bir ekonomiyi de temsil eden Samsung firması, sadece on yıllık bir süreçte iyi yönetilen bir firmanın sektörde nereye gelebileceğini de kanıtlıyor.

Tüm taşlar yerinden oynuyor; asla yerinden kalkmayacak kadar ağır görünen taşların bile bir tüy yumağına dönüşebildiğini kendimiz gözlemleyebiliyoruz. Piyasada yer almak ve varlığını korumak isteyen firmaların geçmişteki tecrübeleri, marka imajları veya kalite algıları artık önemli değil. Önemli olan, şu anda ne ürettikleri, gelecekte bize ne vaat ettikleri ve müşteriyle olan iletişimlerinde hangi noktada oldukları… Bu aşamada Türk firmalarına önemli bir görev düşüyor. Eğer küresel eğilimin hangi yöne gittiği konusunda yeterli bilgi sahibi olur ve örgütsel yönetim yapılarını bu doğrultuda oluşturur, yeni bir vizyon belirlemek için adım atarlarsa piyasadaki büyük oyuncuların karşısında durabilecek sürdürülebilir rekabet avantajı elde edebilirler. Ülkemizden dünya devi şirketlerin çıkması şu anda ihtiyacımız olan atılımların başında geliyor. Dış ticaret açığımızın katlanarak arttığı bu günlerde dünyaya ürün veya hizmet ihraç etmek işsizliği azaltacağı gibi milli gelire de olumlu yönde direkt olarak etki edecektir. Bireyler olarak biz tüketicilere düşen görev ise iki temel başlıkta ele alınabilir: İlki, gelir seviyemiz henüz sabit değilken aşırı harcamalardan uzak duracağız, asgari ücret alıyorken işteki ilk maaşımızla iPhone almaya kalkmayacağız. İkincisi ise ülkemizin ürettiği ürün ve hizmetlere daha fazla ağırlık vereceğiz. Halen çalışır durumda olan bir alternatifimiz varken başka bir cihaza yönelirsek, fayda odaklı alışverişten ziyade zarar odaklı tüketime yönelmiş oluruz. Gelir seviyemiz her ne düzeyde olursa olsun, dünyada açlığın bu denli tavan yaptığı, ekonomik krizlerin Avrupa’nın gözde ülkelerini gözden düşürdüğü, büyük devletlerde ise sosyal patlamaya yol açtığı böyle bir döneme, yaşadığımız dünyaya karşı sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz. Aç insanların bir ekmek kırıntısı bulamadığı şartlarda, bizim onlardan daha farklı bir lokasyonda yaşıyor olmamız onlara karşı olan sorumluluğumuzu da ortadan kaldırmaz. Eğer içinizden bir ses “yapacak bir şey yok, herkes kendi kaderini yaşar” diyorsa, ona sese sakın inanmayın. Aksi takdirde, artık sizin için de yapacak bir şey kalmamış demektir.

Yrd. Doç. Dr. Erkut Altındağ
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Beykent Üniversitesi

Etiketler: » » »
2217 Kez Görüntülendi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Cep Telefonunuzu Şarj Ederken Nelere Dikkat Etmelisiniz ?

    01 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Cep telefonunuzu şarj ederken telefonunuzdan daha fazla verim alabilmek için bazı konulara dikkat etmelisiniz. Çünkü günümüzde cep telefonları modern yaşamın bir parçası haline geldi. Telefonların doğru bir biçimde şekilde şarj edilmesi cihazın performansını arttırır. Dahası ekonomik ömürlerini de uzatır. Telefonunuzu Şarj Ederken İşte size şarj ederken dikkat etmeniz gereken bazı temel bilgiler Güvenli Bir Yerde Şarj Edin Telefonunuzu şarj ederken ıslak alanlardan ve çevresinde su bulunan yerlerden uzak durun. Özellikle kablonuzda hasa...
  • Sosyal Medyada Dunning-Kruger Etkisi

    01 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Sosyal medya, günümüzde bireylerin düşüncelerini, duygularını ve bilgilerini paylaşmaları için popüler bir platform haline geldi. Fakat bazen sosyal medya üzerindeki tartışmalar ve bilgi paylaşımları Dunning-Kruger etkisi ile açıklanabiliyor. Sosyal psikologlar David Dunning ve Justin Kruger’ın ortaya çıkardığı bu önyargı ile kişiler bir hayalî üstünlüğün bilişsel önyargısı ile ilişkilendiriyorlar. İnsanların yetersiz olduğu durumları fark edememesi hali olarak da açıklanabilir. Bu durumda olan insanların yeterlilik düzeylerini nesnel olarak de...
  • DJI Air 3: İki Ana Kamera İle Geldi

    01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları

    Yeni DJI Air 3, çığır açan ikili ana kamera sistemiyle dikkat çeken bir drone. DJI Air 3, 46 dakikaya varan uzun pil ömrü ile de öne çıkıyor. Gelişmiş pil teknolojisi sayesinde tek bir şarjla uzun süreli uçuşlar mümkün olurken, pilin hızlı bir şekilde şarj olabilmesi de özel bir ayrıntı. Bu gelişmeler sayesinde DJI Air 3'ü uzun uçuşlar yapmak isteyenler için ideal bir seçenek haline getiriyor. Ayrıca Air 3, her yöndeki engelleri hem algılıyor hem de bunlardan kaçabiliyor. Kullanılan çift kamera, daha uzun uçuş süreleri ve gelişmiş güvenlik gibi...
  • YouTube’da Herkese Açık Kullanıcı Adı Nedir?

    01 Ekim 2022 Köşe Yazıları

    YouTube’un herkese açık kullanıcı adı, kullanıcıların sizi bulmasına ve sizinle bağlantı kurmasına yardımcı olan yeni bir özellik olarak dikkat çekiyor. Kanal adından farklı olarak, herkese açık kullanıcı adı her içerik üretici için benzersiz olacak. Böylece YouTube'da kişiye özgü kimliğinizi daha kolay oluşturursunuz. Kullanıcı Adları ve Kanal URL'leri Herkese Açık Olacak Herkese açık durumda olan kullanıcı adınız kanal URL'lerinde görünecek. Kişiselleştirilmiş olan URL, herkese açık kullanıcı adı için genel olarak belirleyici olacak. Herk...