Son Dakika
Yeni bir dünya savaşının çıkmasını bekleyenler, aslında büyük bir yanılgı içinde gelecekle ilgili öngörüde bulunuyorlar. Çünkü savaş olarak adlandırdığımız özel durum, aklımıza ilk olarak askerleri, silahları, bombaları ve ülke işgallerini getiriyor. Hâlbuki günümüzde tüm bunlara gerek kalmadan da bir ülkenin siyasi iradesini yok edip ekonomisini çökertmeye, psikolojik ayrıştırma taktiklerini kullanarak ülkeyi içten bölmeye çalışabiliyorsunuz. Sahip olmanız gereken silah da çok açık ve net: İleri teknoloji!
Bu silahların başında emperyalizmin en güçlü silahı olan televizyon geliyor. Diziler, filmler ve programlar tüm dünyadaki kültürel yozlaşmayı bir yaşam biçimi olarak izleyiciye sunuyor. Ayrıca tüm programlardaki gizli mesajlar bir başka tartışma konusu. Yabancı dizilerde gösterilen ileri teknoloji örneği silah ve donanım, istihbarat örgütleri, özel eğitilmiş ajanlar ve birçok benzeri unsur aslında basit bir uyarıyı küresel seyirciye hatırlatıyor: “Güçlü olan biziz!”… İnternet ise diğer bir küresel silah olarak karşımıza çıkıyor. Artık televizyon gibi her eve giriyor, her yaştan kullanıcısı var. Objektif olarak değerlendirdiğimizde, hangimiz interneti gerçekten faydalı ve gerekli işler için kullanıyor? Günde kaç saat internette zaman harcıyoruz? Üretkenliğimizi kullanmamız gereken anlarda internet ve bilgisayar başında tüm gereksiz işleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Sosyal paylaşım sitelerine üye olup, resimlerde arkadaşlarımızı etiketliyoruz; çevrimiçi oyunların başında saatlerce zaman harcıyoruz; interneti bir bilgi deryası olarak değil, muzır işlerin kaynağı olarak değerlendiriyoruz. Kendi geleceğimizle ilgili planlar yapmak dururken, saatler boyu klavyedeki tuşlara basmak daha heyecanlı ve çekici geliyor. Bu yüzden de toplum olarak üretemiyor, düşünemiyor ve geliştiremiyoruz.
Artık tüm elektrik santralleri, havayolu trafik kontrol sistemleri ve ticari bankaların tamamı elektronik ortamda kullanılan yazılım desteği ile çalışıyorlar. Kullanılan bu yazılımlardaki güvenlik açıkları değerlendirilirse, bir ülkedeki tüm haberleşme sistemi ve teknik altyapı çökertilebilir. Telefonlarımız çalışmaz, internetimiz hata verirse; televizyonda karlı ekran çıkarsa ve tüm bu gelişmeler sırasında bankadaki paramıza ulaşamazsak ne olur? Tabi ki hükmen yenik sayılırız. Bir savaşa başlayamadan yenilgiyi kabul etmiş oluruz. Kullandığımız bilgisayar yazılımlarının böyle bir tehlike içerdiğinin ne ölçüde farkındayız? Biliyoruz ki yazılımlar sayesinde donanım çalışmaz hale getirilebilir. Birçok virüs, bilgisayar fanını devre dışı bırakarak işlemci ve anakartı yakmaya programlanmıştır. Bu virüsler en stratejik birimlerin bilgisayarlarına yüklenmiş, gelecekteki bir saldırı için hazır bekliyorsa ne yapacağız? Örneğin askeri bilgisayarlar, hava trafik ağlarını kontrol eden süper bilgisayarlar, bir anda etkisiz hale getirilirse sonuç ne olur?
İnsanların birbirleri ile bağlantıları koparılırsa, bankalardaki sistemler işlemez hale gelirse, uçakları yere indirecek bir sistem pasif kılınırsa, hava savunma sistemlerinin bağlı olduğu elektronik kontrol sistemleri bozulursa nasıl savaşacağız? Böyle bir savaşı kazanmamız mümkün olabilir mi? Tek çıkış yolu, ülkemizin bilimsel araştırma-geliştirme kuruluşlarının desteklenmesi ve milli çalışmalara ağırlık verilmesidir. Aselsan gibi kuruluşların önderliğinde yapılacak çalışmaların mutlaka genç bilim insanlarımız tarafından desteklenmesi, nihayete erdirilebilecek gerçekçi projelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Teknolojinin silaha dönüştürüldüğü bir dünyada, buna karşı koyabilecek karşı teknikler geliştirmezsek tam bağımsız ülkemiz çok kısa süre zarfında ağır hasar alabileceği saldırılar açısından savunmasız hale gelecektir.
Bu arada, 3. Dünya savaşının ne zaman çıkacağından bahsediyorduk değil mi? Şu anda içinde olmadığımızı kim söyledi ki?
Etiketler: Erkut Altındağ » İleri teknoloji » İnternetİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları