Son Dakika
Başlığı okuduğunuzda yeni bir cep telefonu modeli geliyor galiba diye düşünebilirsiniz. Amun 3554, şu anda tüm dünyada konuşulan yegâne konu! Bu bir göktaşının ismi ve Amun 3554’ün yüzeyinde çok büyük bir değerli maden yatağı bulunuyor. Gezegen bilimci John S. Lewis’in keşfettiği meteorda yapılan analizler sonucu göktaşı üzerinde 8 trilyon dolar değerinde platinyum, 8 trilyon dolar değerinde demir ve nikel ile 6 trilyon dolar değerinde kobalt madeni tespit edilmiş durumda. Adı geçen madenleri çıkartmak ve dünyanın en zengin şirketi haline gelmek için bazı öngörü sahibi girişimciler yeni bir yatırıma imza attılar. Planetary Resources yani Gezegen Kaynakları adlı şirketin kurucuları arasında Google’ın yöneticilerinden eski astronotlara, hatta ünlü yönetmen James Cameron’a kadar birçok kişi bulunuyor.
İlk soru işareti Amun’a seyahatin nasıl yapılacağına ilişkin; henüz böyle bir teknoloji mevcut değil. Yine de gelişen teknolojiye bağlı olarak çok kısa bir süre sonra hareket eden bir uzay cismine iniş yapabilecek esneklikte bir mekik inşa edilebilir. Göktaşına nasıl gidileceği, iniş yapılacağı ve hangi yöntemlerle madenlerin elde edileceği gibi konularda birçok soru işareti olsa da bu girişimin dünya tarihindeki en ilginç yatırım kararı olduğu gerçeğini de hesaba katmak gerekiyor. Değerli madenler dünyada yoğun bir şekilde bulunan oksijen nedeniyle oksitleniyor ve çıkarma işleminden sonra çeşitli kimyasal veya fiziksel dönüşüm işlemlerinden geçiriliyor. Yani madenlerin çoğu çıkartıldığı anda kullanılabilir durumda değil. Ancak uzayda işler böyle yürümüyor. Oksijen olmadığı için tüm değerli madenler hazır halde; ek bir işlemden geçirmeye gerek yok. Yani minimum maliyet ile en üst düzeyde kar elde edilebiliyor. Bu sefer de taşıma maliyeti denilen yeni bir maliyet türü ortaya çıkıyor ki madenler çıkartıldıktan sonra dünyaya nasıl geri getirileceği de henüz netlik kazanmış durumda değil. Sondaj makinelerinin veya benzeri bir maden teknolojisinin diğer gezegenlere veya bir göktaşına nasıl götürüleceği de bir başka soru. Sondaj cihazları çok ağır iş makineleri ve uzaya çıkması için çok büyük bir mekik kullanılması gerekiyor. Şu anda uzaya gönderilen her bir kilogram yükün maliyeti 14.000 dolar civarında. Zaten projenin önünde duran en büyük sorun da taşıma maliyetleri.
Geçtiğimiz yıl içerisinde çıkan bir haberde, İngiltere’deki Bristol Üniversitesi’nin araştırmacıları, Grönland’daki dört milyar yıllık kayaları inceledikleri ve bunların dünyada oluşmuş kayalardan farklı izotoplar içerdiği sonucuna vardığı belirtiliyordu. Bu durumda, değerli metallerin dünyaya bir meteor yağmuruyla geldiği teorisi güçleniyor. Yani dünya dışında keşfedilmeyi bekleyen trilyarlarca dolar değerinde maden yatakları var!
Artık dünya kaynaklarının bireyselleşmesi yetmiyormuş gibi uzaydan temin edilen kaynaklar da mülkiyet hakları çerçevesinde kişilere ait oluyor. Aslında daha açık konuşmak gerekirse dünyanın doğal kaynaklarının tüm insanlık için paylaştırılmasını engelleyen bu özel mülkiyet sistemi, şimdi de uzay için geçerli bir sistem haline geliyor. Doğal kaynaklar hasatlanıyor, zenginler arasında bölüştürülüyor. Bakarsınız bir gün bir ülke çıkıp dünya dışı maden arama çalışmalarına başladığını, elde edilecek tüm madenin de insanlık için kullanılacağını, dünya üzerinde yaşayan tüm insanlara eşit miktarda dağıtılacağını müjdeler. Ve bakarsınız, o ülke Türkiye olur…
Kaynaklar:
Cnn International
Ntvmsnbc
Ecademy
Yrd. Doç. Dr. Erkut Altındağ
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Beykent Üniversitesi
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları