Son Dakika
Aksigorta “İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi” ile işyeri sahiplerine, deprem sonrası ekspertiz sürecine gerek kalmadan ve maddi zararlarına bakılmaksızın poliçedeki teminat limiti deprem şiddetine bağlı ödeniyor. Böylece iş yerlerinde fiziki hasar olsun ya da olmasın işletmenin yaşayabileceği finansal kayıplar da azaltılabiliyor.
Risk bölgesine göre 55 TL ile 225 TL aralığında değişen primlerle satın alınabilecek bu sigorta paketi ile 25 bin TL’den başlayan tazminatlar herhangi bir ekspertiz sürecine gerek kalmadan ve işyerinin karşılaşacağı fiziki zarara bakılmaksızın en geç 10 güne kadar sigortalının banka hesabına yatırılıyor. Bunun için aranan tek şart işyerinin bulunduğu bölgedeki depremin şiddetinin Mercalli* ölçeğine göre 8’in üzerinde gerçekleşmesi. Sigortalı, risk koordinatlarında ödeme sürecini tetikleyen bir deprem yaşanması durumunda, 72 saat içerisindeki en şiddetli depreme karşılık gelen tazminat ödemesine hak kazanıyor.
“İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi”nin Türkiye’deki KOBİ ve büyük şirketler için çok önemli bir ürün haline geleceğine inandığını dile getiren Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen “Bu ürün ekonomimizin en büyük itici gücü olan KOBİ’lerimizin yanı sıra her büyüklükte şirkete hitap ediyor. Olası bir deprem sonucunda herhangi bir maddi zarar görmese de genel durum dolayısıyla işlerini devam ettiremeyen iş yeri sahiplerimizin tazminatları banka hesaplarına bulundukları bölgedeki depremin şiddetine göre en geç 10 gün içerisinde yatırılacak” diyerek deprem sonrasında zararın tazmininin hızının ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Gülen, Türk ekonomisinin itici gücü olan turizm, perakende, otomotiv, üretim, inşaat ve benzeri sektörlerde deprem dolayısıyla meydana gelebilecek rezervasyon iptalleri ve iş durması sonucu oluşacak zararların tazmininin özellikle deprem sonrasında KOBİ’lerin ve şirketlerin hızla toparlanabilmesindeki öneminin de altını çizdi.
Benzeri Yok
Aksigorta Kurumsal İlişkiler, Reasürans ve Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fahri Altıngöz, son 2 yıldır bu konuda dünyanın çeşitli bölgelerinde çok farklı örnekler üzerinde araştırmalar yaptıklarını ve ardından AR-GE çalışmaları sonucunda İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi’ni geliştirdiklerini belirterek “Dünyada bu sigortaya benzer fazla ürün bulunmuyor. Parametrik sigorta olarak tanınan bu ürün çeşidi kuraklık, deprem ve sel gibi doğal afetler dolayısıyla etkilenen bölgelerde farklı iş kollarıyla ilgilenenlerin zararlarını tazmin etmek amacıyla kullanılıyor. Türkiye’nin de bir deprem ülkesi olmasından yola çıkarak biz de özellikle deprem üzerinde çalıştık ve İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi ürününü geliştirdik” dedi.
Türkiye’nin en büyük eksikliklerinden birini giderecek
Aksigorta’nın geliştirdiği “İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi” ürününe tam not veren Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, bu ürünün Türkiye’nin en büyük eksikliklerinden birini giderecek özelliklere sahip olduğunu belirtti. Türkiye ekonomisinin kalbi olan Marmara Bölgesi’nde 1999’da üç ay arayla yaşanan iki depremin yıkıcı etkisinin hala devam ettiğini belirten Ersoy, Richter ölçeğine göre 7,4 büyüklüğündeki 17 Ağustos Kocaeli Depremi ve ardından 12 Kasım’da Düzce’de gerçekleşen 7,2 büyüklüğündeki deprem sonucunda 47 binden fazla işyerinin zarar gördüğünü, depremin etkilediği alanın ise Bolu’dan İstanbul’un Avcılar ilçesine kadar olduğuna dikkat çekti. “Böylesine bir deprem sonrasında insanların hayatlarını devam ettirebilmesi ve zararlarını tazmin edebilmeleri çok uzun zaman aldı. Bu zararın toplam maliyeti 15 milyar doların üzerinde oldu. Türkiye ekonomisine etkisini ise ölçmek mümkün değildi” diyerek İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi’nin 1999’da olması durumunda bölgede yaşayanların daha hızlı toparlanacaklarına inandığını söyledi.
Etiketler: Aksigorta » Fahri Altıngöz » İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi » Uğur GülenBENZER HABERLER
Siber Saldırılarda Sisteme Sızan Kötü Amaçlı Yazılımların Kullanımı Yüzde 168 Arttı