Son Dakika
Bir zamanlar “sanat için ne yaparsın” konusu çok sık tartışılırdı. Aslında sanat için şunu yaparım veya bunu yaparım tartışmalarının gündeminde hep “sanat için soyunur musunuz?” sorusu olurdu. Aradan çok zaman geçti. Şimdi zaman sosyal ağlar zamanı ve artık hiç kimse sanat için soyunmuyor ama sosyal ağlarda soyunmak moda oldu. Artık soyunanlar sadece “takipçi” sayılarını arttırarak takipçilerinin çokluğundan nemalanmaya çalışanlar.
Anlayacağınız sosyal ağlar sosyal ağ olalı böyle zulüm görmedi. Panpiş’ler ve Dondiş’ler etrafta cirit atıyor. İki memesini gösteriyor diye Hilal Cebeci’nin Twitter’daki takipçi sayısı 240 bine yaklaştı. Kendisini Twitter’daki profilinde “BAŞPSİKOPAT:) TÜRK DÜŞÜNÜRÜ:) ÇILGIN TÜRK:)” olarak tanımlayan Cebeci, aynı zamanda Panpişizm felsefesini de oluşturup kendisini takip edenleri “Panpişleri” olarak isimlendiriyor.
Peki nedir bu Panpişizm? “Egolardan arınmaktır, insanları sevmektir, herkesin eşit olduğu bir dünya yaratmaktır. Savaşmayın sevişin ilkesidir” diye tanımlıyor değerli sanatçımız ve hergün sosyal paylaşım sitesi Twitter’da panpişleriyle yeni bir sütyenli fotoğrafını paylaşıyor. Hatta bazen sütyenini de çıkarttığı oluyor.
Panpiş’ler olur da Dondiş’ler olmaz mı? Panpiş’lerin sayısının sürekli artması ve hergün çeşitli mecralarda haber olması üzerine Modacı Barbaros Şansal da “Yaşasın Pampiş’lere karşı kutsal Dondiş kardeşliğimiz” sloganıyla “Dondiş” kelimesini üretti. Bu da yetmedi ve facebookta eşekli boxerıyla fotoğrafını yayınladı.
Aslına bakarsanız son 1 aydır özellikle Twitter Hilal Cebeci ve Dr Erol Köse üzerine odaklandı. Bu ikilinin paylaştığı Twitter mesajları gündemi belirliyor, hatta gazetelerin manşetlerini süslüyor. Takipçi sayıları birinde yüz binlerle, diğerinde memelerini göstermediği için on binlerle ifade ediliyor. İşin bu yanından bakıldığında insan aklına heman şu soru geliyor: “Acaba bu işin arkasında bir sosyal medya ajansı mı var?”
Yukarıda belirttiğim bu uç örneklerle birlikte gerçek olan tek birşey var. O da sosyal ağların ne kadar güçlü bir mecra olduğu. Bu platformu doğru ve kendi işine odaklı kullanabilen kurumların rakiplerine büyük üstünlük sağlayacakları ve ciddi fırsatlar yakalayacakları önemsenmesi gereken bir gerçek. Şimdi siz söyleyin bakalım, siz Panpiş misiniz yoksa Dondiş mi?
Konu sosyal ağlardan açılmışken Turkcell’in sosyal medyaya verdiği önemi anlatmadan geçemeyeceğim. Bundan kısa bir zaman önce bir gece Twitter’da bir arkadaşımla yazışırken tansiyonumun düşük olduğundan bahsetmiştim. Ertesi sabah erkenden Turkcell’in özel müşterilerine hizmet veren Black Müşteri Hizmetleri beni aradı. Telefondaki operatör “Aykut Bey geçmiş olsun. Dün sizin tansiyonunuzun düştüğünü sosyal ağlardan takip ettik. Geçmiş olsun demek için aramıştık. Umarım bir problem yoktur” dedi. Beni gerçekten şaşırttılar ve hoş bir sürpriz oldu. Bu anlattığım olay bir markanın müşterisini sosyal ağları kullanarak nasıl duygulandırabileceğinin en iyi örneğidir. Bu çok başarılı çalışmanın altında büyük bir teknoloji ve insan kaynağı yatırımı olduğunu çok iyi biliyorum. Darısı diğer firmaların başına. Bu arada umarım bu jestler sadece bana özel değildir ve diğer Turkcell müşterileri de bu hoş sürprizlerin keyfini yaşayabiliyordur.
Bu ayki yazımı anonim bir deyiş ile bitiriyorum: “Bedava peynir sadece fare kapanında olur”.
Etiketler: Aykut Altındağ » dondiş » panpişİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları