Son Dakika
Bir insan ne ile çalışır, hareket enerjisi sağlar hiç düşündünüz mü? İstediğimiz bir an kolumuzu, bacağımızı oynatabiliyoruz. Yazı yazabiliyor veya koşabiliyoruz. Hatta göz kapaklarımızı açıp kapatabiliyoruz. Yani vücudumuzdaki tüm kaslara çeşitli direktifler verip onları yönlendirebiliyoruz. Bunun ilk başta düşünce gücüyle olduğunu unutmayın! Önce düşünüyorsunuz, sonra da gerçek oluyor! Ama sadece düşünce gücü yeterli değil. Tıpkı bilgisayarların, cep telefonlarının veya mekanik cihazların bir enerjiye ihtiyaçları olduğu gibi insanların da var ve bu elektrik değil!
İnsan için önemli olan besin kaynaklarıdır. Yediği besinler sayesinde enerji kazanır ve bunu harekete dönüştürür. Örneğin vücuda giren kalori miktarı insan için hayati önem taşır, uyku gibi! Uyku sırasında da vücut dinlenir ve kendini yeniler. Bir cep telefonunun şarj olması buna örnek olarak gösterilebilir. Organik canlılardaki enerji türleri ile insanların ürettiği cihazlardaki enerji türleri aynı değildir. Günümüzde birçok cihazı çalıştıran enerji elektrik enerjisidir. Elektrik enerjisi de kendi başına oluşmayacağı için başka kaynaklara ihtiyaç vardır. Örneğin başlıca enerji kaynaklarını sayacak olursak petrol, kömür, doğalgaz, hidro-elektrik enerji gibi kavramlar akla gelir. Alternatif olarak güneş, rüzgar, jeotermal ve hidrojen gibi enerji kaynaklar da kullanılabilir. İçinde bulunduğumuz çağda atom enerjisi de çok yaygın kullanılan güçlü bir enerji türüdür. Bu santraller atomları parçalayıp birleştirerek muazzam bir enerji ortaya çıkarır ve bunu elektrik enerjisine dönüştürerek depolar.
Bizim bildiğimiz tüm enerji türleri, başka bir enerji kaynağı kullanılarak oluşturulur. Yani enerji bir anlamda dönüştürülür. Hiçbir enerji yoktan var edilemez. Enerjinin dönüştürülmesi sırasında mutlaka belirli oranlarda kayıp da gerçekleşir.
Kasım ayı içerisinde ErkeTürk isimli bir mühendislik şirketi çevreyi hiçbir şekilde kirletmeyen ve üretimi için başka bir enerji kaynağına gereksinim duymadan bir enerji türü bulduğunu açıkladı. Maddenin “atalet-eylemsizlik” (bir cismin var olan hareketini dış kuvvet olmaması halinde sürdürebilmesi) özelliğinden faydalanarak üretilen bu cihazın her türlü araca uyumlu hale getirilebileceği ve diğer yakıt türlerini tamamen ortadan kaldıracağı anlatıldı.
Gerçekten böyle bir cihaz üretildiyse Türkiye’nin dünya ülkeleri sıralamasındaki yeri köklü bir değişikliğe uğrayacaktır. Asıl mesele bu enerji kaynağının patent haklarının alınması ve şirketten ürünle ilgili sırların çalınmamasıdır. Her ne kadar patent alındıktan sonra cihazın çalışma prensibi ve üretim bilgileri öğrenilse de, hatta dünyada kaçak üretim yapılacak hale gelse de, şirket bu teknolojik buluştan çok ciddi gelirler sağlayacaktır. Bu aşamada yapılması gereken adı geçen özel şirketin devlet ile birlikte çalışması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin istikbalini güvenli hale getirmek için birlikte hareket edilmesidir. Çünkü bu buluş petrol savaşlarını bitirecektir lakin yeni nesil enerji savaşlarını başlatacaktır. Bu savaşlar da tahmin edemeyeceğiniz kadar şiddetli ve kanlı geçebilir.
Bu arada tüm bu gelişmeler yaşanırken Büyükşehir Belediyesi çeşitli yerlerdeki dağıtım noktalarından ücretsiz lale dağıtmaya başladı. Bu laleler oldukça kaliteli ve renkli baskılı poşetlerle birlikte dağıtılıyor. Lale dağıtımının yapılması, ülkemizin refah seviyesinin ne kadar arttığını gösteren başka bir etmen. Fakirlik, yolsuzluk ve benzeri sorunların tamamen aşıldığı bu dönemde oluşan bolluktan dolayı lale dağıtılmaya başlandı. İlginç bir durum!
Özetle, Türkiye çok önemli bir sınavdan geçiyor. Ülkemizde ciddi bir gelir dağılımı sorunu var, yabancı ülkelere yüklü miktarda da borçluyuz. Eğitim sistemimiz ağır problemler içerisinde zedeleniyor. Çok küçük bir grup giderek zenginleşirken geriye kalan çoğunluk giderek fakirleşiyor. Önceki dönemlerdeki kötü yönetimin Türkiye’ye maliyeti çok ağır. Eğer ErkeTürk firmasının üzerinde çalıştığı bu proje gerçek ise Türkiye’nin çıkış yolunun ne olduğu belli oldu demektir. Peki ya gerçek değilse? O vakit pembe bir rüyadan uyanacağız ve bu milletin geleceğinin bizim elimizde olduğunun farkına varacağız! Nasıl mı? Gece gündüz çalışarak, bireysel amaçlarımızla ulusal amaçlarımızı bir tutarak, bu vatanı her türlü platformda savunarak! Bu vatanın Kurtuluş Savaşı sırasında böyle ilginç teknolojik buluşları yoktu, hiçbir imkan olmadan bu millet kendi bağımsızlığını ilan etti. İnsanlarımız çeliğe ve demire karşı vücutlarıyla karşı koydular. En güçlü donanmalar ve mekanize birlikler ağır hasarla geri çekildiler. Makineli tüfeklere karşı süngüler kullanıldı. Demek ki teknik yönden zayıf olduğumuz bir zaman diliminde bile ulusal bağımsızlığımızı koruyabiliyorsak, ileri teknolojiye hakim olduğumuz ve onu bizim yönlendirdiğimiz bir dünyada neler yapabiliriz? Bahsettiğimiz ütopyanın kağıda dökülmesi bizim için heyecan verici, bununla birlikte diğer ülkeler için de korku verici bir durum. 2007 yılında bu icadın açıklanmasıyla eskisi kadar huzurlu yaşayamayabiliriz, hepimiz hazırlıklı olalım.
Etiketler: Erketürk » Erkut Altındağ » hidro-elektrik““Sonsuz Enerji”” için 1 yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları
Zıt kutupların yakınlığı arasında herzaman enerji açığa çıkar. Soğuk-sıcak, pozitif – negatif gibi . Bu enerjiyi kullanmak için teknikler geliştirilebilir. Uygun şartlarda tüm enerjiler birbirine dönüşebilir. Ortaya çıkan bir enerji tersine çevrilebilir. Sonsuz enerji yoktur. Dünyada ve Uzay ortamında sürekli bir enerji dönüşümü vardır. Enerji kayıplar aza indirilerek muhafaza edilebilirse sonsuz zannedilen bir devirdaim ortaya çıkar. Bu sebebten sınırsız enerji yada sonsuz enerji diye bişey dünyada yoktur. Uzay ortamında ise enerjiler sürekli değişim ve dönüşüm halindedir. Bu ortamdaki enerji dönüşümleri ancak sonsuz enerji olarak adlandırılabilir. İnsanoğlu için sonsuz enerji görsel olmalıdır. Bu sebebten sonsuz enerjiden beklenti ve kasıt farklıdır. Ortaya çıkan tüm enerjiler dönüşerek devam eder. Bu döngü içinde dönüşen kısımlardan dolayı bir miktar kayıplar ortaya çıkar. Aynı zamanda ortaya çıkan tüm enerjiler bir etki ortaya çırarır. Zaman diye bir şey gerçekte yoktur. Sonsuzluğun olduğu yerde zaman olmaz. Zaman sizin belirlediğiniz referanslara ait görsel değişimlerdir. Bunların bir kısmı gözle görülebilir. Tabiatta hiç bir şey ziyan olmaz. Düşünce ve hayal etmek gibi bu tür enerjilerde gelecek içinde bir hedeftir. Bu hedefler herzaman uygun koşulların oluşmasını bekler. Fırsatları kovalar. Tabiatta herşey titreşim halindedir. Titreşimin rezonans frekansı önemlidir. Rezonans frekansı salıncakta sallanan bir kişiyi sallamak gibidir. Tam size doğru geldiğinde doğru zamanda iterseniz bu o salıncakta sallanan kişinin rezonans frekansı demektir. Rezonans frekansı bir sistemin performansının en üst düzeyde kullanılmasına sebeb olur. Rezonans frekansı bir işin başarısı çok önemlidir. Bu sebebten hayattaki hareketlerinizin stabilize ve sürekli olması önemlidir. 05.11.2017 Ümit Edikli