Son Dakika
Huawei’nin XMAGE 2024 Mobil Fotoğrafçılık Sergisi İstanbul’da Gerçekleşti
Zyxel Networks, WiFi 7 Portföyünü Genişletiyor
Gastro Elazığ Projesi Kapsamında 76 Çeşit Saray Yemeği Tanıtıldı
Dijital Öğretmenler Ankara’da Buluştu
Bora Yücel, Odine Çözümlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Oldu
BYD HAN ve Sedan Modeli BYD SEAL Türkiye’de Satışa Çıktı
Zaman nasıl da hızlı geçiyor. Çocukluğumda, 1980’li yılların başında TRT’de gösterilen “Uzay 1999” isimli bilim kurgu dizisini seyrederken 1999 yılında ayda kurulu olan Ay Üssü Alfa’nın gerçek olup olmayacağını merak eder, biran önce 1999 yılına gelmeyi hayal ederdim. Dizideki uzay araçlarına Kartal ismi verilmişti ve dizi Ay Üssü Alfa’da yerleşmiş insanların Ay’ın Dünya’dan ayrılmasıyla birlikte yaşadıkları serüveni anlatmaktaydı. Zaman çok çabuk geçti. Bizler büyüdük ve Ay Üssü Alfa gerçek olmadı ama teknoloji öyle bir yere geldi ki; şu anki imkanlarla ayda benzer bir üs kurmak ve “Kartal” benzeri mekiklerle oraya gidip gelmek hiç de zor olmayacak gibi duruyor.
Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin bazen de doğa karşısında çaresiz kalabiliyor. Pandemi dönemi hepimize gösterdi ki, son teknolojik cihazları kullansanız da sadece mikroskop ortamında görülebilen bir virüsün tüm dünyanın seyrini, yaşam koşullarını ve ekonomisini değiştirmesini engelleyemiyorsunuz.
Bu değişim yazdığımız köşe yazılarının içeriğine bile yansıdı. 2013 yılında yazdığım bir yazıda hangi konulara değindiysem yine aynı konuları günümüz koşullarında değerlendirdim. Nelerin değiştiğini karşılaştırdım ve ortaya aşağıdaki gibi bir sonuç çıktı.
2013’de uzayan basın toplantılarından bahsedip basın toplantılarının 25-30 dakikadan fazla sürmemesi gerektiğini, bizlerin her gün 2-3 basın toplantısına katıldığımızın unutulmamasına dikkat çekmiştim.
2020’de pandemi sebebiyle artık toplantılar online olarak gerçekleşiyor. Fakat yine uzayıp giden 2 saati bulan online toplantılar yaşıyoruz. Konuşmacıların aynı şeyleri değişik kelimelerle dakikalarca anlattığı, kısaca sorulan evet veya hayır şeklinde cevap verebilecek sorulara bile dakikalarca yorum yapmaları yine değişmedi. Geçen 7 yılda bir düzelme elbette var ama hala 2 saati bulan hatta bu süreyi bile aşan basın toplantıları olabiliyor.
2013 yılında basın toplantıları ve lansmanlar için seçilen mekanların kalitesi oldukça yüksekti. Ve bir basın toplantısı düzenlendiğinde bu mekanlara gazeteci olmayan hatta davetli bile olmayan kişiler ellerini kollarını sallayarak girmeleri bir türlü önlenemezdi.
2020 yılına geldiğimizde düzenlenen online basın toplantılarına sadece davetli gazeteciler katılabildiğinden böyle bir sorun kalmadı. Fiziksel olarak gerçekleşen etkinliklerde de pandemi kuralları sıkıca uygulandığından ve sosyal mesafeden ötürü sınırlı katılım sadece LCV alınarak gerçekleştiğinden bu toplantılara da sadece davetli basın mensupları katılabildiği için aslında sorun kendiliğinden çözülmüş oldu.
İşte bu konuda yayın olarak çok hassas bir tutum sergiliyor ve herkese “Davet etmediğiniz etkinliğin bültenini lütfen göndermeyin” diyorduk. 7 yılda epey bir gelişme sağladık. Birçok PR Ajansı davet etmediği yayına bülten servis etmiyor. Edenler elbette var ama onların da zaten gelen bültenleri doğrudan çöp kutusuna yönleniyor.
2013 yılında yazdıklarımın gündeminde yayınımızı arayıp temsil ettikleri markaya destek isteyen iletişim ajansları vardı. Yayın olarak sürekli destek olduğumuz fakat bir kez bile destek olmayan markaların temsilcilerini anlatmıştım.
2020 yılına geldiğimizde ise bu konuda hiçbir iyileşme olmadığını görüyorum. Eskiden sadece bayramda, yılbaşında veya bir özel günümüzde yayınımızı hatırlayanların bir bölümü de artık işleri düşüp bir basın toplantısına katılmamız istenene kadar yayınımızla iletişime geçmeyi hatta bir hatır sormayı unuttular.
Sadece işleri düşünce aramaya başladılar. Yayınımıza bu şekilde yaklaşan fakat kuruluşumuzdan bu yana tam 16 yıldır hiçbir desteği olmamış markaların temsilcileri arkadaşlarımı yine de çok seviyor ve elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum. Hatta son günlerde yine arayıp yıllar sonra destek isteyenler bile oldu. Sağ olsunlar yıllar geçmiş bizi unutmamışlar. Son olarak buradan onlara da bir mesaj yollayarak yazımı tamamlayayım.
“İşiniz düşünce yine beklerim”.
Etiketler: Aykut Altındağ » İşiniz Düşünce Yine Beklerim
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları