Son Dakika
İstanbul Altın Rafinerisi’nin geliştirdiği Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi’nin (KAD-SİS) tanıtıldığı basın toplantısı İAR ev sahipliğinde 18 Şubat 2022’de gerçekleşti.
Öncelikle kullanılan “kısaltmalara” açıklık getirmek isteyen İstanbul Altın Rafinerisi CEO’su Ayşen Esen, KAD-SİS’in açılımının ‘Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi’, ADN’nin ise ‘Altın Değerleme Noktası’ yani belirli güvenlik ve yeterlilik proseslerinden geçirilerek seçilmiş Türkiye’nin il ve ilçelerindeki İAR’ın yetkilendirdiği seçkin kuyumcu ağları olduğunun altını çizdi. Vatandaşın elinde bulundurduğu altınları, sisteme dahil olan ADN aracılığı ile haftanın her günü banka hesabına kolayca, anında ve güvenle aktarmasını sağlayan KAD-SİS ile ilgili konuşmasını sürdüren Esen, sistemin halk, kuyumcular ve bankalar olmak üzere üç aşamalı bir süreç olduğunu, her kademede “güvenlik” ilkesinin esas alına rak hareket edildiğini belirtti. Esen, İAR’ın geçmiş dönem çalışmaları hakkında da bilgi vererek “12 yıl evvel İstanbul Altın Rafinerisi olarak, yastık altındaki altının önemine dikkat çekmek için yola çıktık. Süreç içerisinde 12 Banka ile birlikte çalışarak eksper yöntemi ile yaklaşık 100 ton’dan fazla yastık altı altını ekonomiye kazandırdık. 2010 yılında İAR, World Gold Council, ve Merkez Bankası’nın çalışmalarını Altın Borsası verileri ve Dış Ticaret rakamlarını bir araya getirerek ortaya somut verilere dayanan bir hesap çıkarttık. 1984 yılı sonrası dönemine ait kayıtlı verilere dayanılarak yapılan hesaplamalar neticesinde yaklaşık 3 bin 800 ton altının ekonomik sistem dışında atıl olarak kaldığı tespitini yaptık” dedi. Özellikle son 10 yılda, tüm dünyada artan talepler, artan iç pazar üretim miktarları göz önüne alındığında, 1990’lara kadar halkın tasarruf yapabileceği fazla alternatif olmadığı; ya faiz, ya gayrimenkul ya da altına yatırım yaptığı düşünüldüğünde yastık altına giden altın miktarının çok daha yüksek olacağına dikkat çeken Esen “Ülkemizde yastık altında kalan altın tasarrufunun asgari 5 bin ton olduğunu söyleyebiliriz, bu da 300 milyar dolara tekabül ediyor. Bu altının ekonomiye kazandırılması ülke ekonomimiz açısından çok değerli” dedi.
Esen “İAR öncülüğünde 2010 yılında ‘Altın Bankacılığı’nı da Türkiye’de ilk biz başlatmıştık. Altın ekonomi sistemin içinde yer alan finansal bir araç değildi, bankada kabul edilmiyordu. 12 yıl evvel yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması için altın mevduat hesapları oluşturuldu. İAR tarafından üretilen gram altının gram bazında altın hesabı olarak işlem görebilmesi sağlandı. Bize bağlı olan eksperler ile altın günleri konsepti altında seçilmiş banka şubelerinde toplama çalışmaları düzenlendi. Türkiye’de bu süre zarfında toplanan söz konusu 100 ton’un üzerindeki altının yaklaşık yüzde 95’i bizim işbirliğimiz ile çıkarılmıştır” dedi.
İAR’ın geliştirdiği KAD-SİS ile ilgili merak edilenleri aktarmaya devam eden Esen, tüm Türkiye’ye yayılabilecek, her gün her an sistemin çalışmaya devam edeceği sürdürülebilir bir süreci hayata geçirdiklerini aktardı. Esen “On yıllar içerisinde güven problemiyle 5 bin ton altın nasıl yastık altına girdiyse çıkması da uzun yıllar alabilir. Biz bu sistemin en önemli paydaşı olarak kuyumcuları devreye sokmaya karar verdik. Çünkü kuyumcular altını en iyi tanıyan, ekspertizi en doğru yapacak noktalar. Bu sürecin tüm Türkiye için güven ve düzen içinde gerçekleştiriliyor olması şart. Bu sistem kapsamında özenle seçtiğimiz kuyumcularımız var. Bunlar, altın değerleme noktası olarak çalışıyor. Dolayısıyla halktan biri ADN ifadesini gördüğünde artık hiçbir tereddüt yaşamadan o noktada altının değerlemesinin en doğru şekilde yapıldığını bilerek, bu kurulu sistem aracılığı ile bankadaki hesabına anında altınını yatırabilecek. Keza kuyumcu da ADN tabelasını astığında bu programın güven ve itibarını taşımış olacak. Bu arada, cümle içinde belirttiğim “değerleme” altının TL karşılığının belirlenmesi değildir. Kuyumcu halkımızın getirdiği altının kaç ayar olduğunu, sahte olup olmadığını ve ağırlığını kontrol eder. Getirilen altınların kaç gram saf altına tekabül ettiğini ilgili devlet kurumları tarafından denetlenip onaylanmış olan değerler aracılığı ile hesaplayan sistem her adımda müşterinin onayını alarak ilerlemektedir” dedi.
Esen, güven duygusunun her şeyin önünde olduğuna dikkat çekerek “Bir buçuk sene önce çalışmaya başlayan KAD-SİS için güvenlikli bir sistem kurduk ve bunu yerleştirdik. Bugün itibariyle 60 ilde varız. İlk etapta hedefimiz 81 ilde var olmak ve akabinde her il ve ilçede yer alarak toplamda bin 500 ADN’ye ulaşmak. Halkımız güvenli bir şekilde bu sistemi kullanabileceğini anladığı zaman ilgi de artacak. Güven en önemli konumuz. Bugüne kadar kullanılan eski yöntemlerle 1 yılda en fazla 12 ton altın toplanmışken, amacımız her yıl artan miktarlarla ilerleyerek en kısa zamanda yıllık 100 ton ve üstü mertebesine ulaşmak” dedi.
Bu sisteme göre; bankada altın hesabı olan vatandaşa hizmet vermek için, Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi bankalar ile doğrudan entegre şekilde çalışmakta olduklarını belirten Esen “İlk kamu bankaları ile başladığımız çalışmalarımıza özel bankaları da dahil ederek daha çok insana, daha hızlı, daha kolay ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. Bankacılık çalışma saatlerine bağlı olduğu dönemden; hafta içi ve hafta sonu da Pazar dahil kuyumcuların çalıştığı saatler boyunca hizmet verebilen bir döneme geçiş yaptıklarının altını çizen Esen “Yastık altındaki altınları banka hesabına yatırmak için, belirli bir gün de belirli bir banka şubesinde altın kabul günü olması beklemeden, Kuyumcu Altın Değerleme Sistemine dahil seçkin kuyumculara, yani size en yakın Altın Değerleme Noktasına giderek her cins ve türdeki altınlarınızın güvenli bir şekilde değerlemesini yaptırabiliyor ve anında 24 ayar karşılığı gram cinsinden hesabınıza geçen altınlarınız için hiçbir masraf ödemiyorsunuz. Burada özellikle hafta sonu da hizmet alabilmeyi sağlayan AVM’lerdeki kuyumcularımız çok önemli. Pazar dahil hizmet verebilmeyi sağladıkları için sisteme dahil olmaları bizler için oldukça değerli” dedi.
Yastık altında bulunan altınların sisteme dahil edilmesi için nihai tüketicinin izleyeceği yol hakkında da detaylı bilgi veren Esen “Sisteme dahil olan herhangi bir bankada altın mevduat hesabı olan vatandaş, kendisine en yakın ADN’ye başvurduğunda;
– Müşteriden alınacak bilgiler, işlem aşamaları ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) bildirimini içeren bilgilendirme formunu imzalar.
– Müşteri sistemin kendisine gönderdiği SMS-OTP şifresini sisteme girerek işleme başlama onayı verir.
– Müşteri altınlarını hangi bankaya yatıracağını bildirir. Banka tarafından gönderilen SMS şifresini sisteme girer.
– Müşteri altınlarını ADN yetkilisine teslim eder ve kamera kaydı önünde altınların ekspertizi gerçekleştirilir.
– Müşteri yapılan tüm işlemleri çift ekranlı PC POS cihazı üzerinden adım adım takip eder. Ekspertizi yapılan altınlar kamera önünde poşetlenir.
– Müşteri kendisine gönderilen, hesap bilgisi ve aktarılacak gram bilgisini de içeren banka transfer onay SMS –OTP şifresini sisteme girer.
– Müşteriye banka tarafından da işlemin tamamlandığına dair bir bilgilendirme SMS gönderilir.
– Müşteri sistemin ürettiği teslim tesellüm formunu imzalar ve bir nüshasını kendine alır.
KAD-SİS dahilindeki tüm kuyumcuların yapacakları bu işlemlerde kullanılacak olan bütün donanımlar; PC-POS, Yazıcı, Kamera, İşlem Matı İstanbul Altın Rafinerisi olarak tarafımızca temin edilmekte ve kurulumu yapılmaktadır. Yukarıda işlem adımlarında da anlatıldığı gibi özel yazılım ve donanımları sayesinde tamamen kapalı devre sistem içerisinde her adımda müşteri onay kodları ile ilerleyen süreç, işleyişten de anlaşılacağı üzere üst düzey güvenlik ile gerçekleşiyor. Tüm bu adımlar sayesinde yatırımcı açısından oldukça güvenli bir sistem kurmuş durumdayız” dedi.
KAD-SİS’te, ADN’lerde yapılacak değerleme işlemlerinde kullanılacak değerleme oranları tüm Türkiye’de tek olup, sabit ve değiştirilemezdir diyen Esen “KAD-SİS’te her konu güvenlikli adımlardan oluşuyor. Anında bankadaki hesaba aktarım yapılıyor. ADN’de yapılan her işlem ile ilgili kamera kaydı alınıyor. Türkiye’nin her yerinde aynı anda, aynı değerleme oranlarıyla işlem görüyor. Kuyumcu Değerleme Sistemi’nde ADN noktalarında verilen değer devlet tarafından onaylanmış, ülkenin her yerinde aynı olan değerleme oranıdır” dedi.
Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması sürecindeki işleyiş ile ilgili, “Halkın benim bu yolla ne karım olacak, nasıl bir avantaj yakalayacağım?” sorusuna da açıklık getiren Esen “Bu sistem de halkımız yastık altından çıkardığı altınını bankadaki mevduat hesabına koyduğundan öncelikle altınını güvence altına almış oluyor. Üstelik bu güvence her tür dış etkenlere karşı devlet tarafından 200 bin TL’ye kadar TMSF tarafından bir nevi sigorta ediliyor. Biz bu rakamın gram bazında olması için de görüşmeler yapıyoruz. Diğer taraftan geliştirilmesi gereken bir husus da bu güvenlikli ve avantajlı sisteme ek olarak banka tarafından bir faiz veya kar payı belirlenmesidir. Bankalara aktarılan bu mevduatlar değerlendirilerek yaratılan nemadan mevduat sahibinin de pay alması esas olmalıdır. Sayın Bakanımızın altını çizdiği bu konuda çalışılmaktadır. Bu sistem altını satın alma ya da parasal değerleme yapmak değildir. Altının saf altın değeri belirlendikten sonra önemli olan altını ekonomi içinde tutmak ve burada değerlendirmektir. İnsanlar altına yatırım yapmak istiyorsa bunu engelleyemeyiz; ama insanların altınlarını yastık altına götürmesine teşviklerle, bilgilendirmelerle ve yönlendirmelerle engel olabiliriz. Böylelikle ortaya çıkan değeri ekonomimizin dışına çıkarmadan bankalar aracılığı ile ekonomik sistem içerisinde tutabiliriz. Haliyle ekonomimiz daralmayacak genişleyecektir. Bu tür bir süreçte halk, rafineri, kuyumcu ve banka işbirliği ile gerçekleşmesi mümkün olabilir. Hepimiz birbirimize bağlıyız. Banka burada ekonomik getiri elde edeceği gibi halkta buradan nemalanmalıdır. Bankada duran altınlardan kur korumalı mevduat hesapları ve diğer yöntemlerle nema elde etmelidir” dedi.
KAD-SİS’in ekonomiye olan katkısını doğru ve şeffaf bir biçimde yönetebilmek adına halkın ihtiyaç ve beklentilerine karşılık verebilmenin çok elzem olduğuna vurgu yapan Esen, vatandaşa süreç ne kadar hızlı ve iyi anlatılırsa o kadar iyi sonuç alacaklarının farkında olduklarını belirtti. Bu konuda çok fazla geri bildirme sahip olduklarını, nihai tüketicilerle yüz yüze geldiklerini ifade ederek halkın en önemsediği noktalardan birisinin fiziki altın teslimi konusu olduğunu söyledi. Esen “Bizler gerekli sistemi önerdik ve bu sistemi geliştirmek üzere, devletin ilgili kurum ve kuruluşları, kamu bankaları, özel bankalar, kuyumcular ile bir araya geldik ve vatandaşa bu sistemi sunmak için çalıştık. Sonunda ortak bir karara varılan yapının detaylarının kısa zaman içinde oturtularak uygulamaya geçmesi hedefleniyor. Sistemin ve daha da önemlisi yastık altındaki altının ekonomiye kazandırılması sürecinin istenen başarıya ulaşması için mutlak şart halkın güveninin sağlanması, sürecin halka en anlaşılır en açık haliyle anlatılması, yapılan veya yapılacak yanlış uygulamalarla halkın güveninin sarsılmamasıdır. İAR’ın olduğu projelerde her zaman önceliğimiz halkın zarar görmemesi ve halkın fayda elde etmesidir” dedi.
Etiketler: Ayşen Esen » İstanbul Altın Rafinerisi » Kuyumcu Altın Değerleme SistemiBENZER HABERLER