Son Dakika
Renault Grubu, farklı kullanım amaçları için farklı boyut, ağırlık, güç ve menzillere sahip olan ve hem şehir içinde hem de şehir dışında müşterilerinin her tür ihtiyacını karşılayan modeller sunmayı hedefliyor. Renault MORPHOZ, ihtiyaçlara göre kişiselleştirilebilen modüler bir otomobil. Sürüş halindeyken bile indüksiyon yöntemi ile şarj edilen, %100 elektrikli uyarlanabilir bir crossover konsept modeli. 3. seviye otonom sürüş ile donatılan; 2017 yılında tanıtılan SYMBIOZ konsepti gibi, özel paylaşım işlevleri sunan kişisel kullanıma yönelik bir otomobil.
Renault Grubu Tasarım Direktörü Laurens Van den Acker “MORPHOZ konsept modeli, cesur modülaritesi, yenilikçi tasarımı, paylaşım ve değişimi kolaylaştıran kullanıcı merkezli yapısıyla, Renault tasarımının yeni LIVINGTECH felsefesini mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Teknoloji, tüm biçimleriyle (tasarım, araç üstü sistemler, bağlanabilirlik, iç mekan düzeni) araç kullanıcılarına yeni bir yolculuk deneyimi sunuyor. MORPHOZ konsepti gerçek bir yaşam deneyimi” dedi.
Renault MORPHOZ “Şehir” versiyonu, 40 kWh akü kapasitesiyle, günlük kullanımlar için yeterli olan 400 km menzile sahip. Bu akü kapasitesi, kullanıcı ihtiyaçlarının %90’ından fazlasını karşılayacak belli bir esneklik de sunuyor. Daha uzun mesafeler söz konusu olduğunda karşılanamayan %10’luk kısım için, Araç ek bir Seyahat Menzili Artırma akü paketiyle donatılabiliyor. Araç özel bir istasyonda “Seyahat” moduna dönüştürülüyor ve sadece birkaç saniye içinde otomobile 50 kWh kapasiteli pil takılarak menzili 700 km’ye çıkıyor.
Aracın direksiyonunun ortasında sürüş ve güvenlik bilgilerini gösteren 10,2 inçlik bir ekran yer alıyor. Direksiyonun arkasında ise, gerçek bir gösterge paneli ve multimedya ekranı yokmuş gibi görünen bir gösterge paneli bulunuyor. Sürücünün ekranları kaldırmak istemesi halinde LIVINGSCREEN gösterge panelinin kolayca açılması sağlanıyor. Bu tekil geniş ekran, hem sürüş bilgilerini hem de multimedya sistemi bilgilerini görüntülüyor. LIVINGSCREEN paneli, manuel sürüş veya otonom sürüş modunda etkinleştirilebiliyor.
Aracın yolcu bölmesi, yola bakması gereken sürücü hariç tüm yolcuların sohbet etmek veya ortak bir aktivite yapmak için yüz yüze bakacak biçimde oturabilmelerini sağlayan bir “Paylaşım” modu sunuyor. Tamamen simetrik ön yolcu koltuğu, arkaya bakacak içimde tam tur döndürülüyor. Böylece yolcular, yolcu bölmesindeki orta konsolu ve geniş ekranı kullanarak kendilerini evlerinin oturma odasında gibi hissedebiliyor. MORPHOZ “Şehir” modundan “Seyahat” moduna geçirilince, arka yolcu koltukları otomatik olarak geriye doğru hareket ediyor ve iç mekanda ek alan yaratılıyor. Bu sayede yolcular daha fazla bacak mesafesi elde ediyor.
Araç, SAE International kurumunun yaptığı tanıma göre 3. seviye otonom sürüş sunuyor. “Ellere ve Gözlere İhtiyaç Yok” olarak da bilinen bu seviye, izin verilen yollardaki otoyol sürüşleri veya sıkışık trafik gibi bazı tanımlanmış durumlarda sürücünün direksiyon başından ayrılabilmesine ve sürüş yetkisini tamamen araca verebilmesine imkan tanıyor. Araç önündeki araçla olan mesafeyi ayarlayabiliyor, virajlarda şeridini koruyabiliyor ve sıkış trafikte hareket edebiliyor.
Araçta, markanın gelecekteki elektrikli araçlarında görülecek yeni bir ışık imzasına sahip. LIVINGLIGHTS aydınlatma düzeni, tüm tampon boyunca uzanacak biçimde genişletildi. MORPHOZ, “Seyahat” modu ile Yeni Captur modelinin ön farlarını hatırlatan “Şehir” versiyon arasında farklı bir görünüm sunuyor.
Araçta, kapı aynaları yerine dijital HD kameralar yer alıyor. Elde edilen görüntüler, aracın içindeki ekranlara yansıtılıyor ve bu görüntüler çeşitli dış sensörlerden gelen verilerle birleştirilerek sürücüyü olası tehlikelere karşı uyarıyor.
Aracın bagajı, “Şehir” modunda içeri doğru çekilip arka çıkıntısı azaltılarak sürüş ve park etmeyi kolaylaştırıyor. “Seyahat” modunda ise bagaj uzatılmış aerodinamik bir şekil alıyor. Bu dönüşüm gerçekleştirilirken, model ismi de tamponda gösteriliyor.
Aracın konseptinde indüksiyonlu şarj modu bulunuyor. Şarj işlemi belli bir yerde (evde veya açık otoparkta) ya da bu teknolojiyle donatılmış yollarda sürüş halindeyken gerçekleştiriliyor.
Aracın sanal bir kişisel asistan olarak çalışan yapay zekası, üç farklı şekilde çağrılıp yönetilebiliyor: ekranlara veya konsola dokunarak, el hareketleriyle veya sesli komutla.
Yapay zeka, “Şehir” modunda iki randevu veya toplantı arasındaki süreyi optimize ederek verimli bir yolculuk sunuyor. “Seyahat” modunda ise Renault elektrikli araçlara yönelik “MY Renault” uygulamasındaki elektrikli araç yolculuk planı gibi, arzu edilen varış saatini ve kalan menzili dikkate alarak ilgili çekici yer önerileri sunuyor. Her iki modda da gösterge panelindeki büyük ekran, yolculuğu 3 boyutlu olarak gösteriyor.
Araç sürücü ve yolcularının, araçtayken dijital yaşamlarına ara vermeleri gerekmiyor. Akıllı telefonlar, otomatik olarak algılanıyor ve her yolcu sevdiği şarkıları koltuklardaki hoparlörlerden dinlemeye devam edebiliyor. Evde planlanan bir yolculuk, navigasyon sistemi tarafından otomatik olarak alınıyor ve sistem, araç varış noktasına yakın bir yere park edilince, yürünecek son mesafenin rotasını sürücünün akıllı telefonuna gönderiyor.
Etiketler: Laurens van den Acker » Renault Grubu » Renault MORPHOZBENZER HABERLER
Siber Saldırılarda Sisteme Sızan Kötü Amaçlı Yazılımların Kullanımı Yüzde 168 Arttı