Son Dakika
Ulaşılan teknolojik düzey, aynı zamanda bir medeniyetin ne kadar gelişmiş olduğunu da gösterir. Kullanılan mekanik ve elektronik araçlar, bilgisayarlar ve iletişim ağı bu anlamda önemli kriterlerdir. Tabi bir de kullanılan askeri teknolojilerden bahsetmek gerekir. Ulusların savunmasında kullanılan askeri ve mekanize birliklerin, uçakların ve saldırı silahlarının teknolojik gelişmişlik düzeyi çok önemlidir.
Askeri teknolojilerin temeli aslında basit icatlara dayanıyor. Örneğin bilgisayarımızda kullandığımız Google Earth programı vasıtasıyla sokağımıza, hatta arabamıza kuşbakışı olarak göz atabiliyoruz. Yörüngedeki uydular sayesinde inanılmaz bir gözlem gücüne sahibiz. Bununla birlikte bize verilen imkanlar kısıtlı; bu teknolojinin sadece belirli bir kısmını kullanabiliyoruz. Daha doğrusu izin verildiği kadarını! Askeri kaynaklara göre A.B.D. uyduları bir cırcır böceğinin kanatlarındaki beneklere yakınlaştırma yapabilecek teknolojiye sahip. Bahsedeceğimiz teknolojiler sadece bununla sınırlı değil. Bilim insanları tarafından yapılan her yeni buluş askeri bir icada dönüştürülebiliyor. Örneğin her bir hastalığın tedavisinin ya da önleyici aşısının bulunması, o hastalığın düşmana karşı kullanılabilecek kimyasal bir silah haline getirebiliyor. Hatta laboratuvar ortamında üzerinde deney yapılıp değiştirildiği takdirde sadece düşmanı etkileyebilecek biyolojik silahlara dönüşebiliyor.
Artık cep bilgisayarı veya otomobillerde GPS adı verilen küresel yer belirleyici (Global Positioning System) cihazları kullanılıyor. Yani dünyanın neresinde olduğunu görebiliyor ve gitmek istediğiniz yere bu sayede gidebiliyorsunuz. Bu teknoloji askeri amaçlı olarak çok farklı alanlarda kullanılıyor. Askerlerin veya düşmanların yerini belirleme, füzelerin programlanması gibi çok geniş bir kullanım alanı var.
Gelişmiş işlemciler, askeri yazılımların yönetilmesinde kullanılıyor. Bu yazılımlar da özellikle Amerika gibi ülkelerin savunma ağlarını yönetiyor. Nasa’nın Mars’ta kullandığı kaşif robotları hepimiz biliyoruz. Aynı robotların askeriye için tasarlanmış olan versiyonları da mevcut. Mayınları bulup temizliyor, düşmanın yerini tespit edebiliyor. Özellikle keşif gezilerine çıkan askerlerin can kaybını önlemek için çok önemli bir teknoloji olarak kabul ediliyor.
Nükleer teknoloji de enerji olarak büyük devletlerce kullanılıyor. Nükleer santraller günümüzde en yoğun enerji üreten insan yapısı enerji kaynaklarının başında geliyor. Ayrıca denizaltılarda tercih edilen de nükleer enerji. Fizyon ve füzyon olmak üzere iki türü var. Fizyon’da yapılan iş tek bir atomun bir nötron yardımıyla iki parçaya ayrılması. Füzyon ise tıpkı Güneş’in enerji üretmesine benziyor. Genelde iki element çekirdeğinin (hidrojen veya hidrojen izotopları gibi) tek bir parça haline (helyum) getirilmesine dayanan bir yöntemdir.
Atomları ayırıp birbirleriyle çarpıştırmak veya tekrar birleştirmek çok yüksek enerji verdiği gibi, korkutucu bir tahrip gücüne de sahip. İşte bu noktada diğer teknolojilerden ayrılan önemli bir farklılık var. Diğer teknolojilerin hepsi bir şekilde “insanları koruma” kılıfına uygun olarak askeri amaçlara yönelik kullanılıyor. Sadece nükleer bombaların yapılma nedeni açıklanabilmiş değil ama açıkça biliniyor ki, toplu kıyım için üretiliyor.
Bu teknolojilerin insanları korumak ve huzurlu yaşamalarını sağlamak adına kullanılması gerekiyor. Peki bu kadar çok nükleer bomba üretilirken nasıl huzurlu olabiliriz? Ayrıca hiç kullanılmayacaksa niye üretilsin ki? Her bulduğumuz teknolojiyi insanlık adına kullanacağımız yerde, insanlığın sonunu getirebilecek felaketleri hazırlamak için kullanıyoruz. Her yeni buluşla birlikte dünyayı yok etmek daha da kolaylaşıyor. Çünkü her yeni buluşla birlikte daha güçlü silahlarımız, daha güçlü bombalarımız oluyor. Yakında, tüm teknolojiyi yeryüzünden silebilecek bir savaş çıkarsa, bu teknolojiyi ortaya çıkartan bilim insanları mı, yoksa teknolojinin kullanım alanını değiştirenler mi bunun suçlusu olacak? Eğer hala hayatta kalırlarsa bulmak kolay olacaktır…
Etiketler: Erkut Altındağ » Fizyon » Global Positioning System » Google Earth programı » Mars » NASAİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları