Son Dakika
Taş kalpli bir erkeğin kalbinin derinliklerinde romantizmin kırıntılarını sakladığını aşk romanlarında sıkça okuyup gülümsediğimiz anlar olmuştur. Aslında buradaki tarifin bilimsel bir açıklama olduğunu kabul etmek gerekiyor. Nitekim Jüpiter’in uydularından birisi olan Europa’nın kalın kabuğunun altında yatan okyanuslar bilim insanlarına gelecek adına çok önemli bir ümit veriyor. Barındırdığı olası yaşam formları bilimin birçok alanını değiştirebilecek bilgilerle kodlanmış olabilir. Böyle bir olasılık bile tüm bilim dünyasını heyecanlandırmaya yetiyor. Eğer geleceğe keşfedilmemiş bir ülke gözüyle bakacak olursak, Europa tam anlamıyla bu tanıma uyan bir yapıya sahip. Bu ülkeyi keşfetmek ise başta NASA olmak üzere birçok uzay araştırma merkezinin gündeminde yer alıyor. Her ne kadar bugünlerde Mars’a yapılacak olan insanlı ve “gönüllü” seyahat konuşuluyor olsa da Europa’nın içerdiği gizem Mars’ın popülaritesini bile geride bırakacak nitelikte. Mars seyahati bizim için şu anda bir ütopik girişimden başka bir şey değil. Ancak Europa’ya yapılacak keşifsel bir seyahat bize bugüne kadar bilim dünyasına biriken bilgi kadar bir kazanım sağlayabilir. Evet, Jüpiter’in uydusu olan Europa Mars’tan bir adım daha ileride. Günümüz uzay ulaşım teknolojilerini baz alırsak en hızlı seyahat bile yıllarca sürebilir. Bu yolculuk boyunca canlı kalabilecek bir ekip göndermek bile şu anda telaffuz edilmiyor. Yine de gerçek gelecek ve keşif ganimeti Europa’da bulunuyor.
NASA’nın Cassini adlı gözlem uydusu görevi sırasında çok önemli bir keşfe imza attı ve Europa’dan uzaya doğru püsküren su kütleleri olduğunu tespit etti. Bu da kalın kabuğun hemen altında tüm çekirdeği saran bir gölün veya yüksek ihtimal bir okyanusun varlığı anlamına geliyor. Okyanusta suya bağlı olarak yaşamın gelişmiş olması da mümkün. Hatta sadece mikroskobik değil, belirli bir evrimle birlikte gelişmiş canlıların da yer aldığı bir okyanustan bahsediyoruz. Kendi Güneş Sistemimizde yer alan bir gök cismi üzerinde yaşam olma ihtimali aynı zamanda ulaşılabilirlik bakımından da umut verici. Bugünün şartları yeterli olmasa da gelişen teknoloji kapsamında bir değerlendirilme yapıldığında yarım asır içerisinde bu uydudaki okyanusları çok kapsamlı inceleyebilecek bir robot veya bir yer ekibi gönderilebilir. Tek zorluk, kalın kabuğun altına inmek için nasıl bir yöntemin kullanılacağı sorusu etrafında şekilleniyor. Seyahat teknolojisi hazır olduğunda bu sorunun da çoktan çözülmüş olacağı ve gerekli teçhizatın da Europa’ya gönderilebileceği tahmin ediliyor.
Mars’a insanlı yolculuk bir sonraki en heyecanlı uzay macerası olabilir. Eğer bilim dünyasına en çok faydası olabilecek bir keşif istiyorsak rotayı mutlaka Jüpiter’in uydusu olan Europa’ya çevirmeliyiz. Mars’a yapılacak olan insanlı seyahat aynı zamanda bir intihar görevi olabilir. Mars’a yapılacak ve yaşamı sonlandıracak bir tercih yerine bildiğimiz yaşamı daha da anlamlı kılacak bir keşif yolculuğu mu? Eğer işin içine medya ve sözde kahramanlık destanları da girerse, tek tercih Mars yolculuğu olacaktır. Mars’a ulaşabilecek ancak bir daha asla dönemeyecek insanlara gitmeleri için izin vermek, onları gezegene götürecek olan ticari şirketin bir yöneticisi olmak, bu fikri destekleyen medyanın patronu olmak, insanlık tarihinin o kapsamlı günlüğünün karanlık sayfalarına eklenecektir. Bu bilimsel bir keşif fırsatı değil; talihsiz bir ölüm denemesidir. Mars yolcularını şimdiden kahraman ilan etmeye hazırlanan bir kısım medya ise mekik yolculuğu için geri sayıma başladı bile. Aralarında bizim de vatandaşlarımızın bulunduğu adaylar şu anda çeşitli elemelerden geçiyor ve en geç 2025 yılında Mars’ın kolonileştirilmesi kapsamında yapılacak olan seyahate hazırlanıyorlar. Tek yönlü bileti olan bu yolculuğa bu kadar insanın gitmesine nasıl izin verilecek? Hangi aile kendi çocuğunun bir ölüm seyahatine çıkmasına izin verir? Dünyanın en gelişmiş uzay çalışmaları organizasyonu olan NASA bile Mars’a insanlı uçuşun ciddi sakıncalarından dolayı programlarını ertelerken özel girişimlerin Mars’a intihar uçuşları düzenlemesi ne kadar doğru? Ne kadar yasal? Mars bizim için gidilecek bir yer değil, sadece gidilmemesi gerektiğini bildiğimiz bir yer olarak kalmalı. Belki zamanı gelince evrendeki tüm gezegenleri keşfedecek teknolojilere sahip olacağız, ancak bu yüzyılda değil…
Yrd. Doç. Dr. Erkut Altındağ
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Beykent Üniversitesi
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları