logo

TÜROB, Yeni Dönem Hedeflerini Paylaştı

Soldan sağa: TÜROB Başkan Yardımcısı Armin Zerunyan, TÜROB Başkanı Müberra Eresin, TÜROB Genel Sekreteri İsmail Taşdemir’

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) 2 Mayıs 2019 tarihinde İstanbul Intercontinental Hotel’de turizm basını ile buluştu. TÜROB Başkanı Müberra Eresin, TÜROB Başkan Yardımcısı Armin Zerunyan ve Genel Sekreter İsmail Taşdemir’in katıldığı toplantıda sektörün genel durumu değerlendirildi. TÜROB Başkanı Müberra Eresin, şu konu başlıklarına değindi.

Olumlu Beklentilerimiz Sürüyor Ama…

Sektördeki 3-4 yıllık çok sıkıntılı bir dönemin ardından geçen yıldan itibaren yeniden yükseliş dönemi başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre yılın ilk 3 ayında Türkiye’ye yüzde 7 artışla 6 milyon 859 bin turist geldi. Özellikle Avrupa pazarlarının hemen hemen hepsinin artıda olması memnuniyet verici. Ancak en aktif pazarlarımız olan Körfez ülkelerinden düşüşler dikkat çekici. TÜİK verilerine göre de ilk çeyrek turizm geliri yüzde 4.6 artışla 4 milyar 629 milyon dolar oldu. Bu yükseliş döneminin yeniden başlaması elbette ki tüm sorunlarımızın çözüldüğü anlamına gelmiyor. Rakamlarımıza bakıldığında kitle turizminde ve yurtdışı pazarlardan beslenen merkezlerde artışlar oldukça yüksek gözüküyor. Ancak geri kalan kısımlarda, özellikle de iç turizm ve normal yurtiçi kaynak pazarlardan beslenen şehirlerde maalesef durumlar o derece parlak gözükmüyor. Bazı desteklerin verilmesi ihtiyacı var ancak her şeye rağmen, TÜROB olarak 2018’in iyi geçtiğini, 2019’un iyi geçeceğini ve hatta 2020’nin de Türkiye için çok önemli bir turizm yılı olacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren canlanacak olan cruise ve kongre turizmiyle biraz daha hareketleneceği umudumuz var. Bu yıla yönelik beklentilerimiz 2018 yılının üzerinde. 2019 yılına girerken bu öngörü ve beklentimizi dile getirmiştik. 2019 yılında oda hem oda fiyatlarında hem doluluk oranlarında minimum yüzde 10-15’lerde artış bekliyoruz. İstanbul Havalimanı’nın tam olarak devreye girmesiyle birlikte turizmde orta ve uzun vadede büyük bir potansiyel harekete geçecektir. Aynı zamanda halihazırda sağlanmış olan güvenli ortamının kesintisiz devamı turizm için hayati önemdedir.

Nisan Ayında Doluluklar Azaldı, Fiyatlar Arttı

– Türkiye’nin Mart 2019 otel dolulukları 2018 yılının aynı ayına göre yüzde 5 azalarak yüzde 64.2 olarak kaydedildi. Mart 2018’de bu oran yüzde 67.5 olmuştu. Mart 2019’da Türkiye’nin ortalama günlük satılan oda bedeli ise yüzde 4.6 artışla 63.3 Euro olarak gerçekleşti. Mart 2019’da Avrupa destinasyonları doluluk ortalaması yüzde 68.6 olurken, ortalama günlük satılan oda bedeli ise 104.3 Euro olarak tespit edildi.

– İstanbul’un Mart 2018’de yüzde 73.6 olan doluluk oranı, Mart 2019’da yüzde 2.5 azalarak yüzde 71.8 olarak ölçüldü. İstanbul’da Mart 2019’da, Average Daily Rate (ADR) olarak adlandırılan ortalama günlük satılan oda bedeli 77.3 Euro’a çıkarak 2018’e göre yüzde 4.6 artış gösterdi. Mart 2018’de bu rakam 73.9 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise (RevPAR) geçen yıla oranla yüzde 2 artış yaşandı ve 55.5 Euro olarak ölçüldü. Mart 2018’de bu rakam 54.4 Euro olmuştu. Yılın ilk çeyreğinde ise geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında doluluk oranı yüzde 68.2’den 67.3’e gerilerken, ortalama günlük satılan oda bedeli 71.2 Euro’dan 76.0 Euro’ya, oda başı elde edilen gelir 48.5 Euro’dan 51.1 Euro’ya yükseldi.

– Antalya’da Mart 2019 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3 azalarak, yüzde 58.4 oldu. Mart 2018’de bu oran yüzde 60.2 olmuştu. Ortalama günlük satılan oda bedeli 47.8 Euro olarak Mart 2018 ile aynı kaldı. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler geçen yıla oranla yüzde 3.1 düşüşle ve 27.9 Euro olarak gerçekleşti. Mart 2018’de bu rakam 28.8 Euro olmuştu. Yılın ilk çeyreğinde ise geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında doluluk oranı 57.7’den yüzde 59.4’e yükseldi. Ortalama günlük satılan oda bedeli 45.5 Euro’dan 44.7 Euro’ya gerilerken, oda başı elde edilen gelir çok hafif artışla 26.2 Euro’dan 26.5 Euro’ya yükseldi.

Mayıs Ayı ve Bayram Dönemi İstanbul’da Sakin

Nisan ayında yerel seçimlerin bir miktar olumsuz etkisini yaşadık, ancak Paskalya bayramının olumlu etkileri oldu. İstanbul’da bölgesel olarak Taksim bölgesi, Haliç gibi bazı yerlerde ortalamanın üzerinde doluluklar yaşandı. Mayıs ayında ise biraz daha yavaş. Gelecek haftadan itibaren Ramazan ayının da etkisiyle İstanbul’da özellikle iç turizmde yavaşlama bekliyoruz. Zaten Ramazan ayında genellikle şehir otelleri sakin geçer, etkinlikler azalır. Ramazan Bayramı döneminde de resort bölgeler elbette olumlu etkilenecektir. Bayram tatilinin 9 güne çıkarılması kararının erken açıklanması yerinde oldu. Herkes planını, programını ona göre yapabilecek. Ancak her zaman söylediğimiz gibi bayram dönemleri şehir otellerindeki doluluklarda kayda değer bir artış sağlamaz. 

Kalifiye Eleman Bulamıyoruz

2013’ten bu yana Türkiye ve İstanbul’da yaşanan birçok olumsuz hadisenin sonucunda otel dolulukları büyük oranlarda aşağı doğru düşünce, oteller de maalesef çok çalışanı işten çıkarmak zorunda kaldı. Eski çalışanlar maalesef sektöre geri dönmediler. Şu anda turizm sektöründe ana problem kalifiye personel bulmak. Özellikle orta seviye çalışan bulmakta sıkıntı var. Maalesef önümüzdeki yıl için orta kademe yönetici ve alt kademe kadro açısından şehir otellerinde personel bulma sıkıntısı var. Meslek liseleri bize çok fayda sağlayacak. MEB ile TÜROB olarak eğitim programları düzenliyoruz. Protokoller yaptık fakat bunların sonuçları geleceği güne kadar nereden baksanız bir yıl geçecek.

Esnek Çalışma Modeli Sektörü Rahatlatır

Bu konuda yeni bir düzenleme bu sezon sektörü büyük ölçüde rahatlatacaktır. Hem işveren hem çalışanın faydasına olacaktır. Öğrencilerin, kadınların çalışmasında çok avantajlı olur. Mesela bir öğrenci günde iki saat istihdam edilebilir. Düğün oluyor mesela. Sadece o düğün için artı 20 garsona daha ihtiyaç olabiliyor. Ancak düğün sonrası gerek olmayabiliyor.

İstihdamda Lokomotif Turizm

– Turizm istihdamında konaklama sektörü lokomotif niteliğindedir ve özellikle şehir otelciliğinde en istikrarlı alanı ifade eder. 2015 yılı rakamlarına göre turizmde direkt istihdam 600 bin kişi civarındaydı. Bunun 219 bini konaklama sektöründeydi. Turizm sektöründe konaklama, yiyecek-içecek hizmetleri ve seyahat acenteliği faaliyetlerini kapsayan üç alanda toplam istihdam 2018 yılı itibariyle yaklaşık 1 milyon kişi. Bunun 665 bini yiyecek-içecek, 260 bini konaklama, 50 bini seyahat acenteliği alanlarında.

– Konaklama sektöründe kayıtlı istihdam 2016 yılında 192 bin, 2017 yılında 205 bin oldu. Yani iki yılda 20 bin civarında bir istihdam kaybı söz konusu. Bu durum konaklama sektörünün, özellikle de şehir otellerinin 2016 ve 2017 yıllarında çok zor bir iki yıl geçirmesine rağmen çalışan sayısını muhafaza etmek için gösterdiği çabayı çok net bir biçimde gösteriyor.

– 2018 yılına geldiğimizde konaklama sektörünün istihdam kayıplarını geri almakla kalmadığını, istihdamını 260 bine çıkardığını görüyoruz. Yani 2018 yılında, 2017 yılına göre 55 binlik artış söz konusu. Bu yıl da bu düzeyde bir artış sürpriz olmaz. Ancak temkinli olmak gerekirse, yüzde 10-15’lik bir istihdam artışıyla konaklama sektöründe bu rakamın 300 bini aşmasını bekliyoruz.

Kadın İstihdamına Büyük Önem

Turizm sektöründe kadın istihdamı OECD ülkeleri ortalaması yüzde 33.8, Türkiye’de yüzde 32. Ancak Türkiye’de turizmde kadın istihdamı diğer sektörlerden 4.9 puan daha yüksek. Türkiye’de çalışanların cinsiyet ve sektörlere göre dağılımında turizmde kadın çalışan oranı diğer sektörlerden daha yüksek. Türkiye genelinde çalışanlar içinde kadınların oranı yüzde 27.6 iken turizmde kadın çalışan oranı yüzde 32.1. Hedefimiz sektörde yüzde 51 kadın istihdamına ulaşmak olmalı.

Yeni Dönemde TÜROB

Biz senelerdir şehir otellerinin bir arada olan, güncel konuları birlikte takip eden, sorunları birlikte izleyip çözüp gerekli desteği vermeye çalışan bir STK’yız. Dolayısıyla birincil hedefimiz Türkiye’deki şehir otelleri üye sayımızı yukarıya çıkarmaktır. Uluslararası markaların, zincir otellerin tamamı bizde üye. Tüm otellere aynı mesafede duruyoruz ve aynı şekilde her biri için fayda sağlamaya çalışıyoruz. Üye sayısını artırmak konusunda kesinlikle hedefimiz var. Büyük şehirlerde hemen her otel bize üye zaten, orada bir sıkıntı yok. Onun yanında bölgesel gelişimlerde daha aktif çalışıyor olacağız. Bölgesel gelişimlere de daha fazla eğiliyor olacağız.

52 Sektöre Kazanç Sağlıyoruz

Çok uzun zamandır savunduğumuz bir şey var. Türkiye’de Türk ekonomisine katkı sağlayacak yegane ve birincil sektör olarak turizmi görüyoruz. Turizm sektörü birçok ekonomik katkı sağlamakla birlikte en önemli özelliği bütün know-how’ın, bütün kullanılan ürünlerin, malzemelerin, insan gücünün tamamının Türkiye’den sağlanmasıdır. Yurtdışına hiçbir parasal çıkışı yok. 52 sektöre direkt kazanç sağlayan, besleyen bir sektör. İnsan gücü olmadan çalışma imkanı olmayan bir sektör. Robotlarla işletilemeyecek olan tek sektör. Yani istihdama en büyük katkıyı sağlayacak sektör.

Hedef Pazarlardan Olumlu İşaretler

Almanya: Pozitif beklentilerimiz sürüyor. Ancak Türkiye’ye yoğun seferleri olan iki havayolu şirketi battı. Bu gelişmenin etkilerine dikkat edilmeli. Bu uçuşların boşluğunu doldurmak gerekiyor. Almanya hem şehir hem resort otelleri için bizim vazgeçilmez pazarlarımızdan biri. Şehir otellerine daha çok geleceklerini düşünüyoruz. Yine büyük pazarlarımızdan biri olmaya devam edecek.

Çin: Ana beklentimiz Çin’den daha fazla turist alabilmek. Bütün dünya zaten o pazarın peşinde. Bizim yaptığımız çalışmalar sonunda iki önemli havayolu şirketi İstanbul’a tekrar sefer başlattı. Bu iki havayolunun uçması zaten çok çok önemli bir sonuç. Bazı mevzuat sorunları var ama zaman içinde çözüleceğini düşünüyoruz. Zaten çözemezsek Çin pazarından bir beklentimiz olması imkansız.

Japonya: Japonya pazarından çok fazla beklentimiz var. Geçtiğimiz yıllarda önemli düşüş kaydetti bu pazar. Kültür turizmi için geliyorlar. Türkiye zaten kültürel turlar için vazgeçilmez bir destinasyon. Yavaş yavaş tekrar yukarı gidiyor.

Hollanda: Yeniden 1 milyon barajını aştı. Yükseliş sürecektir. Beklentilerimiz olumlu.

İngiltere: Bu pazardaki durgunluk 2018 itibariyle pozitife geçti. 2019’da da aynı trendin devamını bekliyoruz. İngiltere Brexit nedeniyle biraz kendi derdine düşmüş durumda. Ama yine de İngiliz pazarında da Türkiye satışları açıldı. Özellikle şehir otellerinden bahsediyorum. Bir takım broşürlere girdi. Daha da artacaktır.

Ukrayna: Antalya’nın yanı sıra İstanbul, Kayseri ve Kapadokya’ya başlayan ilgi dikkat çekiyor. Kayseri’ye charter uçuşları başladı.

Yunanistan: En fazla gelişme gösteren pazarlarımızın başında geliyor. Yükseliş sürecektir.

Rusya: Geçen yıl talepte önemli artış oldu. Bu yıl artış aynı oranda olmasa da canlı bir pazar olmaya devam edecektir.

İtalya: Önemli artışlar var. İtalya pazarında çok büyük bir hareket görüyoruz. Neredeyse sıfırlamış bir pazardı. Birden bire önemli bir hareket başladı.

İspanya: İspanyollar daha yavaş, daha temkinli. Bu pazar da yavaş yavaş açılıyor.

Güney Amerika: Kişi sayısı henüz düşük olsa da Brezilya ve Arjantin gibi ülkelerden talepde ciddi artışlar söz konusu. Latin Amerika pazarı THY’nin birçok pazarda olduğu gibi uçuş sayılarının artırılmasıyla ivme kazandı. Çok büyük rakamlar değil belki ama sıfırdan gelen bir pazar. Ayrıca sadece yaz sezonunda değil bütün bir yıl geliyorlar. Bu da Latin Amerika pazarını önemli kılıyor.

Ortadoğu-Körfez: Vazgeçilmez pazarımız. Zaten yıllardır varolan bir pazar, hâlâ da artarak devam ediyor. Genel olarak Ortadoğu turistinin seyahat ettiği dönem Ramazan Bayramı’ndan başlıyor, okulların açıldığı eylül başına kadar devam ediyor. Şehir otellerimizde Ortadoğu hareketi de bu dönemde gerçekleşiyor. Daha çok seyahat eden Avrupalı turist genellikle şehir otellerinde pek temmuz, ağustos aylarında seyahat etmiyorlar. Şu anda özellikle 15 Mart’tan itibaren Ramazan Bayramı’nın başlamasına kadar şehirlerde Ortadoğu ağırlıklı demek pek doğru olmaz. Çinli var, Japon var, Hindistan var. Yani Pazar çeşitlenmesini yeniden sağlamaya çalışıyoruz.

Etiketler: » » »
Share
2960 Kez Görüntülendi.