Son Dakika
Yenileşim olarak da adlandırılan “İnovasyon” kavramı; toplumsal, kültürel ve idari ortamda yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanması demektir. Yeni yöntemler aslında teknolojinin tanımında da geçtiği bir mal veya hizmetin üretiminde kullanılan tekniklerin toplamı olarak açıklanabilir. Teknolojik gelişmeler üç temel bölümde incelenmektedir: Kuluçka dönemi, yeni bir fikrin ortaya çıkmadan önce uygun zeminin oluştuğu bir dönemdir. Örneğin dâhi bir çocuk iyi bir fizik eğitimi aldıktan sonra kuantum mekaniğini analiz etmeye başlayabilir. İşte yeni fikirlerin ortaya çıkmaya başladığı bu döneme de inovasyon adı verilir. Daha sonrasında ise ticari başarı sağlanan difüzyon dönemi gelmektedir.
Faydaya dönüştürülebilen bilimsel çabaların insanoğlu için gerekli olduğunu biliyoruz. Belki atom enerjisi nükleer bomba yapımında da kullanılıyor ancak biz geceleri elektriksiz kalmayan bir ülke hayal ediyoruz. Uzayın keşfedilmesi için mekikler tasarlıyoruz, bunların bize füze gönderebileceklerini düşünmek istemiyoruz. Teknoloji, insanın daha sağlıklı ve huzurlu yaşamasını sağlamak için kullanılmalıdır. Bu anlamda inovasyon tehlikeli çıkar gruplarının insanlara zarar vermesini sağlayacak şekilde kullanılırsa gerçek amacından sapmış olur. Örneğin bir ilaç firmasının yeni tür virüsleri önleyecek ilaç çalışmalarına yönelmesi önemli bir Ar-Ge faaliyetidir. Ancak aynı ilaç şirketinin bir virüs üreterek bunu insanlara bilinçli olarak bulaştırması ve aşısını satması kabul edilemez bir durumdur.
İnsanlar, günlük hayat içerisinde bile inovasyon kavramıyla sürekli karşılaşmaktadırlar, ancak çoğu zaman bunun farkında değillerdir. Örneğin, sallanan masanın bir ayağına kağıt koyma fikri bir tür inovasyon örneğidir. Eğer bu fikri geliştirip ticari bir ürüne dönüştürebiliyorsanız yenileşim uzmanı olma yolunda doğru ilerliyorsunuz demektir. Türkiye’de özellikle ekonomik koşulların insanları ne kadar zorladığını biliyoruz. Yine tam bu noktada Türk insanının inovatif özellikleri devreye girmektedir. Örneğin aylık bin lira gelir ile aylık bin beş yüz lira gider öyle bir ayarlanır ki ay sonunda hiçbir hesap açık çıkmaz, bütçede denklik vardır. Bunu başarabilen dünya üzerindeki ender halklardan birisiyiz. Bu da aslında bir yenileşim örneğidir, değişen çevre koşullarına nasıl uyum sağlanacağı ile ilgili müthiş bir vaka analizi konusudur.
Türklerin zekası dünyada üretilen en son teknoloji harikası ürünleri alıp bir benzerini üretmek üzerine kurulu. Yazılım sektörünün önde gelen şirketlerinin özel şifreleme teknikleri ile piyasaya sürdüğü gelişmiş programları alıp dakikalar içerisinde kırabilen ve karaborsada satan süper beyinlerimiz var. Bu kişilerin doğru zamanda alacakları doğru bir eğitimle, iyi bir rehberlik ile dünya çapında hangi konumlara yükselebileceklerini hayal bile edemeyiz. Aslında tam burada Anadolu’da birçok genç dahi keşfedilmeyi bekliyor. Onlara özel okullarda ve kolejlerde okuyan öğrencilere sağlanan imkanların benzerlerini oluşturabilsek bu coğrafyanın kaderini değiştirebilirler, bizi gerçekten uzay çağına taşıyabilecek bir potansiyele sahipler. Tüm çocuklarımıza eşit eğitim fırsatının sağlanması, ülkemizin komşularıyla politik ilişkilerinden, ihracat faaliyetlerinden, ülkemizin AB üyeliğinden bile daha önemlidir. Çünkü yeni nesil tüm bu projeleri ülke menfaatleri açısından değerlendirip kararlar alacaktır. Adalet ve hakkaniyet duyguları içerisinde yetişen yüksek ahlâklı gençlerimiz vatan topraklarının değerini daha iyi bilecek, ülkemizi profesyonel bir yönetici veya kahraman bir lider gibi yönetebilecektir. Son elli yılda ülke olarak kaybettiğimizi geri almanın zamanı geliyor; geleceğimizi!
Etiketler: Erkut Altındağ » İnovasyonİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları