Son Dakika
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ve TÜRSAB yönetimi, Turizm Sektörü’nün geleceği olan gençlerin sektördeki rolünü güçlendirmek ve genç istihdamı artırmak amacıyla İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen “Turizm Buluşması”nda turizm eğitimi alan gençlerle buluştu. İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Sülün, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür, Prof. Dr. İlber Ortaylı ve 1500’ü aşkın turizm öğrencisinin katıldığı “TÜRSAB Turizm Buluşması” etkinliğinde açılış konuşmasını yapan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, gençlere önemli mesajlar verdi.
Konuşmasında gençlerin sektörün geleceği için heyecan ve umut verdiğini belirten Bağlıkaya “Ben de turizm meslek olarak değerlendirilmiyorken turizm meslek lisesinde okudum, turizmi meslek olarak seçtim ve bugünlere bir turizmci olarak geldim. Bu seçimimden bir gün bile pişman olmadım, başka bir mesleğe özenmedim. Umarım sizler de benim gibi eğitimini aldığınız bu mesleği yaparak mutlu olacaksınız” dedi.
“Kendisi mutlu olmayan birinin başkasını mutlu etmesi pek mümkün değildir” diyen Bağlıkaya, “Turizmciler; patronundan çalışanına kadar tüm aktörleri ile mutluysa misafirleri de mutlu olacaktır. Turizmcileri mutlu etme görevi devletin, turizm çalışanlarını mutlu etme görevi de sektöründür. Sizlere, içinde olmaktan mutlu olacağınız bir sektör adına bu mesleğe şimdiden hoş geldiniz diyorum” dedi. Günümüzde turizmin artık çok büyük bir endüstri haline geldiğine dikkat çeken Bağlıkaya, turizmin oluşturduğu ekonomik hacmi ile hem istihdam yarattığına hem de yerel kalkınmaya katkı sağladığına işaret etti. Turizmdeki rekabette başarılı olmanın yolunun verilen hizmetin niteliğini yükseltmekten geçtiğini ifade eden Firuz Bağlıkaya, ürün çeşitlendirmenin önemine de vurgu yaptı.
Türkiye ekonomisinin yol haritası çizilirken en büyük görevin turizm sektörünün omuzlarına yüklendiğini belirten Bağlıkaya “Devletimizin geleceğe ilişkin tüm projeksiyonlarında turizmin önemine ülkemize sağlayacağı döviz girdisine, oluşturacağı istihdama vurgu yapılıyor. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında ülkemiz için en önemli gelişim alanının turizm olması bekleniyor” dedi. Turizmin Türkiye’de hem mevsimsel hem de bölgesel olarak dar bir alana sıkıştığına işaret eden Bağlıkaya “Bir an önce kültür, yayla, gastronomi, sağlık turizmi gibi rekabette üstün olduğumuzu bildiğimiz alanlara daha fazla ağırlık vermek zorundayız” dedi. TÜRSAB olarak buradan hareketle Turizm Sektörü’nü geleceğe taşımak için ‘Turizm Yüzyılı’ projesini hayata geçirdiklerini açıklayan Bağlıkaya, bu proje ile Turizm Sektörü’nü geleceğe taşımak üzere; turizmi 12 aya yaymayı, turizmin tüm ülkeye dengeli biçimde dağılmasını sağlamayı, yüksek gelirli turist oranını artırmayı hedeflediklerini kaydetti.
“Turizm yüzyılı projemizin gücünü ise sahip olduğunuz dinamizm ile siz gençler oluşturacaksınız” diyen Bağlıkaya, Türkiye’nin çok da uzak olmayan bir gelecekte 100 milyon ziyaretçi sayısına ulaşma hedefini düşünüldüğünde 1,5 milyon civarında olan mevcut turizm istihdamının en az ikiye katlanacağını dile getirdi. Turizmciliğin geleceğin meslekleri arasında olduğuna dikkat çeken Bağlıkaya “Önünüzde aşılacak çok yol ve kazanılacak büyük başarılar mevcut. Sizlere güveniyoruz. TÜRSAB olarak yarım asrı aşkın birikimimiz ve tecrübemizle sizin her zaman yanındayız. TÜRSAB Akademi birimimizin eğitimlerini takip edin, TÜRSAB TV üzerinden yaptığımız yayınları izleyerek yararlanın. Rapor ve analiz çalışmalarımızı inceleyin, düşüncelerinizi bizlerle paylaşın. Bu sektör sizin sektörünüz, bunu unutmayın” dedi.
TÜRSAB Turizm Buluşması etkinliğinde düzenlenen İlber Ortaylı Seyahatnamesi konulu panele Tarihçi-Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı konuk oldu. TÜRSAB Hukuk Baş Danışmanı İlker Ünsever’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde konuşan İlber Ortaylı, turizm mesleğinin gelişimini anlattı. Konuşmasında turizmin çok özel bir meslek olduğunu vurgulayan İlber Ortaylı, gençlerin bu mesleğin hakkını verecek şekilde, kendilerini geliştirmeleri tavsiyesinde bulundu. Bunun için bol bol seyahat etmeleri ve yabancı dil öğrenmeleri konusunda tavsiyelerde bulunan İlber Ortaylı, “Çok akıcı yabancı dil konuşmak önemli. Aksi taktirde tarih, coğrafya anlatılmaz. Elinizde bir imkan olduğu vakit lisan öğrenmek için yurt dışına çıkmanızı öneririm” dedi. 1960’ların başlarında Türkiye’ye giren turist sayısı 120 bin civarında olduğuna değinen Ortaylı, turizmin teşkilatlanması ve örgütlenmesinin ise birkaç bürokratın ve planlama teşkilatının eseri olduğuna dikkat çekti. Kendisinin de 60’lı yıllarda lise öğrencisi iken Enformasyon Müdürlüğü’nde rehber olarak turizme başladığını aktaran Ortaylı, o dönemde turizm envanteri çıkarılmasında personel yetersizliğinden dolayı öğrencilerden yararlanıldığını anlattı. Daha çok turist almaya odaklanmış anlayışın doğru olmadığına da değinen Ortaylı “Turgut Özal’dan beri moda. Daha çok turist istiyoruz diyorlar. Her şeyin bir ölçüsü vardır. ‘Daha çok turist’ çok iptidai bir laftır. Yılda gelen 70-80 milyon turist Venedik’i mahvetti. Önemli olan turist gelirini artırmak. Daha çok turist değil, daha nitelikli ve daha fazla harcayan turist istiyoruz. Turist ve otel sayısını artırmaya çalışmak yanlıştır. Yüksek gelir ancak kaliteyle elde edilebilir. Daha kelimesinin çok iyi ayarlanması lazım” dedi.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür “Bilgiyle ekilen tohumlar ancak yeşerecektir. Türkiye gibi binlerce medeniyete ev sahipliği yapmış bir coğrafyaya sahibiz. Dünyada çok önemli bir konumda yer almamız çok kıymetli ve değerli. İstanbul’da 3 milyon öğrenci var. Yaklaşık 800 bin öğrenci ortaöğretimde. 81 turizm okulunda ise 13 bin öğrenci eğitim görüyor. Bu rakam İstanbul için yeterli değil. Turizm sektörünün tüm paydaşlarına açık çağrıda bulunmak istiyoruz. Gerek fiziki gerek beşeri olarak birlikte yol yürümeye ve projelere açık olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Sınıflarda ve okullarda öğrettiğimiz bilginin sahada pratiğe dökülmesi önem arz ediyor. Gerek AB ve Erasmus projelerimiz gerekse sektörel işbirliği ile yaptığımız çalışmaların artırılması gerekiyor. Ülkenin tanınması bilinmesi açısından turizmin çok önemli bir misyonu var. Gençlere çok inanıyor ve güveniyoruz. Turizm Haftası’nın yeni başlangıçlara vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.
Etkinlik kapsamında düzenlenen “Turizmde Girişimcilik ve Yaratıcılık” konulu panel ise Boyce Danışmanlık sahibi Handan Boyce moderatörlüğünde gerçekleşti. Dünyada gelişen turizm trendlerinden ve gençleri bekleyen kariyer olanaklarından bahseden Boyce Danışmanlık sahibi Handan Boyce, özellikle destinasyon tanıtımı ve pazarlaması ile girişimcilik konularında tavsiyelerde bulundu.
Panelde konuşan Fuego Travel sahibi turizmci Aylin Özsavaş, sinema filmleri ve televizyon dizilerinin turizme etkisini örneklerle anlattı. Özsavaş “Destinasyon tanıtımında henüz istediğimiz noktada değiliz. Her ne kadar iki farklı sektör gibi görünse de film sektörü de turizme hizmet ediyor. Ülkemizi tanıtmak ve ülkeye turist getirmek. Turizmde yaratıcılık hikâye ile başlar. Rotalarda bir yerleri görmek değil sadece. Burada hikâye ile birleştirmemiz, hikâye katmamız önemlidir. Türkiye zaten adeta bir açık hava müzesidir. Anadolu’nun kadim topraklarında çok güçlü hikayeler var. Gençler yaratıcı olmaktan korkmayın. Yaratacağınız tur programlarında turistler kendini oraya ait hissetmeli” dedi.
Türkiye’de gastronomi turizminin gelişimi ve öneminden bahseden Seyyar Gurme Blog Eşref Borça, gastronomi alanında gençler için büyük potansiyel olduğunu vurguladı.
“Hayallerini, İşin Yapmak” konulu oturumda kariyer basamaklarını ve youtuber olma sürecine kadar geçen deneyimlerini paylaşan Influencer Öykü Yalçın da gençlere çok çalışmalarını ve iyi bir eğitim almalarını tavsiye etti.
Panellerin ardından TÜRSAB yöneticileri, panelistlere plaketlerini takdim ettiler. Organizasyonun düzenlenmesindeki katkılarında dolayı başta Oya Ebru Küçükel olmak üzere tüm TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkür edildi.
Etiketler: Firuz Bağlıkaya » TÜRSABBENZER HABERLER