logo

Uzay Yolu Teknolojileri

Erkut Altındağ

Erkut Altındağ
erkutaltindag@gmail.com
Uzay Yolu Teknolojileri

1966 yılında Amerika’da yayınlanmaya başlatan Uzay Yolu dizisi, gelecek elli seneye gerek dizilerle, gerekse çekilen uzun metrajlı filmleri ile damgasını vurmayı başardı. Uzay ortamında keşif duygusuna dayalı her yapım, insanoğlunun merak duygusuna hitap ettiği için her zaman ilgi çekici olmuştur. Yeni galaksilerde akıllı medeniyetler ile karşılaşma arzusu, “evrende yalnız mıyız” sorusuna aranan cevap nedeniyle bilimkurgu filmlerde uzay teması başarılı bir senaryo ve kurgu ile işlendiğinde başarı kaçınılmazdır. Uzay yolu dizisinin 50. yılının kutlandığı bu yıl içerisinde teknolojinin hangi noktadan ne aşamaya geldiği de başka bir tartışma konusu. Peki, dizide kullanılan ve o dönemlerde parlak bir hayalgücünün eseri olan, aslında “var olmayan” hayali cihazlar son elli yıl içerisinde icat edildi mi?

Öncelikle uzay yolu ekibinin iletişim için kullandığı cihazı ele alalım. Günümüzdeki istridye kapaklı cep telefonlarını andıran aygıt, özellikle Kaptan Kirk’ün ve Bilim Subayı Mr. Spock’ın sürekli Atılgan gemisi ile iletişime geçmesini sağlıyordu. Ses iletimi sağlayan cihaz, gezegenle uzay gemisi arasındaki iletişimde son derece başarılıydı. Sadece gemi mürettebatı gezegen üzerinde mağara veya yer altı binası gibi bir yerde ise o zaman iletişim mümkün olmuyordu. Muhtemelen bu hepimize çok tanıdık gelmiştir. İçinde bulunduğumuz yıllarda artık sesli görüşmeler demode olmuş durumda. Çeşitli programlar veya telefonların kendi donanımsal özellikleri sayesinde görüntülü görüşmeler oldukça sıradan bir hal aldı. Gerçi hala çeşitli noktalarda şebekenin olmaması iletişimi aksatsa da, Uzay Yolu dizisinde bile bu sorunun gelecekte de devam ettiğini görmek insanın içini biraz rahatlatıyor. Demek ki buna alışmamız gerekiyor.Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, gelecekte de sinyal yok uyarısını alacağız.

Gemi bilgisayarı ise başka bir inceleme konusu. O dönemlerde bizim bildiğimiz türde bilgisayarların olmamasına rağmen, dizinin yapımcıları ve senaristi bir “akıllı” bilgisayarı senaryoya eklemiş. Bant benzeri kayıt aygıtları ile çalışan cihaz, herhangi bir monitöre gerek duymadan da sadece sesli iletişi destekleyerek personelin sorularına cevap verebiliyor, önerilerde bulunuyor. Bu teknoloji günümüzde fazlasıyla var. Hatta Siri, Cortana gibi yapay zekalar ile telefonlarımız kadar yakınımızda. Ayrıca çok gelişmiş bilgisayarlar da şu anda insanoğluna hizmet ediyor. Bir başka efsanevi Uzay Yolu aygıtı ise “trikoder”. Bu cihaz veri analizi yapabiliyor, sahip olduğu sensörler sayesinde etrafı tarıyor ve kayıt yapabiliyor. Günümüzdeki tablet bilgisayarları andıran bir yapıya sahip, sadece biraz daha mekanik. Artık tablet bilgisayarların ve telefonların GPS sayesinde konum tespit edebildiği, yüksek çözünürlüklü resim çekebildiği ve üzerindeki sensörler ile nabız bile ölçtüğünü varsayarsak dizideki bu teknolojiye de çok yakınız. Muhtemelen yeni onyılda bu teknoloji aşılacak. Işınlama teknolojisine gelirsek, belki de bu yüzyılda sahip olamayacağımız tek teknoloji bu olsa gerek. Bu konuda bilim insanları henüz yolun başında. Sadece çok ufak ışık hüzmelerini belirli mesafelere ışınlayabiliyorlar. Ancak söz konusu olan bir canlı olduğunda, fiziksel unsurlardan ziyade bilincin nasıl transfer edileceği merak konusu. Bunu bilmek için henüz çok erken, yine de bilim dünyasındaki gelişmelerin hızına bakacak olursak çok geçmeden önemli adımların atılacağını tahmin etmek zor olmayacaktır.

Gelelim Atılgan’a. Bu tarz bir gemi inşa edildiğinde en önemli sorun yerçekimi olacaktır. Nasıl bir yerçekimi teknolojisi ile geminin etrafında dönmesine gerek kalmadan yapay yerçekimi oluşturulacağı henüz çözülmüş değil. Yine de son yıllarda özel sektörün de uzay taşımacılığı işine girmesinden dolayı uzay teknolojilerinin çok hızlı ilerleyeceği düşünülüyor. Yeni nesil iyon motorlarının da gemilerde kullanılması ile mesafeler daha hızlı aşılacak. Elbette ışık hızında yol almak bir hayal. Yine de dünyadaki gelişmeler bakıldığında eskiden insanların hayal ettiği bir çok teknolojinin şu anda günlük kullanımda olduğunu görüyoruz. Uzay Yolu dizisi sadece bir televizyon yapımı değil, milyonlarca hayran topluluğu ve NASA’ya bile ilham olan fikirleriyle bir fenomene dönüşmüş durumda. Daha önce hiç gidilmeyen yerlere giden bir ekibin parçası olma hayali peşinde, bugüne kadar çekilen tüm Uzay Yolu dizilerini toplam 570 saat boyunca izleyebilirsiniz. Bu zaman diliminin ardından dünyaya olan bakış açınızın değişeceği de kesin…

Etiketler: » »
7307 Kez Görüntülendi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Cep Telefonunuzu Şarj Ederken Nelere Dikkat Etmelisiniz ?

    01 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Cep telefonunuzu şarj ederken telefonunuzdan daha fazla verim alabilmek için bazı konulara dikkat etmelisiniz. Çünkü günümüzde cep telefonları modern yaşamın bir parçası haline geldi. Telefonların doğru bir biçimde şekilde şarj edilmesi cihazın performansını arttırır. Dahası ekonomik ömürlerini de uzatır. Telefonunuzu Şarj Ederken İşte size şarj ederken dikkat etmeniz gereken bazı temel bilgiler Güvenli Bir Yerde Şarj Edin Telefonunuzu şarj ederken ıslak alanlardan ve çevresinde su bulunan yerlerden uzak durun. Özellikle kablonuzda hasa...
  • Sosyal Medyada Dunning-Kruger Etkisi

    01 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Sosyal medya, günümüzde bireylerin düşüncelerini, duygularını ve bilgilerini paylaşmaları için popüler bir platform haline geldi. Fakat bazen sosyal medya üzerindeki tartışmalar ve bilgi paylaşımları Dunning-Kruger etkisi ile açıklanabiliyor. Sosyal psikologlar David Dunning ve Justin Kruger’ın ortaya çıkardığı bu önyargı ile kişiler bir hayalî üstünlüğün bilişsel önyargısı ile ilişkilendiriyorlar. İnsanların yetersiz olduğu durumları fark edememesi hali olarak da açıklanabilir. Bu durumda olan insanların yeterlilik düzeylerini nesnel olarak de...
  • DJI Air 3: İki Ana Kamera İle Geldi

    01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları

    Yeni DJI Air 3, çığır açan ikili ana kamera sistemiyle dikkat çeken bir drone. DJI Air 3, 46 dakikaya varan uzun pil ömrü ile de öne çıkıyor. Gelişmiş pil teknolojisi sayesinde tek bir şarjla uzun süreli uçuşlar mümkün olurken, pilin hızlı bir şekilde şarj olabilmesi de özel bir ayrıntı. Bu gelişmeler sayesinde DJI Air 3'ü uzun uçuşlar yapmak isteyenler için ideal bir seçenek haline getiriyor. Ayrıca Air 3, her yöndeki engelleri hem algılıyor hem de bunlardan kaçabiliyor. Kullanılan çift kamera, daha uzun uçuş süreleri ve gelişmiş güvenlik gibi...
  • YouTube’da Herkese Açık Kullanıcı Adı Nedir?

    01 Ekim 2022 Köşe Yazıları

    YouTube’un herkese açık kullanıcı adı, kullanıcıların sizi bulmasına ve sizinle bağlantı kurmasına yardımcı olan yeni bir özellik olarak dikkat çekiyor. Kanal adından farklı olarak, herkese açık kullanıcı adı her içerik üretici için benzersiz olacak. Böylece YouTube'da kişiye özgü kimliğinizi daha kolay oluşturursunuz. Kullanıcı Adları ve Kanal URL'leri Herkese Açık Olacak Herkese açık durumda olan kullanıcı adınız kanal URL'lerinde görünecek. Kişiselleştirilmiş olan URL, herkese açık kullanıcı adı için genel olarak belirleyici olacak. Herk...