Neuralink

Erkut Altındağ

erkutaltindag@gmail.com

Eleştirenler olabilir; beğenmeyen ve hatta nefret edenler de. Sosyal medya paylaşımları sebebiyle dalga geçenler veya canlı yayında uyuşturucu kullandığı için yerden yere vuranlar. Her ne olursa olsun, son 15 yılda kurduğu şirketler, ürettiği teknolojik ürünler, fabrikasını kurduğu tam otonom araçlar, Mars yolculuğu yapabilecek seviyedeki roketler ile dünya tarihine damgasını vuran bir isim oldu. Aslında kimden bahsettiğimizi hemen tahmin ettiniz. Kimine göre bir dahi, kimine göre ise şımarık bir çocuk: Elon Musk… Uzay taşımacılığından enerji üretimine, otomobillerden alt yapı ve tünel inşaatına kadar birçok sektörde faaliyet gösteriyor.

Ancak bu sefer öyle bir teknoloji ile karşımıza çıkıyor ki, diğer tüm devrimsel yenilikler adeta basit bir oyuncağa dönüşüyor. Musk, Ağustos ayı sonunda yaptığı bir canlı yayında, Neuralink adlı şirketinin yeni ürününü tanıttı. Bu ürün, bir makine-beyin arayüzü olarak da adlandırabileceğiniz bir çip. Bozuk para büyüklüğünde olan bu çip, çok basit bir operasyonla insan beynine entegre ediliyor. Hatta bu operasyonu kendi tasarladıkları bir ameliyat robotu gerçekleştiriyor. Elbette henüz FDA onayları alınmadığı için çip ve robot aktif olarak kullanımda değil; yine de çok yakın bir zamanda bu faaliyetin ticarileştirilmesi için Musk gereken her şeyi yapmaya ve tüm maliyetlere katlanmaya hazır.

Tıp için devrimsel bir buluş!

Özellikle engelli bireylerin sadece düşünce gücünü kullanarak eşyaları kullanabilmesi, çevresindeki elektronik cihazlar ile etkileşime geçebilmesi ve en önemlisi bilgisayarları tüm fonksiyonları ile kullanabilmesi adına atılmış çok önemli bir adımdan bahsediyoruz. Bu teknolojinin ticari olarak kullanılacak seviyeye gelmesini müteakiben bilinen tüm tedavi yöntemleri tamamen değişebilir. Ayrıca henüz konuşmak için erken olsa da, insanların yakın bir gelecekte ek bir ara yüze veya cihaza gerek duymadan iletişim kurabilecekleri ve internete bağlanabilecekleri günler de gelebilir.

Böyle bir teknolojinin kullanım alanları bizim hayal gücümüzün bile ötesinde olabilir. Bu yeni teknoloji ile ilgili çeşitli komplo teorileri de internette havada uçuşuyor. Kullanılacak çipler nedeniyle insanların özgürlüklerinin sınırlanacağını, insan davranışlarının devletler veya firmalar tarafından kontrol edilebileceği, özgür irade kavramının artık olmayacağını iddia edenler de mevcut. Hatta bu çipi hiç bir koşulda kullanmayacağını deklare eden çeşitli Youtuberlar, bu teknolojinin arka planında sinsi ve gizli niyetler olduğunu ileri sürüyor.

Her yeni teknik ve buna bağlı yenilik, beraberinde korku ve çekince duygusu ile birlikte gelir. Tek mesele, bu çiplerin seri üretim için onay alındıktan sonra hangi amaç için kullanılacağı? Her teknolojide olduğu gibi insanoğlunun teknolojiyi kullanma amacı da cevabı şekillendiriyor. Nükleer güç ile enerji de elde edilebiliyor, ama silah da üretilebiliyor. Bu durumda nükleer gücün kendisi yerine, onu icat eden ve kullanan kişilerin gerçek niyeti ön planda oluyor. Bu anlattığımız örnek günümüzdeki bir çok teknolojiye adapte edilebilir.

Musk Teknoloji İmpratorluğu

Peki, Musk tam olarak ne planlıyor? Son model otonom araçlar ile otomobil piyasasına liderlik ediyor. Tünel kazma şirketi ile Hyperloop ve benzeri toplu taşıma olanaklarını teknoloji ile buluşturuyor. Starlink uyduları ile tüm dünyada interneti erişebilir kılıyor. Enerji sistemleri ile evlere ve işyerlerine kendi elektriklerini üretmelerini sağlıyor. Mars’a yolculuk için planlar yapıyor, aynı zaman Uluslararası Uzay İstasyonuna astronotları taşıyan SpaceX’i yönetiyor. Bununla da yetinmiyor, Neuralink firması ile insan vücudunu bilgisayar ile entegre etmeye çalışıyor. Bir anlamda sibernetik çalışmalarını çok farklı bir seviyede devam ettiriyor.

Elon Musk’ın tüm bu faaliyetlerinin altında keşfetme merakı ve girişimcilik mi var? Yoksa tüm bu firmalar, farklı ve ortak bir amaca mı hizmet ediyor? Dünya tarihi çok uzun zamandır, bir çok alanda bu denli başarılara imza atan başka birine tanıklık etmedi. Elon Musk dünya tarihi açısından çok özel bir isim. Yine de tüm bu gerçekler, akıllardaki soru işaretlerin giderilmesine yardımcı olmuyor. Kestirilemeyen davranışları ve beklenmeyen tepkileri sebebiyle Elon Musk ve sahip olduğu ileri teknoloji şirketleri, dünya için bir fırsat mı, yoksa bir tehdit mi?

Bu kadar çok sektörde faaliyet gösteren şirketler grubuna sahip olmak, çok da uzak olmayan bir gelecekte tekelleşmeye ve aşırı güç kazanmaya doğru gidebilir. Musk, yoluna çıkan veya rakip tüm firmaları satın alabilecek bir noktaya geldiğinde, belki de tüm insanlık tek bir özel şirket için çalışacak: Musk şirketler grubu!.. Kulağa fantastik gelse de, büyük şirketlerin diğer ölçekteki diğer tüm firmaları piyasadan kaldırmak ve egemenliğini ilan etmek için satın aldığını veya kendi bünyesine kattığını biliyoruz. Bazılarını da kapanmaya zorluyorlar.

Elon Musk’ın bu kadar çok sektörde, radikal yatırımlar ve faaliyetler ile sağlamaya çalıştığı pozisyon tam olarak bu olabilir. Enerji, otomobil, uzak endüstrisi, biyomedikal mühendislik ve tıp, tünel ve altyapı hizmetleri, uçak ve roket motorları, endüstriyel robotlar… Aslında bir imparatorluk kurmak için en ideal sektörler! Musk çok özel bir isim ve şu anda attığı her adım insanlığın ve medeniyetin de gelişmesi yönünde gelişmeler sağlıyor.

Ancak unutmamak lazım, güç seviyesi arttıkça kontrol imkanı azalır. Aşırı güç beraberinde yozlaşma ve bozulmayı getirebilir. Benim kişisel görüşüm, Elon Musk’ın gizemi keşfetme ve insanlığa katkıda bulunma arzularının ön planda olduğu yönünde. Dünyada milyonlarca insan da büyük bir umutla buna inanıyor ve Musk’a güveniyor. Zaten aksi bir durum söz konusu ise, ileriki dönemde 2020 yılını mumla arayabiliriz…