Son Dakika
Selen Erdurak, Karel Kurumsal İletişim Direktörü Oldu
UPTION, MoneyGram’ın Türkiye’deki İlk Mobil Cüzdan İş Ortağı Oldu
KAGİDER, FEM Sertifikalı Kurumlar İle Kurumsal Üyelerini Bir Araya Getirdi
Elektriğin Bugünü ve Geleceği Electricity Eurasia Fuarı’nda Ele Alınacak
Red Hat Summit Connect İstanbul’da Gerçekleşti
6. Hizmet İhracatının Şampiyonları Ödüllerini Aldı
Türkiye’de bilişim konusunda uzmanlaşmış Sivil Toplum Kuruluşları TBMM’de 04/05/2007’de 5651 no ile kabul edilen “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun Tasarısı” konusunda ortak bir bildiri yayımladılar. Ortak bildiride bu yasanın bürokratik bir yapıya yargısız sansür yetkisi verdiği belirtilerek ifade özgürlüğünü korumak, Türkiye internetini büyütmek ve toplumsal yarar açısından yasanın gözden geçirilmesi ve internetin marjinal problemlerine sivil toplumla birlikte çözüm aranması çağrısı yapıldı.
Bilişim STK’ları konuyla ilgili olarak görüş ve değerlendirmelerinde tasarının ele aldığı başta çocuk pornografisi olmak üzere küçükleri internet ortamındaki zararlı etkilerden korumaya yönelik amacı desteklediklerini açıkladılar. Fakat internetin çok boyutlu, karmaşık, çok uluslu ve çok hızlı değişen bir yapı içinde olmasından dolayı internetin iletişim, eğlence, eğitim, çalışma, ticaret, hizmet ve yayın ortamı olmasının önemi dikkate alınmadan sadece basın yayın aracı olarak ele alınması ve buna göre düzenleme yapılmasının çok büyük sakıncalara neden olabileceği belirtildi.
Özellikle son günlerde ortaya çıkan ve anlaşılmaz bir şekilde internetin faydalarının kenara itilmesi ve sadece zararlarının ön plana çıkartılarak suçla özdeşleştirilmek isteniyor olmasının dikkat çekici olduğu vurgulandı.
Aslında durup düşündüğümüzde durum biraz farklı. İnternet, devletin şeffaflaşmasından, kamuoyunun haber alma hakkına, kişilerin düşünce ve ifade özgürlüğünün gerçek anlamda yaşanmasına kadar toplumsal birçok faydası olan hatta gerek kişilerin gerekse de kurum ve kuruluşların iş ve işlemlerine getirdiği kolaylık ve hız ile yaşantımızı inanılmaz kolaylaştırmaktadır. Bu kadar fazla yarar sağlayan internetin elbette can sıkan bazı yönleri olacaktır. Fakat bu can sıkıcı, zararlı etkiler faydalarıyla karşılaştırıldığında önemsiz sayılacak kadar azdır. Buna karşın az olan bu zararlı etkilerin yaygınlaşmaması, en aza indirilmesi için gerek ulusal gerekse de uluslararası önlemlerin alınması bir zorunluluk haline gelmiştir.
Sağlıklı bir toplumun güvencesi çocuklarımızdır. Ancak çocukların zararlı içeriklerden korunması adına toplumun demokratik hak ve taleplerinden büyük ölçüde vazgeçmesi düşünülemez. Demokratik hak ve özgürlüklerin her ne gerekçe ile olursa olsun özünü ortadan kaldırmaya yönelik tüm çabalar çocuklarımızın içerisinde yaşadığı toplumu ve dolayısı ile geleceğimizi çok daha olumsuz etkileyecektir.
Bugün gelinen noktada her ne kadar Sivil Toplum Kuruluşları olarak bizlerin yaptığı uyarılar Yasa Koyucu tarafından kısmen dikkate alınmış ise de tasarının mevcut halinde aşağıdaki hususların düzeltilmesi olmazsa olmaz bir zorunluluktur. Ayrıca internetin sadece basın yayın faaliyeti olarak algılanması da yanlıştır. Basın yayın faaliyeti ile ilgisi olmayan birçok internet sitesinde cevap ve düzeltme metni ile karşılaşılması garip bir durum olarak karşımıza çıkacaktır. Basın yayın faaliyeti yapmayan kişilerin sahibi oldukları İnternet siteleri nedeniyle basın yayın kuruluşlarını ilgilendiren bir sorumluluğa tabi tutulmaları işin doğasına aykırıdır. Tüm bu nedenlerle sivil toplum kuruluşları yasadaki 9. maddenin kesinlikle metinden çıkartılması gerektiğini düşünmektedirler.
Erişimin engellenmesi, filtreleme ve benzeri düzenlemesine ilişkin olarak da filtreleme ve benzeri yöntemlerin tüm internet çıkışı için düzenlenmesi yanlıştır. Filtreleme yazılımının okullar, İnternet evleri ve benzeri çocukların İnternet’e erişebileceği yerlerde uygulanması bir zorunluluk olarak düzenlenmelidir. Aksine bir düzenleme erişkinlerin hangi içeriğe erişeceklerinin bir sansür kurulunun onayı tabi kılınmasına neden olacaktır. Bu da kişisel hak ve hürriyetler yönünden Anayasa’ya aykırılık teşkil edebileceği gibi ülkemizin internete sansür uygulayan ülkelerle birlikte adının alınmasına neden olacaktır.
Erişimin engellenmesi internet ortamında en son ele alınması gereken tedbirlerden birisidir. Erişimin engellenmesi kararlarının uygulanması durumunda doğacak sonuçların elde edilmek istenen amaç ile arasında bir denge olmalıdır. Rahatça içerikten kaldırılması sağlanabilecek bir içerikten dolayı binlerce yasal içeriğe sahip, milyonlarca kullanıcısı olan sitelere erişimin engellenmemesi gerekmektedir. Yapılacak olan düzenlemelerin Anayasamızın ikinci bölümünde yer alan kişinin hak ve ödevlerine ve özellikle de 25. maddesindeki “düşünce ve kanaat hürriyeti”, 26. maddesindeki “düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti”, 27. maddesindeki “bilim ve sanat hürriyeti” ve 28. maddesindeki “basın hürriyeti”ne aykırı şekilde olması durumunda iptal ile karşılaşılacağı gözetilerek Anayasa’ya uygunluk açısından bu tür düzenlemelerin kesinlikle gözden geçirilmesi gerekmektedir.
“Çocuk pornografisi” konusunda ise uluslararası kabul gören şekilde bir düzenleme yapılmalıdır. Aksi takdirde çocuk pornografisi ile ilgisi olmayan birçok yayın nedeniyle internet sitelerine erişimin engellenmesi kararı verilmesi ile karşı karşıya kalınacaktır.
Sonuç olarak bilişim sektöründe faaliyet gösteren STK’lar şöyle bir açıklama yapıyorlar. “Çocuk pornografisi”nin eksik yönleri olsa da halen yürürlükte olan TCK’da düzenlenmiş olduğunu ve mevcut haliyle bile suçla ilgili soruşturma ve kovuşturmaların adli makamlarınca sürdürülmesinde ciddi sıkıntılar yaşanmadığı da göz önüne alınarak ülkemiz açısından son derece önemli olan Bilişim Suçları konusunun sağlıklı bir düzenleme ve bilişim oyuncularının görüş birliği sağlanmış şekilde yeniden çıkartılması için Çumhurbaşkanlığı, Bakanlar Kurulu, ilgili Bakanlıklar ve TBMM’nin gerekli duyarlılığı ve önemi göstereceğine inancımız olduğunu bildirir aksi takdirde kaybedenin Türkiye olacağını hatırlatırız.
Bilgisayar Yazılım Meslek Birliği – BİYESAM
Bilişim Muhabirleri Derneği – BMD
İnternet Teknolojileri Derneği – İNETD
Kablo Işletmecileri Derneği – KAIDER
Linux Kullanıcıları Derneği – LKD
Mobil İletişim Sistemleri ve Araçları İşadamları Derneği – MOBİSAD
Türkiye Bilişim Derneği – TBD
Türkiye Bilişim Vakfı – TBV
Tüm İnternet Derneği – TID
Telekomünikasyon ve Enerji Hizmetleri Tüketici Hakları ve Sektörel Araştırmalar Derneği – TEDER
ODTÜ Mezunları Derneği – ODTÜMD
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği – TELKODER
Türk Elektronik Sanayicileri Derneği – TESİD
Tübider Bilişim Sektörü Derneği – TÜBİDER
Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği – TÜBİSAD
Tüm Telekomünikasyon İş Adamları Derneği – TÜTED
Tüm İnternetevleri Derneği – TİEV
Türk Kütüphaneciler Derneği – TKD
Üniversite ve Araştırma Kütüphanecileri Derneği – ÜNAK
Yazılım Sanayicileri Derneği – YASAD
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları