Son Dakika
Çanakkale Deniz Muharebesi’nin 92. yıldönümünde bir kez daha atalarımızı andık, onlar için dualar okuduk. 1915 yılında 25 Nisan ile 28 Nisan arasında geçen zamanı asla unutmayacağız. 57. Alay’da bulunan 628 kişinin tamamının şehitlik mertebesine ulaştığı bu üç gün içerisinde Dünya tarihinin en eşsiz ve en adaletsiz savaşları yaşandı. Teknolojileri çok üstün donanmalar karşısında Türk askerleri süngüleriyle, yumruklarıyla savaştılar. Çok ağır bir bedel ödedik ama karşılığını da aldık. Bizi esir edemediler; boynumuza ip bağlayamadılar. Aksine yaptıkları büyük hatayı anlayıp geri çekildiler. Halen birçok İngiliz ve Avustralyalı komutan Çanakkale’ye gidip Türklerle savaşmanın kendi ülke tarihlerinin en büyük hatası olduğunu kabul edip günlüklerinde ve kitaplarında yazmışlardır.
Geçtiğimiz ay içerisinde İstiklal Savaşı gazilerimizden Veysel Turan’ın ölümü sonrasında hayatta kalan tek gazi olan Yakup Satar bir devri artık tek başına temsil etmek zorunda. Hangi şartlarda bağımsızlığımızın kazanıldığını, yokluk içinden bir vatanın nasıl çıktığını, halkın vatan için neleri feda ettiğini anlatabilecek sadece tek bir kişi kaldı.
Daha önce hiç Çanakkale’ye gidip Şehitliği ziyaret etmediyseniz bunun tam sırası. Yaz mevsimi gelirken planlarınızı Antalya, Bodrum, Atina veya egzotik adalara ziyaret olarak yapmadan önce sadece tek bir gününüzü Çanakkale’ye ayırın. Abideye yakından bakın, 57. Alay şehitliğine gidin. Henüz hayatlarının baharında vatanlarını kurtarmak gibi ağır bir sorumluluğun altına giren ve genç yaşta şehit olan evlatlarımızın mezarlarını ziyaret edin. Her Türk vatandaşının bu topraklara gidip ziyaret etmesi gerekmektedir. Yazılarla, kitaplarla anlatılamayacak duygular ancak orada yaşanabilir.
Dünya tarihindeki en kahraman birlik olan 57. Alay bu topraklar üzerinde savaştı. “Ben, size taarruzu emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar kaim olabilir” sözü Mustafa Kemal Atatürk tarafından 57. alaya söylenmiştir.
Çanakkale’de yapılan savunma, daha sonraki yıllar için askerlerimiz için bir köşe taşı olmuştur. Tüm komutanlar askerlerine Çanakkale’de savaşan kahramanları, 57. Alayı ve diğer birlikleri anlatıp “vatan” kavramının ne demek olduğunu ve neden savaşmamız gerektiğini kendi birliklerine aktarmışlardır.
Artık geriye sadece 1 kişi kaldı. Bu kişi Türk milletinin kutsal hazinesidir. Ondan alınacak her türlü bilgi, anlatacağı her hatıra, Türk gençliği için bir rehber, yol gösteren bir kılavuz olacaktır. Bu bilgilerin ışığı ile aydınlanacak her Türk genci gerektiğinde yurdun savunmasında önemli rol oynayacak, vatan için tehlikelere göğsünü siper edebilecek bir kahramana dönüşme potansiyelini gerektiği zaman ortaya çıkarmak için asil karakteri içerisinde saklayıp koruyacaktır. Gelecekte olabilecek yeni bir Kurtuluş Savaşı’nda ise şehit atalarından alacağı kuvvet ile vatanımız için her şeyi yapacaktır. Türkiye’nin böyle hayırlı evlatlara ihtiyacı vardır. Bu da ancak geçmişimizin, hiçbir ülkenin sahip olmadığı bu şanlı tarihimizin yeni nesillere başarılı bir şekilde aktarılması ile mümkün olabilir. Sadece kitaplarla değil, müzikle, tiyatroyla, sinemayla! Bir asır önce köleliğe boyun eğmeyen, dinini ve vatanını korumak için ölmeyi göze alan atalarımızın huzur içerisinde olmalarını sağlamak biraz da bize bağlı. Böylece nereden geldiğimizi bilirsek, nereye gideceğimize daha rahat karar verebiliriz…
Etiketler: 57. Alay » Çanakkale Deniz Muharebesi » Erkut Altındağ » İstiklal SavaşıİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları