Son Dakika
Tam 12 yıldır bir kamu kuruluşunda sürdürdüğüm ve “İnternet Danışmanı” olarak başladığım görevimden geçen ay itibariyle ayrıldım. İstanbul’un 600.000 nüfuslu bir belediyesinde tam 12 yıl boyunca aynı görevi sürdürdüm. Toplam 3 belediye seçimi, iki seçim dönemi aynı kişi olmak üzere 2 farklı Belediye Başkanı ile çalıştım. Görevimi dışarıdan sadece haftalık toplantılara giderek ama 24 saat esasına göre çalışarak tam 12 yıl boyunca sürdürdüm. 2000 yılında Belediye’de göreve başladığımda 3 adet internete dial-up bağlanan bilgisayar vardı. Ayrıldığımda ise internete bağlı 450’ye yakın bilgisayar bulunuyordu.
Hem gazetecilik yaparken hem de 24 saat esasına göre bir Belediye’nin resmi web sitesinin tüm iş süreçlerini ve güncellenmesini yönetmek oldukça zordu. Kimi zaman her iki işimi de sürdürebilmek için günde sadece 2-3 saat uyumaya zaman kalıyordu. Görevimden dolayı ilk 7 sene mobil internet konusu çok sıkıntılı olduğu için yurt dışına çıkma şansım olmadı. Hele son birkaç aylık dönemde Belediyedeki iş yoğunluğu o denli artmıştı ki neredeyse başka bir iş yapamaz olmuştum. Ağustos ayı başında belediyedeki tüm dostlarımla vedalaşıp görevi artık genç arkadaşlara bırakarak asıl işim olan Gazeteciliğe tam zamanlı ve yoğun bir konsantrasyon ile dönmüş bulunuyorum.
1 Eylül 2012… Bir çoğunuz için önemsiz bir tarih olarak görünse de benim için çok önemli bir başlangıç. Çünkü artık tamamen kendi işime yani gazeteciliğe odaklanacağım. Daha önce kamu kuruluşundaki görevimden dolayı sesim çok fazla gür çıkmıyordu. Sivil toplum kuruluşlarında rahatça görev alamıyor, hatta yurt dışına bile çıkışlarımda sorun yaşıyordum. Belediyedeki görevimden ayrıldıktan sonra kendime tam bir ay izin verdim. Eşimle yıllardır yapamadığımız uzun soluklu tatilimizi her 15 dakikada bir belediye e-postamızı kontrol etmeye gerek olmadan stresten uzak olarak yaptık.
İzinde bile boş durmadım. 30 Ağustos Zafer Bayramı’na yeni bir Teknoloji Haber Portalı yetiştirerek www.maxionline.net‘i “Daha Fazla Teknoloji” sloganıyla çalışma arkadaşlarım ile birlikte yayına açtık. Anlayacağınız 8,5 yıldır aranızdayım ama çoğunuzun bilmediği bir maruzatım vardı. Çok fazla işime odaklanamıyor ve gördüğüm bazı yanlışlara fazla sesimi çıkartamıyordum. Fakat asıl gösteri şimdi başlıyor. Siz hep sesimin fazla çıkmadığını, etliye sütlüye fazla karışmadığımı gördünüz. 1 Eylül 2012 benim için bir milat. Özgürlüğümün yeniden başlangıcı. Bundan sonra sesim biraz daha gür çıkacak.
Bu arada 1987 yılından bu yana Bilişim Sektörü’nün içindeyim. Sektörde; Bilgisayar Programcılığı, Sistem Analistliği, Bilgisayar Öğretmenliği, Web Master’lık ve Halkla İlişkiler Yöneticiliği, Kamu Kuruluşlarına Danışmanlık gibi görevlerde bulundum. 1993 – 1995 yılları arasında askerliğimi OBİ (Ordu Bilgi İşlem) Subayı olarak Güneydoğu’da 6 il (Hakkari, Van, Ağrı, Bitlis, Muş ve Bingöl) ve bu illere bağlı ilçelerdeki askerlik şubelerinin (Çukurca, Yüksekova, Şemdinli, Yüksekova, Başkale, Edremit, Erçiş, Gevaş, Gürpınar, Muradiye, Saray, Çatak ve Özalp, Adilcevaz, Ahlat, Hizan, Mutki, Tatvan, Genç, Karlıova, Kiği, Solhan, Bulanık, Malazgirt, Varto, Doğubayazıt, Eleşkirt, Patnos, Tutak vs.) tüm bilgisayar altyapısını, elektrik hatlarından başlayarak ve törörün en yoğun olduğu bir dönemde bütün bu ilçeleri havadan karadan en az ikişer kez ziyaret ederek kurdum.
Askerlik Şubelerine Xenix İşletim Sistemi altında, Informix veritabanında çalışan programları kurarak personele eğitimler verdim. Başka bir yardımcım olmadan Avrupa’da 15 ülkeden daha büyük bir coğrafyaya yayılan bu bölgede terör belası ile uğraşılırken, internetin olmadığı bir dönemde, 2400 Baud modemlerle her ay tüm bölgeden bilgi transferi yaparak o dönemdeki Türkiye’nin en büyük otomasyon projesinin büyük bir parçasını IT Yöneticisi olarak yönettim. Terhis olduğumda 6 il 45 askerlik şubesi birbirine online bağlı ve sıfır hata ile çalışıyordu.
Anlayacağınız yaklaşık 24 yıldır günde ortalama 16 saat Bilişim alanında çalışıyorum. Şimdi bunları niye mi anlattım? Bazı arkadaşlar toplantılarda karşılaştığımızda bilmedikleri ve yeterli tanımadıkları için olsa gerek kendilerini rakipsiz birer Bilişim Otoritesi olarak görüyorlar ve her konuda hep kendilerine öncelik talep ediyorlar. Onlarla zaman zaman yollarımız kesişiyor ve karşılaşıyoruz. Fakat olayın ilginç yanı onlarla hep dönüş yolumda karşılaşıyorum. Onların varmayı hayal ettikleri yolun sonundan dönerken…
Bu arada aramızdan çok genç yaşında ayrılan Gazeteci arkadaşım Yurtsan Atakan’a Allah’dan rahmet, ailesine de sabır diliyorum. Nur içinde yat Sevgili Yurtsan…
Aykut Altındağ
Genel Yayın Yönetmeni
www.maxihaber.net
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları