Mustafa Yüce’nin Photorealist Resimleri Sanatseverlerle Buluşuyor

Hiperrealist Ressam Mustafa Yüce’nin Türkiye’de ilk defa soft pastel tekniğinde büyük ebatlarda yaptığı photorealist (hyperrealism) resimler 20 – 28 Aralık 2014 tarihleri arasında Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde sergileniyor.

Mustafa Yüce’nin 2011 yılından beri soft pastel tekniğiyle yaptığı resimlerin boyutları 246-172 cm ile 190-160 cm arasında değişiyor. Daha çok yaşlı insanların suretlerini resmeden sanatçı, bunun sebebini “Ellerimizden tutan bir ele her şeyden çok ihtiyacımız var diyen bu melek yüzlü insanların, yüzlerindeki her çizgide saçlarındaki her beyazda, gerçek bir sanat eseri yatmaktadır” şeklinde açıklıyor. Ankara Tüm Sanat Galerileri Derneği (TÜSGAD)’nin düzenlediği sergide sanatçının bu şekilde yaptığı 16 çalışması bulunuyor. Bu çalışmaları 16 ilde açılacak sergilerde sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

Sanatçı Mustafa Yüce, resimleriyle ilgili olarak “Photo realism, gerçekliğin inandırıcı bir tasviri olduğu gibi doku yüzey ışık efektleri ve gölgeler, referans olan fotoğraf hatta gerçek hedeften daha net ve belirgindir. İnsan gözü ile görülemeyen bir gerçekliğin yanılsamasını oluşturmak için resimsel elemanlar kullanılır. Çalışmalar yapılırken hiçbir şekilde dağıtma veya ezme uygulanmamış olup tamamen yağlıboya tekniği gibi pentür şeklindedir. İnsanların çoğu hayatlarının sonunda geriye dönüp baktıklarında molalarda yaşadıklarını görürler. Takdir etmeden ve zevk almadan yanlarından geçip giden şeyin hayatları olduğunu gördüklerinde şaşırırlar. Ve böylece umutlarla kandırılan insan ölümün kollarına koşar. Gençliğin bakış açısından bakıldığında hayat sonsuz derecede uzun bir yolculuktur. Yaşlılıktan bakınca çok kısa bir geçmişe benzer. Gemiyle uzaklaştığımızda kıyıdaki nesneler daha küçük, tanınması ve ayırt edilmesi daha zor hale gelir. Aynı şekilde olaylar ve etkinliklerle dolu geçmiş yıllarınızı da tanıyamazsınız. “önce yıllar beni sırtladı, şimdi sıra bende, ben yılları taşıyorum. Hayatının son dönemindeki hiçbir insan, samimiyse, her şeyi yeniden yaşamak istemez. Bunu yapmaktansa tamamen yok olmayı tercih eder. sürekli bir ölüm korkusu yaşamaktır yaşlı olmak. Fakat bunu hiç kimseye farkettirmezler ettirmek istemezler. Ellerimizden tutan bir ele her şeyden çok ihtiyacımız var diyen bu melek yüzlü insaların, yüzlerindeki her çizgide saçlarındaki her beyazda gerçek bir sanat eseri yatmaktadır. Büyük ebatlarda yaptığım bu çalışmalardaki yegane sebebim yukarıdaki kelimelerde gizlidir. Çalışmalarımdaki yaşlı portrelere, yaşamın, ızdırabın, firakların, vuslatların, hüzünlerin ve sevinçlerin çizgileri de diyebiliriz. Sanat, sadece sanatsal kaygıları değil toplumsal kaygıları da gözetmelidir düşüncesindeyim. Çalışmalar Soft pastel tekniğinde yapılmış olup fotogerçekçidir. Photo realism gerçekliğin inandırıcı bir tasviri olduğu gibi doku yüzey ışık efektleri ve gölgeler referans olan fotoğraf hatta gerçek hedeften daha net ve belirgindir. İnsan gözü ile görülemeyen bir gerçekliğin yanılsamasını oluşturmak için resimsel elemanlar kullanılır. Çalışmalar yapılırken hiçbir şekilde dağıtma veya ezme uygulanmamış olup tamamen yağlıboya tekniği gibi pentür şeklindedir” diyor.