logo

“Teknoloji, Hızlı Tren ve İrem…”

Aykut Altındağ

Aykut Altındağ
aykut@maxihaber.net
“Teknoloji, Hızlı Tren ve İrem…”

Belki dikkatinizi çekmiştir. Türkiye’nin ilk hızlı treni Ankara – Eskişehir arasında deneme seferlerine başladı. Hızlı tren TCDD Behiçbey tesislerinden Eskişehir’e hareket ederek Ankara – Eskişehir hattının deneme seferini İtalya’dan kiralanan üç vagon ve iki makineden oluşan setle gerçekleştirdi. Trenlerde yolcu bulunmazken ilk sefer, kum torbalarıyla yapıldı. Deneme seferinde yurtdışından gelen makinistler görev yaptı. TCDD yetkilileri 16 Türk makinistin düzenli hızlı tren seferleri başladığında görev yapmak için Almanya’da eğitim gördüğünü bildirdi. Yaklaşık 4 ay sürecek olan deneme seferleri başlangıçta düşük hızlarla yapılacak. Denemelerde ölçüm ve test sonuçlarında elde edilen bulgular doğrultusunda hız arttırımı yapılacak. Deneme seferleri sonunda trenler 206 kilometre olan Ankara – Eskişehir hattında 250 kilometre hıza ulaşacaklar. Yıl sonuna doğru yolcu taşımacılığı başladığında hızlı trenle Ankara-Eskişehir arası 1 saat 15 dakika olacak. Türkiye seferlerin başlamasıyla hızlı tren kullanan dünyanın 8, Avrupa’nın 6 ülkesinden biri haline gelecek. Ankara – İstanbul hattının 2010’da trafiğe açılması öngörülüyor. Projenin bitmesiyle Ankara – İstanbul arasındaki yaklaşık 7 saat olan seyahat süresi 3 saate düşecek.

Buraya kadar her şey ne güzel, ne kadar mantıklı değil mi? Teknolojinin geldiği en üst noktada planlanarak hayata geçirilen hızlı trenin ilk seferinde yolcu bulunmuyor. Çünkü teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin insan hayatına verilen değer her şeyin önünde olmalı. Zaten trenin hız arttırımı bile test sonuçları doğrultusunda kademe kademe yapılacak. “İşte teknolojinin insan hayatına verdiği değer” diyesi geliyor insanın. Fakat bundan 3 yıl önce gerçekleşen hızlandırılmış tren faciasının anıları hafızamızda hala taze. Acaba dramatik faciada feci bir biçimde hayatını kaybeden İrem’i kaç kişi hatırlıyor?

İrem* daha 21 yaşındaydı… Ömrünün baharında… Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğrencisiydi. Ankara’ya gitmek için babasının aldığı bileti değiştirerek bir gün önce yola çıkınca hızlandırılmış tren faciasının kurbanı oldu. Faciadan birkaç hafta önce Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aydın Erel “hızlı tren” seferlerinin bir faciaya neden olabileceğini açıklamış ve şöyle demişti: “Böyle bir trene asla binmem, yakınlarımı da bindirmem”. Zaten İstanbul – Ankara arası “hızlı tren hattı” yapılıyordu ve hatta yarısına bile gelinmişti… Cumhuriyet’ten çok daha eski ve açıkça belirtmek gerekirse iki yüzyıl önceden kalma demiryollarına “hızlandırılmış tren” koymanın ne lüzumu vardı? Facia sonrası hiç kimse kabahati üzerine almadığı gibi bir de hiç utanmadan ve sıkılmadan ‘Allah’ın işidir’ diyerek kazanın sorumluluğunu üzerlerinden atmaya çalıştılar.

Aradan yıllar geçti. 20 Nisan 2007 tarihli İHA’nın Hızlı Tren Faciası’nın süren mahkemesi ile ilgili haberi gözüme takıldı. “Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan makinistler Fikret Karabulut, Recep Sönmez, tren şefi Köksal Coşkun katılmadı. Mahkeme heyeti, tren şefi ve makinistlerin varsa kusurlarının yeniden incelenmesi ve kazada kusurlu bulunan kişilere yönelik durumların yeniden tespit edilmesi amacıyla İstanbul’daki Üniversitelerde makine mühendisliği ve ulaştırma bölümlerinde görevli öğretim üyelerinden oluşturulan 3 kişilik yeni bilirkişi heyetinin bilirkişi raporunu mahkeme heyetine sunmaması nedeniyle duruşmayı erteledi.”

Sevgili İrem’e Ağustos 2004’de yazdığım yazıda “Sana suçluların bulunacağı sözünü bile veremiyoruz” demiştim. Çok üzülerek haklı çıktığımı düşünüyorum. Aradan bunca yıl geçti, enkaz çürüdü insanlar hala bilirkişi raporlarını almakla uğraşırlarken tutuksuz yargılanan ve günah keçisi ilan edilen makinistler mahkemeye dahi katılmıyorlar.

Aslında asıl suçlu; trenin hızlısını yapmak yerine popülist bir yaklaşımla hızlandırılmışını yaptıklarını söyleyip bunu sorumsuzca sefere koyan zihniyet. Şu ana kadar sorumluluk duyarak veya vicdanı sızlayarak istifa eden onurlu bir yönetici dahi çıkmadı. Mahkeme daha kaç sene sürer veya zaman aşımından dava düşer mi bilemiyorum. Ama sorumlulara ve sorumluluk duyması gerekenlere bir çift sözüm var: “keser döner, sap döner. Gün gelir hesap döner…”

Etiketler: » » » » »
2280 Kez Görüntülendi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Cep Telefonunuzu Şarj Ederken Nelere Dikkat Etmelisiniz ?

    01 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Cep telefonunuzu şarj ederken telefonunuzdan daha fazla verim alabilmek için bazı konulara dikkat etmelisiniz. Çünkü günümüzde cep telefonları modern yaşamın bir parçası haline geldi. Telefonların doğru bir biçimde şekilde şarj edilmesi cihazın performansını arttırır. Dahası ekonomik ömürlerini de uzatır. Telefonunuzu Şarj Ederken İşte size şarj ederken dikkat etmeniz gereken bazı temel bilgiler Güvenli Bir Yerde Şarj Edin Telefonunuzu şarj ederken ıslak alanlardan ve çevresinde su bulunan yerlerden uzak durun. Özellikle kablonuzda hasa...
  • Sosyal Medyada Dunning-Kruger Etkisi

    01 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Sosyal medya, günümüzde bireylerin düşüncelerini, duygularını ve bilgilerini paylaşmaları için popüler bir platform haline geldi. Fakat bazen sosyal medya üzerindeki tartışmalar ve bilgi paylaşımları Dunning-Kruger etkisi ile açıklanabiliyor. Sosyal psikologlar David Dunning ve Justin Kruger’ın ortaya çıkardığı bu önyargı ile kişiler bir hayalî üstünlüğün bilişsel önyargısı ile ilişkilendiriyorlar. İnsanların yetersiz olduğu durumları fark edememesi hali olarak da açıklanabilir. Bu durumda olan insanların yeterlilik düzeylerini nesnel olarak de...
  • DJI Air 3: İki Ana Kamera İle Geldi

    01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları

    Yeni DJI Air 3, çığır açan ikili ana kamera sistemiyle dikkat çeken bir drone. DJI Air 3, 46 dakikaya varan uzun pil ömrü ile de öne çıkıyor. Gelişmiş pil teknolojisi sayesinde tek bir şarjla uzun süreli uçuşlar mümkün olurken, pilin hızlı bir şekilde şarj olabilmesi de özel bir ayrıntı. Bu gelişmeler sayesinde DJI Air 3'ü uzun uçuşlar yapmak isteyenler için ideal bir seçenek haline getiriyor. Ayrıca Air 3, her yöndeki engelleri hem algılıyor hem de bunlardan kaçabiliyor. Kullanılan çift kamera, daha uzun uçuş süreleri ve gelişmiş güvenlik gibi...
  • YouTube’da Herkese Açık Kullanıcı Adı Nedir?

    01 Ekim 2022 Köşe Yazıları

    YouTube’un herkese açık kullanıcı adı, kullanıcıların sizi bulmasına ve sizinle bağlantı kurmasına yardımcı olan yeni bir özellik olarak dikkat çekiyor. Kanal adından farklı olarak, herkese açık kullanıcı adı her içerik üretici için benzersiz olacak. Böylece YouTube'da kişiye özgü kimliğinizi daha kolay oluşturursunuz. Kullanıcı Adları ve Kanal URL'leri Herkese Açık Olacak Herkese açık durumda olan kullanıcı adınız kanal URL'lerinde görünecek. Kişiselleştirilmiş olan URL, herkese açık kullanıcı adı için genel olarak belirleyici olacak. Herk...