Son Dakika
UPTION, MoneyGram’ın Türkiye’deki İlk Mobil Cüzdan İş Ortağı Oldu
KAGİDER, FEM Sertifikalı Kurumlar İle Kurumsal Üyelerini Bir Araya Getirdi
Elektriğin Bugünü ve Geleceği Electricity Eurasia Fuarı’nda Ele Alınacak
Red Hat Summit Connect İstanbul’da Gerçekleşti
6. Hizmet İhracatının Şampiyonları Ödüllerini Aldı
Uzakrota Zirvesi’nde 60 İlham Verici Oturum Gerçekleşti
Geçen ay Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Esmer ülkemizde internet ve bilişim teknolojilerinin kullanımına ilişkin tutum ve davranışlar ile Türk insanının sosyokültürel değerleri arasındaki bağı ele alan bir araştırma gerçekleştirdi. Türkiye’de bir ilk olan ve e-kolay.net ile TÜBİSAD’ın da destekleriyle yürütülen araştırmanın sonuçları bir toplantı ile kamuoyuna duyuruldu. Toplantıya ben de katıldım. Esmer kendine has ve keyifli sunumuyla katılımcıları yapılan araştırma hakkında hem bilgilendirdi hem de çarpıcı sonuçlarla şaşırttı.
Türkiye genelini temsilen 1.579 kişi ile yüz yüze görüşerek yapılan araştırmada örnekleme dahil olan 41 ilde yaşayan 15 yaş ve üzerindeki deneklerden bilgi toplandı. Araştırmada bilişim teknolojileri konusundaki tutum ve davranışlar ile bunlarla bireyin demografik özellikleri ve Türk insanının sosyokültürel değerleri arasındaki ilişkiler irdelendi.
Ortaya gerçekten ilginç sonuçlar çıktı. Araştırmanın cep telefonu sahipliği ile ilgili bölümüne genel olarak baktığımızda ilginç maddeleri şöyle sıralayabiliriz:
– En yüksek cep telefonu sahipliği 18-25 yaş aralığında gerçekleşiyor.
– İleri yaşlarda cep telefonu olanların oranı hızla düşüyor.
– Görüşülen öğrencilerin neredeyse tamamının cep telefonu var.
– Özellikle gençler çok büyük oranda kontürlü cep telefonu kullanıyor.
– Kullanıcıların %37’si her gün SMS gönderiyor.
– %8’i her gün fotoğraf çekiyor.
– 65 yaş üzerinde her gün SMS gönderenlerin oranı ise sıfıra yakın.
– Cep telefonu sahiplerinin dörtte biri şu andaki telefonlarını son 6 ay içinde edinmiş.
Araştırmanın internet kullanımı konusuyla ilgili olan bölümünde de yine ilginç sonuçlar elde edilmiş.
– Evinde PC olanların oranı %26.
– Hayatında bir kez de olsa internete bağlananların oranı %39.
– Hanesinde internet kullanan en az bir kişi olanların oranı %51.
– Çalışıyorsa işinde kullanabileceği internet bağlantısı olanların oranı %38.
– 15 yaş üzeri her 10 öğrenciden 9’u bir kez de olsa internet’e girmiş.
– Üniversite mezunlarının %17’si hayatında internete hiç girmemiş.
– İnternet kullananların komşu olarak başka ırktan birini istememe oranı %16, internet kullanmayanlarda bu oran %38.
– İnternet kullananların komşu olarak başka dinden birini istememe oranı %18, internet kullanmayanlarda bu oran %42.
– İnternet kullananların komşu olarak oruç tutmayan birini istememe oranı %16, internet kullanmayanlarda bu oran %39.
– İnternet kullananların ilk tanıştıkları kişiye güvenme oranı %16, İnternet kullanmayanlarda bu oran %15.
Aslında belirli bir yaşın üzerinde bulunanları teknolojiyi gençler kadar kullanmadıkları için yadırgamamak lazım. Çünkü onlar doğduklarında dünyada ve Türkiye’de teknoloji kullanımı diye bir kavram oluşmamıştı. Televizyon, bilgisayar ve cep telefonu gibi günümüzün vazgeçilmezleri yoktu. Bırakın Ay’a gitmeyi daha uzaya bile çıkılmamıştı. İnternetin hayali bile kurulamıyordu. Böyle bir dünyada doğanların yapılan araştırmanın sonuçlarına göre birbirlerine hemen hiç SMS göndermemeleri aslında şaşılacak bir sonuç olmamalıdır. Asıl şaşırmamız gereken bulgu üniversite mezunlarının %17’si nin hayatında internete hiç girmemiş olmasıdır.
Araştırmada internet kullanımının hoşgörüyü arttırdığı çıkan sonuçlar arasındayken insanın aklına şöyle bir soru geliyor: Acaba bu ülkede her birey internet kullanabilir hale gelirse millet olarak toplumsal barışı yakalayabilir miyiz? Bence denemeye değer…
Bu ayki yazımı Bernard Segel’e ait bir deyiş ile bitiriyorum. “İstatistikler ne derse desin, her durumda başarıya giden bir yol vardır.”
Etiketler: Aykut Altındağ » TÜBİSAD » Yılmaz EsmerİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları