logo

“Hala Farkında Değil misiniz?”

Erkut Altındağ

Erkut Altındağ
erkutaltindag@gmail.com
“Hala Farkında Değil misiniz?”

Dünya nüfusu yaşadığımız yıllar içinde hiç olmadığı kadar fazla bir seviyeye geldi. Anormal bir hızla da artmaya devam ediyor. Son 60 yıldan beri de küresel anlamda bir savaş çıkmadı. Lakin bölgesel çaptaki savaşlar göze çarpıyor. Halen Irak’taki sistem dengesiz, her gün onlarca insan hayatını kaybediyor. İran’la ilgili de çok ciddi sorunlar var. Küresel ısınma tehlikesi kapımızın önünde, içeri girmeye hazırlanıyor. Afrika sıcakları, Sibirya soğukları gibi terimleri daha sık duyacağız. Hayatımızı kolaylaştıran, hızlı ulaşım sağlayan araçları her gün sayısız can alıyor. Bayram tatilleri katliama dönüyor. Kanserojen maddelerin kullanıldığı birçok ürün sofralarımızda bir tercih alışkanlığı haline gelmiş durumda. Genetik yapısı değişmiş virüsler etrafta kol geziyor. Gerçekten doğanın bir oyunu mu yoksa bir laboratuar çalışması mı kimse bilmiyor. Kuş Gribi gibi tehlikelerin yanı sıra AIDS de son sürat yayılmaya devam ediyor. Peki kimyasal ürün imal eden fabrikaların suları sizce nereye boşaltılıyor? Örneğin 11 milyon nüfusu olan İstanbul’un kanalizasyon şebekesi hakkında bilginiz var mı?

Çok mu karamsar bir yazı oluyor? Bence hayır, sadece gerçeklerden bahseden bir yazı okuyorsunuz. Sosyal Bilimler’de oldukça sık adı geçen bir “haşlanmış kurbağa meselesi” 1 vardır. Bir kurbağayı alıp, içi kaynar su dolu bir tencereye atarsanız kurbağanın ilk yapacağı iş sıçrayıp kaçmaya çalışmak olacaktır. Ayni kurbağayı içi normal sıcaklıkta suyla dolu olan bir tencereye koyup daha sonra tencereyi de kısık ateşte pişirmeye başlarsanız, kurbağa halinden gayet memnun bir şekilde haşlanacaktır. Buradaki önemli nokta, değişimin hızıdır. Tıpkı bu örnekte kurbağada olduğu gibi bizim de beynimiz ani değişimlere tepki vermekle programlanmıştır. Lakin yavaş ve tedrici gelişmelerde aynı tepkiyi veremeyiz. Örneğin yan binamızda patlayan bir bomba şehri terk etmemize bile yol açabilir. Ani bir değişiklik olduğu için aşırı tepki gösterebiliriz. Ama kimse ozon tabakası eriyor veya küresel ısınma artıyor diye davranışlarını değiştirmez. Çünkü algılanan değişim hızı çok yavaştır, bu bizim tepki vermemizi engeller.

Bu yazıyı okuduktan sonra görüşlerim konusunda büyük ihtimalle bana hak vereceksiniz. Hatta yazıyı oldukça bilgilendirici ve uyarıcı bulabilirsiniz. Ama ben size birkaç gün sonra ne olacağını söyleyeyim; bu yazıyı ve yazının içeriğini unutacaksınız! Rutin hayatınıza ve günlük koşuşturmalarınıza geri döneceksiniz. Yani pratik olarak bu yazının etkisi sizde bir hiç olacak.

Zaten ne yapabiliriz ki? Bu yüzden bir şeyleri değiştirmeye çalışmak yerine kendimizi duruma adapte etmeye çalışıyoruz. Farkında olmamamız için zaten teknoloji kullanılıyor. Hepimiz cep telefonlarımıza bağlanmış, bilgisayarımızın içine düşmüşüz. En güncel uyku ilacımız teknoloji. Araya siyaset, spor, magazin gibi konu başlıklarını da koyuyorlar. Peki bunlar kimler? Aslında biziz. Eğer tüm bunlar bir sonuç ise ve biz bir illiyet (nedensellik) bağı arıyorsak sebep insandır.

Aslında birçok şey yapabiliriz, birçok şeyi değiştirebiliriz. Bunu yaparken en yakın çevremizden başlamamız gerekiyor. İlk olarak sevdiklerimize daha çok zaman ayıracağız. Cep telefonundan mesaj atmak yerine onlarla görüşeceğiz, ziyaretlerde bulunacağız. Daha iyi sosyal ilişkiler demek her anlamda daha sağlıklı bir toplum demektir. Kafamızı cep telefonunun ekranından veya monitörden çevirip yakındaki insanlarla yüz yüze konuşmaya başlayacağız. Daha sağlıklı ve huzurlu bir toplum için daha yüksek sosyal etkileşim ihtiyacı var.

Birçok tehlike etrafımızı çevirmiş durumda. Eğer sadece kendi yaşadığımız dönemi düşüneceksek bir çoğu sorun teşkil etmeyecektir. Ama işin içine çocuklarımız ve onların çocukları, yani yeni nesiller girerse, ki girecektir; onlara hediye olarak bırakacağımız dünyayı, doğal haline yakın olarak teslim etmemiz gerekiyor. Maalesef yaşadığımız mekanları tahrip etme konusunda evrende bizden üstün bir ırk yok. Bu kötü özelliğimizin hemen farkına varmalı ve dünyayı bir iyileşme sürecine dahil etmeliyiz. Aksi halde doğanın gazabı ağır olacaktır.

Faydalanılan kaynaklar:

1- Beşinci Disiplin – Peter Senge

Etiketler: » » »
1449 Kez Görüntülendi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Cep Telefonunuzu Şarj Ederken Nelere Dikkat Etmelisiniz ?

    01 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Cep telefonunuzu şarj ederken telefonunuzdan daha fazla verim alabilmek için bazı konulara dikkat etmelisiniz. Çünkü günümüzde cep telefonları modern yaşamın bir parçası haline geldi. Telefonların doğru bir biçimde şekilde şarj edilmesi cihazın performansını arttırır. Dahası ekonomik ömürlerini de uzatır. Telefonunuzu Şarj Ederken İşte size şarj ederken dikkat etmeniz gereken bazı temel bilgiler Güvenli Bir Yerde Şarj Edin Telefonunuzu şarj ederken ıslak alanlardan ve çevresinde su bulunan yerlerden uzak durun. Özellikle kablonuzda hasa...
  • Sosyal Medyada Dunning-Kruger Etkisi

    01 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Sosyal medya, günümüzde bireylerin düşüncelerini, duygularını ve bilgilerini paylaşmaları için popüler bir platform haline geldi. Fakat bazen sosyal medya üzerindeki tartışmalar ve bilgi paylaşımları Dunning-Kruger etkisi ile açıklanabiliyor. Sosyal psikologlar David Dunning ve Justin Kruger’ın ortaya çıkardığı bu önyargı ile kişiler bir hayalî üstünlüğün bilişsel önyargısı ile ilişkilendiriyorlar. İnsanların yetersiz olduğu durumları fark edememesi hali olarak da açıklanabilir. Bu durumda olan insanların yeterlilik düzeylerini nesnel olarak de...
  • DJI Air 3: İki Ana Kamera İle Geldi

    01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları

    Yeni DJI Air 3, çığır açan ikili ana kamera sistemiyle dikkat çeken bir drone. DJI Air 3, 46 dakikaya varan uzun pil ömrü ile de öne çıkıyor. Gelişmiş pil teknolojisi sayesinde tek bir şarjla uzun süreli uçuşlar mümkün olurken, pilin hızlı bir şekilde şarj olabilmesi de özel bir ayrıntı. Bu gelişmeler sayesinde DJI Air 3'ü uzun uçuşlar yapmak isteyenler için ideal bir seçenek haline getiriyor. Ayrıca Air 3, her yöndeki engelleri hem algılıyor hem de bunlardan kaçabiliyor. Kullanılan çift kamera, daha uzun uçuş süreleri ve gelişmiş güvenlik gibi...
  • YouTube’da Herkese Açık Kullanıcı Adı Nedir?

    01 Ekim 2022 Köşe Yazıları

    YouTube’un herkese açık kullanıcı adı, kullanıcıların sizi bulmasına ve sizinle bağlantı kurmasına yardımcı olan yeni bir özellik olarak dikkat çekiyor. Kanal adından farklı olarak, herkese açık kullanıcı adı her içerik üretici için benzersiz olacak. Böylece YouTube'da kişiye özgü kimliğinizi daha kolay oluşturursunuz. Kullanıcı Adları ve Kanal URL'leri Herkese Açık Olacak Herkese açık durumda olan kullanıcı adınız kanal URL'lerinde görünecek. Kişiselleştirilmiş olan URL, herkese açık kullanıcı adı için genel olarak belirleyici olacak. Herk...