Son Dakika
Vejetaryen misiniz? Et yemekleri ile aranız nasıl? Eğer et yiyebiliyorsanız az pişmiş mi seviyorsunuz? Yemek kültürümüzde birçok tarifte kullanılan et, yemeğe farklı bir lezzet katıp zenginleştirdiği gibi protein ve çeşitli mineral ihtiyaçlarımızı da karşılıyor. Bazen insanlar hızlarını alamayıp ete olan düşkünlüklerinden ve diğer sebeplerden dolayı başka bir insanın etini yemeye başlayabiliyor. Buna kanibalizm, yani yamyamlık adı veriliyor. Yamyamlık olarak kabul edilebilecek olaylar genelde 3 başlıca nedene dayanmaktadır:
– Açlık veya kıtlık
– Kültürel ve sosyal nedenler
– Delilik veya sosyal sapkınlık
Kanibalizm, iki türe ayrılmaktadır: İçe dönük yamyamlık (Endocannibalism) ve Dışa dönük yamyamlık (Exocannibalism). İçe dönük yamyamlıkta sadece akrabaların ve aynı kabileye ait olan ölülerin bedenleri veya yalnızca organları yeniyor. Örneğin, Güneydoğu Avustralya’da yaşayan Dieriler, ölen akrabalarının yüz, kol, bacak ve karınlarının yağlı kısımlarını yiyorlar. Dışa dönük yamyamlıkta ise, akraba ve kabile üyeleri değil, düşmanlar yeniyor. Bazı Güney Amerika yerlilerinde görülen bu adet, öldürülen kişinin katillerinden ileride intikam almaması için uygulanan bir yöntemdi. Her iki tür yamyamığın geçmişi de 200-250 bin yıl önceye uzanıyor. Yani çok ama çok eskilere…
Şimdi gelelim kanibalizmin günümüzdeki çağdaş uyarlamasına! Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında iki sunucu, sadece merak duygularını gidermek için kendi vücutlarından sembolik bir miktar et kestiler. Daha sonra bunu kızarttılar ve birbirlerine ikram ettiler. Yani birbirlerinin tadına baktılar. Bu görüntülerin tamamı canlı olarak yayınlandı ve televizyon tarihinde bir ilk olarak kayıtlara geçti. Bu basit bir deney, bir merak giderme oyunu veya bir televizyon şovu değildi. Bu tamamen bir kanibalizm örneğiydi, yani diğer adıyla yamyamlıktı! Yani bu sunucular reyting peşinde olmanın ötesinde, belki de farkında olmadan içlerinde saklı olan insan etine karşı olan isteklerini açığa çıkardılar, milyonlar ile paylaştılar. Birkaç saat içerisinde çeşitli sosyal paylaşım sitelerinde binlerce kişi videolarını izledi, kötü veya iyi bir model olarak değerlendirdi. İnternet kullanıcılarının bu görüntülere ulaşması belki de sansürlenmesi gereken bir durumdu. Görüntüleri izleyen bazı insanlara bu sıradan bir televizyon gösterisiydi. Başka insanlara göre ise yakında dünyanın tamamında gerçekleşecek olan değişimi simgeleyen, ahlaki değerlerin ne kadar hasar aldığını kanıtlayan ibretlik bir olaydı. Her ne olursa olsun böyle bir deney gerçekleşti; canlı yayın sırasında insan eti yemek fikrinin daha da ötesinde, canlı bir insandan o anda kesilen bir et parçası kullanıldı ve uç noktada yer alan limitler bile aşıldı.
Maya takvimi 2012 yılında, 21 Aralık tarihinde bitiyor. Çeşitli düşünürler bu tarihte dünyanın sonunun geleceğini söylüyorlar. Bazı araştırmacılar ise olaya daha farklı bakıyor ve şunu savunuyorlar: Bu tarihte dünyanın sonu gelmeyecek. Ancak bir devir kapanacak, yeni bir devir açılacak. Gelecek olan bu yeni dönemde yaşanacaklar dünyanın sonunu getirebilecek bazı eylemlere yol açacak. Dünyanın sonu derken illa ki bir nükleer savaş düşünmeyin; mevcut sistemin çökmesi, distopik bir ortamda hayatta kalma mücadelesi de buna dâhil edilebilir. 2012’de her ne olursa olsun, karşı karşıya kaldığımız kültür yozlaşması ve ahlak çöküntüsü sorunu var. Çok iyi düşünmemiz gerekiyor; acaba bizim için nükleer bir bomba mı daha tehlikelidir, yoksa birbirinin etini yiyen insanlar mı? Cevabı için size ipucu gerekebilir: Hangisiyle boş bir odada baş başa kalmak istemezdiniz?..
Kaynaklar:
Yrd. Doç. Dr. Erkut Altındağ
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Beykent Üniversitesi
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları