WII U (Wii 2)

Erkut Altındağ

erkutaltindag@gmail.com

2012 yılında piyasaya sürülmesi beklenen Wii 2 oyun konsolunun teknik özellikleri, donanımı, işlemcisi ve geçmişe dönük uyumluluğu ile ilgili bilgileri kapsayan onlarca makaleyi internet üzerinde bulabilirsiniz. Bu köşe yazısında bu özelliklerden hiçbir şekilde bahsedilmeyecek. Bununla birlikte, gelecek yıl raflarda yerini alacak Wii U’nun sahip olduğu çok farklı bir özellik üzerinde durup tartışacağız. Ürünü geliştiren tasarım ekibi cihazın bu özelliğinin farkında mıdır, bu da meçhul bir bilgi…

İlk Wii’nin başardığı en önemli iş, tüm ailenin eğlencesine yönelik olan bir oyun konsolu olarak kendini kabul ettirmesi oldu. Süper gelişmiş grafikleri, satış rekorları kıran aksiyon oyunları yoktu, ancak herkesi eğlendiren, oyuncunun oyunun bir parçası haline gelmesini sağlayan bir sadeliği vardı. Zaten bu sadelik Nintendo’nun tüm dünyada 86 milyonun üzerinde Wii oyun konsolunu satmasını sağladı. Kolay kurulum, karmaşık olmayan menüler ve rahatlıkla oynanabilen oyunlar. Bu basit kurallar bütünü, Nintendo markasına dünya çapında müthiş bir tanınırlık özelliği de kattı. Televizyon karşısında golf oynamak, boks yapmak veya tenis maçında ter atmak oyuncular için yepyeni bir deneyimdi. İlk olarak 2006 yılında çıkan Wii’nin donanımı hep eleştirildi ve geçen 5 yıl içerisinde teknolojik özelliklerinin çoğu önemini yitirdi. Wii U, daha gelişmiş bir donanım ve yeni bir oyun skalası ile birlikte gelecek. Nintendo firması oyun konsolu pazarında sahip olduğu güçlü konumu Wii U ile pekiştirmek isteyecek ve buna uygun şekilde hareket ediyor. Çünkü Sony firmasının ürettiği PS3’ün sahip olduğu güçlü işlemcinin hakkını veren oyunların daha yeni çıkıyor olması, Microsoft’un konsolu Xbox 360’ın çıkardığı Kinect adlı cihazın vücut hareketlerini oyuna aktarması ve herhangi bir kontrol cihazına gerek kalmaması gibi radikal değişimler sonucunda Wii teknolojik açıdan çok geride kalan bir ürün oldu. Aradaki farkı kapatıp yine birkaç adım öne geçmek için Nintendo mühendisleri bu sefer işi sıkı tutuyor. Gerek tasarımı gerekse yenilikçi özellikleri sayesinde diğer konsolları rafa kaldıracak bir sistem geliştiriliyor. Bu nedenle konsolun donanımı çok güçlü olacak ve aynı zamanda kullanıcı kontrol cihazı da yüksek çözünürlüğe ve dokunmatik ekrana sahip bir şekilde karşımıza çıkacak. HD desteği de veren Wii U, artık eski bir oyun konsolu olacak Wii aksesuarları ve oyunları ile de tam uyumlu olarak piyasaya sürülecek. Yani elinizdeki kumandaları ve oyunları saklayın, hepsi Wii U ile de kullanılabilir durumda olacak.

Wii U’nun gelişine umutla bakmayı öneriyorum. Neden mi? Belki de Nintendo ürettiği Wii U’lar ile daha çok ailenin bir araya gelmesini sağlayacak. Bayramlarda bile insanların görüşmemek için tatile gittiği, akrabaların birbirlerini arayıp sormadıkları, vefasızlığın hiç olmadığı kadar yüksek olduğu bir dönemde belki de Wii U hepimizin sosyal ilişkilerini tamir edecek, güncelleyecek ve düzeltecek. Önceden gitmek istemediğimiz bir tanıdığımızın evine hem onu görmeye hem de Wii U ile güzel zaman geçirmeye gideceğiz. Çocukları akrabalara götürürken gideceğimiz yerde Wii U’nun da olması onlara başka bir heyecan katacak. Elbette oyun oynamak için aile bireylerini ziyaret etmek kulağa çok garip geliyor, ancak aile ve dost ziyaretlerini arttırmak için oyun konsollarının çok önemli bir hızlandırıcı etkisi görülmektedir. Gittiğiniz yerde hoşça vakit geçirebileceğinizi düşünmeniz bile ziyaret sayısını arttıracak önemli bir unsurdur. Aslında biz oyun oynarken unuttuğumuz aile ve dostluk bağlarımızı tekrar güçlendireceğiz. Gittiğimiz misafirlikte hem biz hem de çocuklarımız keyif alacağız. Yetişkinler olarak yorulup oyun konsolunu çocuklarımıza devrettikten sonra eski günleri yâd etmek için sofra sohbetlerine geri dönebileceğiz. Sosyal ilişkilerimizi düzeltmek için bir oyun konsolundan medet ummak çok üzücü, ancak bu bizim için bir fırsat olabilir. Bazen basit bir araç, çok karmaşık bir düzenin doğru bir şekilde işlemesini sağlayabilir. Bence bu fırsatı Wii U’ya verelim, onun evimize girip hayatımızın bir parçası olmasını sağlayalım. Daha iyi aile ilişkileri, sevdiklerimizle daha fazla zaman geçirmek, dostlarımızla bir arada olmak… Tüm bunlar için beklemeye, bir oyun konsolunun nasıl bir etkisi olacağını beklemeye değmez mi? Eğer başarırsak, her şey daha iyiye giderse, birbirimize kilitlenir ve sevdiklerimizin değerini anlamaya başlarsak? Bu hep hayal ettiğimiz rüya değil mi? Her şey yolunda giderse ve bu gerçekleşirse?

Peki ya sonra mı ne olacak? Tüm oyun konsollarını çöpe atın gitsin, artık onlara ihtiyacımız yok demektir, eğer sevdiklerimiz yanımızdaysa…