Son Dakika
Teknolojinin gelişmesi hayatımızı kolaylaştırırken, bu dönüşüm tüketici alışkanlıklarını da günden güne değiştiriyor. 2009 yılında kurulan ve “Kitap okumak istiyorum ama zamanım yok” cümlesini rafa kaldıracak bir atılım yaparak dünyada hızla yayılan Polonyalı sesli kitap platformu Audioteka, Türkiye pazarına iddialı bir giriş yaptı.
Türkiye’de şu ana kadar 20’yi aşkın yayıneviyle işbirliği yapan platform, bunun yanı sıra 1800 civarında İngilizce, Fransızca, Almanca ve Rusça sesli kitabı kullanıcıların beğenisine sundu. Audioteka, toplu taşımada geçen zamanı binlerce sesli kitapla doldurmayı hedefliyor.
Türkiye’nin okuma alışkanlığı bakımından bir “cennet” olmasa da yeni teknolojilere çok hızlı adaptasyon sağlayan bir pazar olduğuna vurgu yapan Audioteka Kurucusu ve CEO’su Marcin Beme “Ankara, İzmir ve İstanbul gibi kalabalık şehirlerde insanlar yolda, toplu taşımada kaybettikleri zaman sebebiyle kitap okumaya yeterince vakit ayıramıyor. Bu boşluk sesli kitaplar tarafından doldurulabilir. Yolda geçen zamanın sesli kitaplar için büyük bir potansiyel barındırdığını düşünüyoruz. Audioteka üzerinden sesli kitap dinleyeceklerin tek ihtiyacı bir cep telefonu ve kulaklık; ki bu da zamanımızda herkeste var” dedi.
Küresel sesli kitap pazarının yılda yüzde 40’tan fazla büyüdüğünü ifade eden Beme, bu büyümenin fiziksel kitap pazarını öldürmeyeceğini belirterek “Kitap ve kitap okumayı seven insanlar her zaman kitap okuyacak. Kullanıcılar sesli kitapları, arabalarında ya da toplu taşıma araçlarında, seyahat ederken, spor yaparken ve temizlik gibi ev işleriyle uğraşırken; bir başka deyişle elleri ve gözleri meşgulken dinliyor. Sesli kitaplar sayesinde insanlar kitaplardan uzak kalmayıp, okuma ve dinlemenin keyfini almaya başlıyor. Bu sebeple faaliyette bulunduğumuz her pazarda sesli kitapların fiziksel kitap satışlarını artırdığını görüyoruz” dedi.
Girdikleri tüm pazarlarda zirveyi hedeflediklerini vurgulayan Beme “Seslendirme kalitesine çok önem veriyoruz. Sadece tecrübeli seslendirme sanatçılarıyla çalışıyoruz. İyi seslendirilmemiş bir kitabı dinlemek oldukça zor. Bu sebeple ‘Güzel anlatılmış hikâyeler’ ifadesini logomuzla beraber kullanıyoruz. Bunun yanı sıra diğer sesli kitap platformlarına göre kullanıcılar için basit ve kullanışlı bir sistem sunuyoruz. Dinlemek istediğiniz kitabı seçip satın alıyorsunuz. Böylece aldığınız sesli kitaplar ömür boyu size ait oluyor” dedi.
Son bir yıldır Türk kullanıcılara en iyi ve kaliteli hizmeti verebilmek amacıyla yoğun bir çalışma yürüttüklerine dikkat çeken Audioteka Türkiye Genel Müdürü Göktuğ Oğuz, bu süreçte Türkiye pazarına yönelik güçlü bir altyapı kurduklarını ve şu ana kadar 20’yi aşkın yayıneviyle anlaşma imzaladıklarını söyledi. Pazardaki en iyi kitapları seçerek en kaliteli şekilde seslendirdiklerini vurgulayan Oğuz, anlaşma yaptıkları yayınevi sayısının önümüzdeki aylarda giderek artacağını belirtti. “Artık bu yıldan itibaren olabildiğince çok kullanıcıya ulaşmak için çaba göstereceğiz” diyen Oğuz, bu bağlamda ilk etapta n11.com, Caffe Nero ve Samsung ile işbirliğine gittiklerini belirtti. Farklı markalarla işbirliklerini de yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacaklarına işaret eden Oğuz “Bu işbirliklerindeki amacımız uygulamamızın daha fazla indirilmesi değil, kullanıcılarımıza sesli kitap dinleme deneyimini daha fazla yaşatmak ve kullanıcılarımızın bu sesli kitapları diledikleri her yerden satın almalarını kolaylaştırmak. Bu kapsamda öncelikli olarak, insanların sadece sesli kitaplardan haberdar olmasını değil, aynı zamanda bu deneyimi yaşamasını da hedefliyoruz” dedi.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de zirveyi hedefleyen Audioteka, bu hedef kapsamında kurduğu işbirliklerine ek olarak Basın-Yayın Sektörü’nün tecrübeli isimlerinden de destek alıyor. Göktuğ Oğuz, güçlü bir danışman kadrosuna sahip olduklarına dikkat çekerek dünyanın en büyük yayınevlerinden olan Penguin Random House’un da bağlı olduğu Bertelsmann Grubu’nun eski CEO’su Dr. Gunter Thilen’le beraber çalıştıklarını açıkladı.
Sesli kitapların geniş bir kitleye hitap ettiğini belirten Oğuz “Çocuklara ve gençlere kitap okuma alışkanlığı kazandırmanın en önemli formülünün, kitapları sevmelerini sağlamak olduğunu söyleyebiliriz. Biz de Audioteka olarak bu hedef doğrultusunda ilerliyoruz. Sesli kitaplar insanlara her yerde ve her zaman kitapla buluşma şansı sunuyor. Hepimiz hikâyelerle büyüdük. Hikâyeleri hayalimizde canlandırmayı unutmak üzere olduğumuz bir çağdayız. Çocuklarımıza hayal gücünü artıracak kitapları, fiziksel ve güzel anlatılmış hikâyeler olarak sunmalıyız. 7’den 77’ye herkese göre bir kitap var. Hikâyeleri hayatımıza yeniden dâhil etmenin peşindeyiz” dedi.
Oğuz, sesli kitapların özellikle görme engelli bireylere yeni dünyaların kapılarını açtığını vurgulayarak “Gerek Türkiye gerekse faaliyet gösterdiğimiz diğer pazarlarda görme engelli bireylerin kitaplara ilgisinin ortalamanın çok üzerinde olduğunu gözlemliyoruz. Önümüzdeki dönemde faydalı projelerle daha fazla görme engelli bireye ulaşabilmek için özel çalışmalar yürüteceğiz” dedi.
Sesli kitapları üretip dağıtmanın maliyetinin fiziksel kitaplara göre daha düşük olduğuna vurgu yapan Oğuz “Bu nedenle, Audioteka’nın faaliyette olduğu diğer pazarlarda gözlemlediğimiz gibi, giderek daha fazla yayınevinin sesli kitabın yarattığı katma değerin farkına varacağını düşünüyoruz. Türk kullanıcılar İngilizce, Fransızca, Almanca ve Rusça dillerinde 1800 civarında sesli kitaba Audioteka aracılığıyla ulaşabiliyor ve bu sayı sürekli artıyor. Gelecekte kitap dışında farklı yayınları da farklı iş modelleriyle uygulamamıza eklemeyi planlıyoruz” dedi.
Etiketler: Audioteka » Göktuğ Oğuz » Marcin BemeBENZER HABERLER
Siber Saldırılarda Sisteme Sızan Kötü Amaçlı Yazılımların Kullanımı Yüzde 168 Arttı