Son Dakika
Ekonomide ortak akıl oluşturma, girişimcilere ve iş dünyasına yeni ufuklar kazandırma ve bilginin paylaşımına dönük toplantılara öncülük eden Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER), bu kez Büyük Kulüp ve Düsseldorf, Köln, Duisburg, Essen şehirlerinin de içinde bulunduğu Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nin Ekonomik Kalkınma Ajansı NRW.INVEST ile birlikte “Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nin Bir Yatırım ve Ticaret Merkezi Olarak Sunduğu Fırsatlar” başlıklı bir seminer düzenlenledi.
Moderatörlüğünü Marka ve İnsan Kaynakları Danışmanı / Yaşam Koçu Ayşen Laçinel üstlendiği seminerde bir pazar ve ticaret bölgesi olan Kuzey Ren-Vestfalya tanıtılarak söz konusu eyalette ilişkin yatırım imkânları anlatılarak, burada başarılı olan Türk firmalarının hikâyeleri paylaşıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Büyük Kulüp Genç Girişimciler Komitesi Başkanı Hakan Kefoğlu, orta sınıfın güçlü olduğu Almanya’nın birlikte çalışma ve karar verme kültürünün de yerleşik olduğu bir toplum olduğunu belirtti. Kefoğlu “Performansa dayalı bir çalışma sistemleri var. Verimli ve dakik çalışan insanlar. İyi düşünüp, iyi planlayıp sistematik bir yaklaşım sergiliyorlar. Tecrübe ve ekspertiz onlar için çok önemli. Yüksek adaptasyonlu pragmatik bir toplum. Tasarruf ve yatırım en önemli özelikleri arasında er alıyor. Çalışmak için yaratılmış bir millet. Pesimist ve şüphecilik her ne kadar dezavantaj olarak gözükse de, diğer özellikleri bunları elemine ediyor” dedi.
NRW.INVEST Türkiye Temsilcilik Müdürü Dr. Adem Akkaya, “Avrupa Pazarlarına Çıkış Kapısı: Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti” başlıklı sunum gerçekleştirdi. 12 yıla yakın bir süredir işini Avrupa’ya taşımak isteyen firmalara bürokratik süreçlerinde danışmanlık hizmeti verdiklerini belirten Akkaya “Bir kamu kurumu olarak Avrupa’ya yatırım yapmak isteyen Türk girişimcilerin yatırım projelerinin sorunsuz bir şekilde devam etmesine katkı sağlıyoruz” dedi. Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nin Almanya’daki 16 eyalet arasında en büyüğü olduğuna dikkat çeken Akkaya “Trakya’dan biraz daha büyük 18 milyon nüfuslu bir eyalet. Eğer Avrupa’da bir yatırım düşünüyorsanız, Londra, Paris ve sonrasında ise bu eyalet gelir. 9 milyon 400 bin çalışanın olduğu bu eyalette Türkiye’nin GSYİH kadar üretim yapılıyor. 180 milyon avroluk bir yabancı yatırımı var bu eyalette. Genellikle yatırımlar makine imalat, kimya, gıda ve otomotiv sektörlerinde yoğunlaşmış durumda” dedi.
Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nin bir fuar merkezi olduğunu da kaydeden Akkaya “Avrupa’nın ticaretinin döndüğü bölge burası. Almanya’nın en büyük 50 firmasının 19 bu eyalette yer alıyor. Almanya’da yaşayan Türklerin üçte biri, Avrupa’da yaşayan Türklerin ise 4’te biri bu bölgede yaşıyor. 1 milyona yakın Türk nüfusunun olduğu bu eyalette hayatın her alanında Türkleri görebiliyorsunuz. Bu bölgede yaklaşık 400 Türk firması bulunuyor. Bu bölgede 23 bin kişi iş yapıyor ve 120 bin kişiye istihdam sağlayarak 11 milyar avro ciro elde ediyorlar. Türk işletmeler genellikle gastronomi, perakende, üretim ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteriyorlar. Türk firmaları bu bölgeye yatırım yaptıklarında önemli teşviklerden de yararlanıyorlar” dedi. Akkaya, ayrıca 2019 yılının ilk 5 aylık sürecinde 22 Türk firmasının bu pazarda var olmak için adım attığını vurguladı.
Seminerde “Kuzey Ren-Vestfalya’da Şirketleşmenin Vergisel Çerçevesi” başlıklı sunum yapan Komutax Yeminli Mali Müşavirlik yetkilisi YMM Cevdet Koçaş, Almanya’daki Türklere ilişkin bilgiler verdi. Koçaş “Bizler 60 ve 70’li yıllarda Almanya’ya gitmiş, 80 ve 90’lı yıllarda öğrenci olarak ya da evlenerek gitmiş ve 2000’li yıllardan itibaren de patron olarak gittiğimiz bir toplumuz. Bu da tabi Avrupa’da Türklere olan bakı açısının değişmesine neden olmuştur” dedi. Almanya’ya gitmek isteyen Türklerin en çok sordukları sorulara ilişkin bilgiler de veren Koçaş “Mesela neden global pazara açılmalıyız? Yanıt gayet açık aslında. Ülkenin fırsatları oldukça fazla. Global pazardaki beklentiler neler olmalı? Bunun da yanıtı net. Büyüme hızınızın artması, iç piyasadaki riskinizi azaltmak, hammaddeye daha rahat ulaşım sağlamak. Açıkçası Piyasayı çok iyi incelemeniz lazım. Hangi sektöre hitap edeceğiniz çok önemli. Ürün ya da hizmetlerinize ilişkin piyasadaki rakiplerini çok iyi analiz etmelisiniz. Rakiplerinizle aranızda bir fark olmalı. Kalite ve fiyat anlamında bir politikanız olmalı ve bütçe çalışması yapmalısınız” dedi.
Başarılı olmanın sırlarını da açıklayan Koçaş “Var olan kaynakları verimli kullanmalısınız. Dünya standartlarında kaliteli mal üretmelisiniz. Riski iyi yönetmelisiniz. Modern işletmecilik yanınız olmalı. Türk firmaların en çok sıkıntı yaşadıkları nokta bu” dedi. Almanya’nın yatırım için tercih edilmesi gerektiğini de vurgulayan Koçaş “Şirket türü olarak LTD’yi öneriyoruz. A.Ş.’nin bürokratik işlemleri çok fazla. Sadece LTD şirketlerde borsaya açılma olmuyor ve bir de hisse devrinde noter şartı bulunuyor. LTD şirket kurulumu çok basit. Bir günde kurulabiliyor. 25 bin avro gibi bir sermaye ile şirket kuracaksınız, resmi kurumlar tarafından ilgi görmeme riskiniz olabiliyor. Ama bir inovatif ürün geliştirip bununla ilgili bir girişiminiz var ise o zaman dikkatleri üzerinize çekebiliyorsunuz” dedi. Şirket ortaklık yapısında tüzel olmasının önemine de değinen Koçaş, bu sayede 3 milyon avroya ulaşan devlet teşviklerinden yararlana bilindiğini ifade etti.
Seminerde “Almanya’da Yatırımcılar için Vize&Oturum Mevzuatının Hukuki Çerçevesi, Süreç, İşleyiş” başlıklı bir sunum yapan Taşlı Avukatlık Bürosu yetkilisi Av. Gülay Taşlı, oturma izinleri ile ilgili bilgiler paylaştı. Yatırım yapmak için oturum iznine gerek olmadığını söyleyen Taşlı “Türkiye’deki şirketiniz için bir şube açmak istiyorsanız, bunu rahatlıkla yapabiliyorsunuz. Tek şart bu şubenizin başındaki kişinin Schengen vizesi olması gerekiyor. Almanya’da yatırım için en önemli kriter iyi bir iş planınızın olması. Bu iş planında yatırım miktarı, tecrübe, yatırımın Almanya’ya katkısı, kaç kişiye iş imkânı sağlayacak olmanız ve ticaret ve sanayi odaları gibi bilirkişi kurumlarından onay almanız. Yatırım kararı aldıysanız, bu 5 noktayı belirlemeniz gerekiyor” dedi. Oturma izni için tüm evrakların eksiksiz olarak hazırlaması gerektiğini de vurgulayan Taşlı “Konsoloslukta soru işareti gelmiyor. Dil bilgisi olmadan da oturum alabiliyorsunuz” dedi.
Kanat & Partner Steuierberater Mali Müşavir Levent Şakar, “Almanya’da yatırım imkânları ve mali takvimler” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Almanya’nın Türkiye’nin en büyük ticaret ortaklarından biri olduğuna dikkat çeken Şakar “Almanya’da şu an 3 milyonun üzerinde Türk kökenli insanımız yaşıyor. Dil sorunu yok. İş sahipleri şirketlerini satıyorlar. Satın alma yapabilirsiniz. Made in Germany konusu da çok önemli. Bu size bir kalite damgası sunuyor. Ayrıca Avrupa’da gümrüksüz ortam nedeniyle sınırınız yok. Almanya’da şirket kurabilir ya da distribütör de olabilirsiniz. İş ortaklığı da yapabilirsiniz. Şirket kurmak istiyorsanız pazarı çok iyi analiz edip strateji belirlemelisiniz. Ürününüz ne çok pahalı ne de çok ucuz olmalı. Yürüyen şirket almak ya da iflas eden bir şirketi almak gibi alternatifleriniz mevcut. Biz yürüyen bir şirketi almanın daha avantajlı olacağını düşünüyoruz. Almanya’da personel ücretleri asgari saatlik 9 avrodur. Ofis personeli aylık 2.000 ile 3.500 avro, üniversite mezunu ise 3.000 ile 8.00 avro arasında ücret almaktadır” dedi.
Seminerin son konuşmacısı ise Norm GmbH Genel Müdürü Bora Öztelcan oldu. Özeltelcan, “Norm Cıvata’nın Kuzey Ren-Vestfalya’da Yakaladığı Fırsatlar ve Başarıları” başlıklı sunum yaptı. Şirketin başarı hikayesini anlatan Öztelcan “Almanya’da 1960’lardan sonra ekonomik bir kalkınma başladı. Bunu en yoğun yaşayan bölge ise Kuzey Ren-Vestfalya’dır. Kömür ve çelik sektörleri bu bölgenin önde gelenleri arasında yer alır. 4 yıl önce Almanya’da kurulan bir şirketiz biz. Bu zaman zarfında yeni pazarlara bile ulaştık. Belçika, Hollanda, Portekiz gibi pazarlarda varız. Alman şirketi olmanı psikolojik ve hukuksal anlamda avantajlarını yaşıyoruz” dedi. Almanya’da şirket kurmak isteyen Türk girişimcilere tavsiyelerde de bulunan Bora Öztelcan, “Mutlaka hukuk, maliye ve personel anlamında danışmanlık almanız lazım. Bu hizmetleri maliyet kalemi olarak gördüğünüzde, daha sonra farklı sorunlar yaşayabiliyorsunuz. Yerel personel çok önemli. Yerel kültür ve yerel iş dünyası da çok önemli. Bu kesimlere de gidilmesi lazım. Fikir alınmalı ve uzun soluklu bakılmalı. Stabil bir yolunuz var” dedi.
Etiketler: Dr. Adem Akkaya » NRW.INVEST » YAPDERBENZER HABERLER