Son Dakika
Xbox, tüm akrabalarıma yeni yıl mesajı gönder!”
Makalenin giriş cümlesindeki komut size anlamsız geldiyse 2014’ün en popüler teknoloji olayını kaçırıyorsunuz demektir. Microsoft, Xbox One adlı yeni nesil oyun konsolunu piyasaya sürdü. Tüm oyun konsolları içerisinde en pahalı versiyon olarak dikkat çeken ürünün en önemli özelliği Kinect’in gelişmiş bir versiyonu ile birlikte gelmesi. İlk Kinect’e ek olarak geliştirilmiş ses tanımlama ve daha hassas hareket yakalama kabiliyeti olan cihazın ana konsol vasıtası ile sürekli olarak internete bağlı olduğunu ve sadece ses komutlarıyla kullanabileceğini de ekleyelim. Aynı zamanda Microsoft aktif televizyon izleyicilerinin de gönlünü fethetmek için Xbox’a özel bir yazılım geliştirdi. Bu sayede televizyonda bir film veya program izlerken aynı anda Xbox’a da ulaşım sağlanabiliyor, iki seçenek arasındaki tercihler çok hızlı hale getirilmiş durumda. Odadaki kullanıcılar da ses ve görüntü ile kayıt altına alınıyor ve kişiye özel izleme listeleri açılabiliyor. Sesi açıp kapamaktan kanal değiştirmeye kadar birçok sesli komutu tanıyan Kinect, oyunlar konusunda da daha yüksek bir performans sergiliyor. Görüş alanı arttırılan Kinect artık vücut hareketlerinin oyuna aktarılması aşamasında daha düşük bir gecikme süresi sunuyor. Xbox One oyun konsolunun donanımı da şu ana kadar üretilen konsollar içerisinde PS4 ile yakın seviyede duruyor. İşlemci ve grafik ünitesinin melez bir versiyonunun ve 8 çekirdekli AMD tabanlı işlemcinin kullanıldığı Xbox One, özellikle çoklu görevlerde çok akıcı bir performans sağlıyor.
Yeni konsol raflarda yerini aldığı ilk gün oyun tutkunları ve bazı profesyonel oyun siteleri tarafından hemen incelemeye alındı. Hatta bu incelemeler o kadar derinlemesine yapıldı ki, bazı araştırma siteleri özellikle Kinect adı verilen aparatı söktüler ve en ince ayrıntılarına kadar incelediler. İncelemeler yazdılar, güçlü ve zayıf yönleri ile ilgili rapor çıkartıp hem Microsoft’la hem de oyun tutkunları ile paylaştılar. Elbette konsolu beğenenlerin yanı sıra çok şiddetli şekilde eleştirenler de çıkmaya başladı. Kinect’in halen yetersiz olduğunu, ses tanıma sisteminin zayıf kaldığını, bazı oyunlarda 1080p çözünürlük sunmadığını, potansiyeline henüz ulaşamadığını söyleyenlerin sayısı oldukça da fazla durumda. Her ne olursa olsun oyun konsolları ile ilgili teknolojiler bazen ürkütücü boyutlarda ilerliyor. Xbox One kullanan her oyun sever evindeki en özel anlarını aslında dışarıya paylaşıma açmış oluyor. Sizi sürekli izleyen ve sesinizi kayıt altına altına alan bir ajan gibi çalışan Kinect’in bu kadar yoğun bir istekle arzu nesnesi haline gelmesi ve tüketicilerin evlerine gönüllü bir şekilde Kinect’i kurmalarının aslında ironik bir boyutu da var. Çünkü konsol kullanıcıları genelde evde zaman geçirmeyi seven ve kişisel ve ev güvenliklerini önemseyen bireyler olarak sınıflandırılmaktadırlar. Böyle insanların kendi evlerini ve özel yaşamlarını bir elektronik cihaz ile “ulaşılabilir” konuma getirmeleri işin düşündürücü tarafı.
Konuyu daha da net hale getirelim: Bir cihaz alıyorsunuz, evinizin tam ortasına, en çok kullandığınız yaşam alanının içine kuruyorsunuz ve çalıştırmaya başlıyorsunuz. Sizi gözlüyor, dinliyor ve komutlarınızı yerine getiriyor. Oyun oynuyorsunuz, televizyonu kumanda ediyorsunuz, internete giriyorsunuz. Dâhili yapay zekâsı ile size öneriler getiriyor, yeni programlar yüklüyor ve kendini geliştiriyor. Siz dışarıdaki insanlara daha az bağımlı hale geldiğinizi düşünürken, sahip olduğunuz teknolojinin ne kadar gelişmiş olduğunu düşünürken, aslında sizin günlük hayatta yaptığınız işlerin tamamını üstlendiğine tanıklık ediyorsunuz. Daha az iş yaptığınız, daha az kalori harcadığınız için tam sevinmeye başlamışken aslında neyi ıskaladığınızı anlamaya başlıyorsunuz. İnsanların yeteneklerini zayıflatmak veya köreltmek istiyorsanız onların dışa bağımlı, sorumluluk üstlenmeyen tembel kişilere dönüşmesini sağlamanız gerekir. Günümüzde sahip olduğumuz her oyuncak bizi daha güçlü hissettirse de bizi gerçekte zayıflatıyor, bağımlı hale getiriyor.
2014 yılında konsol savaşlarının büyüyeceği bir gerçek. Sony, Microsoft ve Nintendo arasındaki rekabet tüketiciye her zaman gelişmiş teknoloji olarak yansıyacak. Bu aşamada bizim dikkat etmemiz gereken bu teknolojilerin bize gerçekten ne kadar gerekli olduğuna kadar vermemiz ve tercihlerimizi bu doğrultuda yapmalıyız. Evimizde bulunan ve komutlarımızla yönettiğimiz her cihaz bizim otonomimize, hareket özerkliğimize zarar veriyor. Son olarak da, bu kadar karmaşık komutlar verdiğimiz ve yapay zekâya sahip makinelerin, bir gün geldiğinde bizden de talepleri olacağını ve komut verme sırasının onlara geçeceğini asla unutmamalıyız…
Yrd. Doç. Dr. Erkut Altındağ
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Beykent Üniversitesi
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları