Son Dakika
Yazının başlığı ilk etapta gelişmiş teknoloji kullanılarak gözetim sistemleri kurulması, suça hızlı müdahale edilmesi, yargı sisteminin yapay zekâ sayesinde sıfır hata ile ivedi kararlar alabilmesi gibi kavramları akla getiriyor. Ancak bu makalede anlatılacak olan felsefik yaklaşım bunun biraz ötesinde, temel insan ihtiyaçlarına dayanıyor. Kısa bir süre önce Apple marka akıllı saatlerin kullanımında bileğinde dövme olan kişilerin kalp atış hızlarının hatalı ölçülebileceği ortaya çıktı. Özellikle koyu renk dövmelerin saatlerin arkasında bulunan sensörlerin ölçümünü yanlış bir sonuç verecek şekilde etkileyebildiği açıklandı. Buna bağlı olarak Apple hayranları bileklerindeki ve kollarındaki dövmeleri sildirmek için çeşitli sağlık kuruluşlarına ve estetik merkezlerine akın etti. Hatta önümüzdeki aylarda dövme sildirecek kişi sayısının “binlerce” olacağı tahmin ediliyor.
Bir elektronik cihazın kullanımının vücuda yapılan dövmeyi sildirebilecek kadar etkili ve önemli olduğu bir dönemde yaşıyoruz. İnsanlar aylık maaşlarının çok üzerindeki telefon veya bilgisayarları büyük bir borca girerek satın alabiliyor. Bu durum elektronik eşyalara olan bağımlılığı da ortaya çıkartıyor. Dövme örneği üzerinden gidecek olursak, vücut üzerinde oldukça acı verici bir işlem olmasına rağmen bunu kabul edip yaptıran kişilerin elektronik bir cihaz uğruna başka bir medikal süreçten geçerek sildirmek istemeleri davranışsal açıdan da yakından incelenmesi gereken bir durum. Aynı mantık çerçevesi üzerinden gidildiğinde dünya üzerindeki suç oranlarını sıfırlayabilecek yeni sistemler üzerinde düşünülebilir. Dövme yaptırmak tamamen özgür irade ile alınan bir karar ve kişiye kimsenin karışamayacağı bir uygulama. Bununla birlikte, bu zorlu işlemden sonra kişinin dövmeyi bir cihaz uğruna sildirmek istemesi, o elektronik aygıtın kullanımının ne kadar önemli olduğunu da gösteriyor. Örneğin, suç işleyen veya suça karışan insanlara getirilecek çeşitli cezalar veya önleyici yasaklar bu yeni yaklaşımın ilk adımı olabilir. Adam öldürme suçuna karşılık adli ceza dışında 30 sene boyunca hiçbir elektronik eşya veya telefon kullanmama cezası eklenebilir. Küçük düzeydeki suçlarda kişinin mail adresi belirli bir süreliğine bloklanabilir veya iletişim engeli konulabilir. Bir düşünün, dışarıda çöpünüzü halka açık bir yere attınız veya hız sınırını mı aştınız? Size 2 ay boyunca hiçbir elektronik aygıtı kullanmama yasağı getirilse ne yapardınız? Kimseye telefon açamayacak, internete giremeyecek ve mail atamayacaksınız. Facebook’ta saatlerce geçirilen zamanı da unutun. Bunu düşünmek bile teknoloji bağımlısı insanları rahatsız etmek için yeterli. İşte bu nedenle, hukuk sisteminin değişen sosyal ve teknolojik yapıyı çok iyi analiz edip kişiye özel uygulamalara da gitmesi gerekiyor. Elbette bu tip yasaklar her kişiyi aynı düzeyde etkilemez. Hiç bilgisayar kullanmaya bir kişiye böyle bir ceza, ödül gibi gelir. Ancak doğru şekillerde ve uygun yöntemle uygulandığında yeni toplumsal yapıları açıklamakta yetersiz kalan yasalar için bir çözüm yolu olabilir.
Herhangi bir günümüzün nasıl geçtiğini düşünelim. Sabah cep telefonumuzun alarmı sayesinde uyanıyoruz, espresso makinemizin yaptığı kahve ile birlikte bir şey atıştırırken cep telefonumuzun ve bilgisayarımızın şarjını kontrol ediyoruz. Eğer dün geceden şarja takmışsak ne mutlu bize! Hemen arkasından ev alarmımızı kurup otoparka iniyor ve arabamızı çalıştırıyoruz. İşyerine gittiğimizde bilgisayarımızın başına oturuyor ve günlük işlerimizi düzenlemeye başlıyoruz. Arada bir cep telefonu ile hem iş hem de özel görüşmeler gerçekleştiriyor, sosyal ağ platformlarını kontrol ediyoruz. Akşam eve geldiğimizde bilgisayarda işimiz yoksa ailemizle birlikte televizyon başına oturuyor ve kanal değiştirmeye başlıyoruz. Bu arada televizyona bağlı uydu alıcısı, oyun konsolu, dvd oynatıcısı gibi cihazları da unutmadan bunu hayal edelim. Ertesi iş günü için yazıcımızdan birkaç çıktı aldıktan sonra tablet bilgisayarımız ile koltukta biraz zaman geçiriyor ve tekrar uyumaya gidiyoruz. Bu döngü her gün devam ediyor; hem de teknolojiye karşı giderek artan bir bağımlılık ile!
Bu aşamadan sonra Apple’dan ve diğer tüm firmalardan beklentimiz, insanları suç kavramından uzak tutabilecek yeni ürünlere imza atmaları ve tüketici ile buluşturmaları. Örneğin, katillerde veya hırsızlarda çalışmayan akıllı saatler, emniyet kemerini takmayanların kullanamadığı telefonlar, dolandırıcılık yapanların işlem yapamadığı bilgisayarlar gibi. Suç kavramının tanımını ve içeriğini tekrar revize edip bu doğrultuda cezalarda da güncellemeler yaparsak adalet algısının daha güçlü olduğu bir dünyada yaşama imkânımız olabilir. Adalet, beraberinde huzuru da getirecektir…
Etiketler: Apple » dövme » FacebookİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları