Son Dakika
Bugün dünyada yaklaşık olarak bir milyar kişi sosyal ağlara üye. Fakat birçok şirket, sosyal ağlara bırakın giriş yapmayı olayın öneminin farkında bile değil. Sosyal ağları işlerini büyütebilecekleri iyi bir fırsat olarak görmek yerine çalışanlarına kurum içinde sosyal ağlara giriş yapmayı yasaklıyorlar. Hatta aralarında sosyal ağların müşteriye ve tüketiciye ulaşmada etkisiz kalacağına inananlar bile var. Bütün bunlara rağmen son dönemde bazı şirketlerin var olan müşterilerini elde tutabilmek ve yeni müşterilere ulaşmak amacıyla pazarlama bütçelerinde sosyal ağlar için bir pay ayırdıklarını görmek keyifli bir gelişme.
Öncelikle ‘sosyal ağ’ kavramının ne olduğunu net olarak anlamamız gerekiyor. Özgür Ansiklopedi Vikipedi sosyal ağları şöyle tanımlıyor: “Bireyleri internet üzerinde toplum yaşamı içinde kendilerini tanımlayarak, aynı kültürel seviyesinde rahatlıkla anlaşabilecekleri insanlara internet iletişim metotları ile iletişime geçmek için ve aynı zamanda normal sosyal yaşamda yapılan çeşitli jestleri simgeleyen sembolik hareketleri göstererek insanların yarattığı sanal ortamdaki sosyal iletişim kurmaya yarayan ağlara ‘sosyal ağlar’ denilmektedir”.
Peki şirketler sosyal ağları nasıl kullanmalılar? Aslında bu sorunun da hazır ve tek bir cevabı yok. Fakat öncelikle hedeflerin belirlenmesi ile başlamak en akıllıca iş olacaktır. Burada şirket yöneticilerinin kendilerine sormaları gereken bazı sorular olmalı. Yeni müşteriler mi edinmek istiyorlar yoksa kurum olarak imaj güçlendirmek mi? Odaklanacakları alan ciddi bir ortam mı yoksa eğlence odaklı bir ortam mı olmalı? Her şirketin müşteri hedef kitlesi farklıdır ve odaklanacakları sosyal ağlar da farklı olmak zorundadır. Örnek vermek gerekirse; Facebook ve benzeri ağların diğerlerine göre biraz daha fazla eğlenceye ağırlık verdiği ve kişisel paylaşımın yoğun olduğu söylenebilir.
Ayrıca şirketiniz sosyal ağlarda hiç faaliyet göstermese hatta internet ortamında web sitesi olmasa bile bu demek değildir ki şirketiniz internet ortamında varlık göstermiyor. Bilgi edinmek isteyenlerin karşısına şirketinizle ilgili sizin tamamen kontrolünüzün dışında bilgiler zaten ulaşıyor olacak. O yüzden şirketlerin mutlaka bu arenada aktif bir oyuncu olması gerekmektedir. Etkin bir şekilde ama kontrollü olarak sosyal ağlarda yer almak şirketlere pozitif yönde faydalar sağlayacaktır.
Öncelikle müşterilerin daha çok hangi sosyal ağlarda, forum sitelerinde, bloglarda olabileceğinin bir araştırmasının yapılması ve sosyal ağlarda gelişen olayların yakından izlenmesi ciddi fayda sağlayacaktır. Rakipler neler yapıyor ve bunun sonucunda ne tür geri bildirimler alıyorlar mutlaka takip edilmelidir. Kurumsal olarak yer alınan internete açık her platformda şirketinize karşı yapılan yapıcı eleştiriler mutlaka önemsemeli ve samimiyetle cevap verilmelidir. Fakat unutmayın ki; karşılıklı tartışmalar zarar verici olabilir. O yüzden sosyal ağlarda mümkün olduğunca kurumsal olarak tartışmaların içinde olmamak daha akılcı olacaktır.
Sosyal ağları kullanan çalışanlarınızın da kullanımlarını kısıtlamak veya yasaklamak yerine onların kullanımlarını şirketiniz adına bir avantaja dönüştürerek şirketinizle ilgili yazılı mesaj, video veya şirketiniz adına sosyal ağlar için hazırlanmış içeriği onların kendi ağlarındaki kişilerle paylaşmalarını sağlamak sosyal ağlara geçişte önemli bir başlangıçtır. Burada en fazla dikkat edilmesi gereken konu var olan diğer iletişim kanallarınızın yanında sosyal ağların şirket iletişiminizin sadece önemli bir parçası olduğunu bilmeniz ve diğer iletişim yöntemlerini kesinlikle ihmal etmemenizdir.
Bu ayki yazımı Voltaire’e ait bir deyiş ile noktalıyorum. “En zorlu sansürlerin en büyük özelliği, susturmaya çalıştığı fikirlere değer kazandırmasıdır”.
Etiketler: Aykut Altındağ » Özgür Ansiklopedi » sosyal ağ » VikipediİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları