Semiha Berksoy’un İlk Galeri Sergisi “Halüsinasyon Duvarı” Açıldı

Türkiye sanat tarihinin en önemli temsilcilerinden Semiha Berksoy’un yaşamı ve eserleri ile yeniden hayat bulmasına yönelik çalışmalardan ilki “Halüsinasyon Duvarı” isimli sergi 13 Kasım 2014 – 10 Ocak 2015 tarihleri arasında Galerist’te sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.  Sergi, 12 Kasım’da Passage Petit-Champs binasında gerçekleştirilen Gala Gecesi ile kapılarını ilk kez araladı. Sanat ve iş dünyasının önemli isimlerinin buluştuğu bu özel davette serginin öngösterimi gerçekleştirildi, Semiha Berksoy onuruna yemek düzenlendi. Bu özel gecede, Melkan Gürsel Tabanlıoğlu ile ünlü sanatçının kızı Zeliha Berksoy, gecenin ve serginin önemine dair Semiha Berksoy’u onurlandıran konuşmalar yaptılar.

 Sergi; Berksoy’un 70 yıllık başarılı ve sıra dışı yaşamından önemli bir kesit sunuyor

Sanatçının ilk galeri sergisi olma özelliği taşıyan “Halüsinasyon Duvarı”, Semiha Berksoy’un 70 yıllık başarılarla dolu ve sıra dışı bir yaşama yayılan pratiğinden önemli bir kesit sunuyor. Berksoy’un çok yönlü sanat üretimini yansıtan, resim, ses kaydı, video, fotoğraf, kişisel obje ve belgelerin yer aldığı kapsamlı bir seçkiden oluşan sergi, sanatçının eserlerine farklı bir bakış açısı getirerek sanat hayatını dinamik ve alışılagelmemiş bir biçimde yorumluyor. “Dünyaya ait bir tanrıça” olarak da nitelendirilen ünlü sanatçının eserlerinden sergide öne çıkanlar arasında “Annem ve Ben”, “Anneme Otoportre” ve “Otoportre” de yer alıyor.

“Halüsinasyon Duvarı” ile ilk adımı atılan çalışmalar kapsamında 70 yıllık sıra dışı sanat yaşamıyla Türkiye’nin dünyaca tanınmış nadir sanatçılarından Semiha Berksoy, eserleriyle yeniden hayat buluyor. Kısa bir süre önce sanatçının ulusal ve uluslararası temsiliyetini üstlenen Galerist, bir dizi etkinlik ve proje ile efsane sanatçı Semiha Berksoy’u adeta yeniden canlandırıyor.

 Semiha Berksoy Müzesi; tiyatro, konser salonu ve sahne eğitimi ile yaşayan bir mekan olacak

Galerist ve Semiha Berksoy Vakfı’nın işbirliği ünlü sanatçının eserlerinin Türkiye ve dünyada tanıtımının yanı sıra, özellikle müze kurulması için destek sağlamayı da kapsadı. Galerist’in ulusal ve uluslararası temsiliyetini üstlenmesiyle birlikte, vakıf tarafından çalışmaları beş sene önce başlatılan Semiha Berksoy Müzesi’nin kurulma hazırlıkları da hız kazandı. Müze, sanatçıya ait eserlerin sergileneceği bir alan olmanın ötesinde; içerisinde tiyatro, konser salonlarının yer alacağı ve aynı zamanda sahne sanatları eğitiminin verileceği yaşayan bir mekân olacak.

 Semiha Berksoy’un ilk galeri sergisi; “Halüsinasyon Duvarı”

Berksoy’un çok yönlü sanat üretimini yansıtan resim, video, kişisel obje ve belgelerin yer aldığı kapsamlı seçki, sanatçının duygusal ve bilişsel bağ kurduğu kişilerle olan ilişkisini ve yaşam, ölüm ve zamanın sınırlarını göz ardı eden tutkulu kişiliğini biyografik ve tematik bir şekilde ortaya koyuyor.

Semiha Berksoy, ‘yüce insanlar’ olarak tabir ettiği ve yaşamında büyük izler bırakan kişilerin yansımalarını, odasındaki “Halüsinasyon Duvarı”nda gördüğünü söyler. Sanatçı ölümü, bir ‘sınır’, bir ‘yok oluş’ olarak görmez, aksine hayatla bir tutar. Yakın olduğu birçok kişinin ruhunu yanıbaşında hisseder, onlardan ilham alır ve resimlerinde onları ölümsüz ikonlara dönüştürür. Berksoy, aşk, ölüm ve müzik üzerinden hayatına yön veren kişiler ve olaylara, çoğunlukla otoportreleriyle odaklanır. Annesini sekiz yaşında, henüz küçük bir çocukken kaybetmiş olması, sanatçının hayata bakış açısının şekillenmesinde, kendini ifade etmesi ve hayatta kalabilmek için sanata tutunmayı seçmiş olmasındaki en belirleyici etkendir. Aşk ise, Semiha Berksoy için hayatın kaynağı ve anlamıdır. Berksoy, operaya, tiyatroya, resme, ona ilham veren kişilere, hayvanlara, bitkilere ve hayata aşkla bağlıdır.

1929 yılında başlayan opera kariyeri, birçok ülke ve nice zorlukları aşarak, 1972 yılında kendi emekliliğini isteyene kadar, otuzu aşkın sene boyunca devam eder. Tiyatro ve operada bir duygu yoğunluğunu tek bir ifadeyle aktarma tecrübesini resimlerinde kullanarak, naif ve sade çizgilerle, hayal kırıklığını ve bilgeliğini aktarır. Berksoy “Ölümle yaşamın, geçmişle geleceğin bir olduğunu, zaman mefhumunun bulunmadığını” işaret ettiğini söylediği çizginin altından ve karanlık duygulardan sıyrılmış sahneler yaratır.

Sergi, Salı’dan Cumartesi’ye kadar 11:00 – 19:00 saatleri arasında, Pazartesi günleri ise randevu ile gezilebilecek.