Son Dakika
Yıllardan beri dünyamızın uzaylılar tarafından işgal edilmesi, sömürülmesi, yok edilmesi ve buna benzer birçok iç açıcı konuyu işleyen sinema filmleri ve televizyon dizileri tarafından kuşatılmış bulunuyoruz. Akıllı uzay formları var ise bir şekilde bize ulaşabilme ihtimalleri de bulunuyor. Belki de uzay yolculuklarını çok basit kılan bir teknoloji geliştirmiş olabilirler. Çok hızlı bir uzay gemisi olabileceği gibi zamanı bükebilen veya kuantum mekaniklerine göre yol alan ve bildiğimiz fizik kurallarının ötesinde seyahat edebilen bir taşıt kullanıyor olabilirler. İnsan teknolojisini ve mevcut bilimsel paradigmaları düşünerek bu soruya net bir cevap verebilmek mümkün değil. Bu sınırların ötesinde bir düşünce yapısı geliştirmemiz gerek. Ancak uzaylılar ile ilgili bir gerçek varsa o da insanlara, özellikle fırsatları önceden sezebilen girişimcilere tonla para kazandırmasıdır.
Peki nasıl oluyor da uzaylı dedikoduları dünya ekonomisini etkiliyor? Temel felsefesi çok basit bir nedenle açıklanabilir. Günümüzde tüm bilim dallarının bir sahtesi ile karşılaşmak mümkün. Tıp biliminin karşısında koca karı ilaçları ve bazı alternatif tedavi teknikleri var. Fiziğin işin içinden çıkamadığı noktalarda metafizik kavramını kullananlar var. Psikolojinin karşıt bilimi parapsikoloji, astronominin ise astroloji olarak karşımıza çıkıyor. Hangi bilim açıklama yapmakta yetersiz kalırsa hemen devreye zıt fakat sahte bilimi devreye giriyor. Bahsettiğimiz her gerçek veya sahte bilim kendine bir istihdam alanı oluşturuyor. İşin içine biraz gizem ve merak da girince medyum, astrolog veya metafizikçi gibi yeni sahte veya gerçekten uzak meslek alanları beliriyor. Açıklanamayan olaylara olan merak duygusu ve gizemli bilgileri öğrenmenin cazibesi bu tip sahte bilimleri ekonomik bir yapıya dönüştürüyor. Böylece müşterisi olan yeni sektörler ortaya çıkıyor. Kitaplar, televizyon programları ve bunun gibi sosyal medya araçlarını da kullanarak bir çok kişi yüksek düzeyde para kazanabiliyor. Erich Von Daniken’i hatırlarsak 1968 yılında yazdığı “Tanrıların Arabaları” kitabı dünya çağında milyonlar satmış ve ismini markalaştırmıştı. 1993 yılında çekilmeye başlayan Gizli Dosyalar (X-Files) en uzun süre prime time kuşağında kalan dizilerinden başında yer alıyordu. Tam 9 sezon boyunca paranormal olayları ve dünya dışı akıllı varlıkları anlatan ve tüm sezonların toplamına baktığımızda belki de belgesel niteliğinde olan bir yapımdı. Son yılların en önemli yapımcılarından olan J.J. Abrams ortaya çıkmadan önce herkes X-Files’in yapımcısı Chris Carter’ı konuşuyordu. Sonuç itibariyle bu isimler “gizem” unsuru sayesinde milyon dolar kazanan ve milyarlarca dolarlık bir endüstri oluşturan isimlerin başında geliyor. Şu anda büyük bütçeli Hollywood yapımlarının tam odak noktası ya uzaylılar, ya da akıl dışı olay ve fenomenleri anlatan kurgusal yapımlar. Türkiye’de ise bilimkurgu alanında çalışmalar çok zayıf. Birkaç komedi tabanlı uzay filmi dışında hiçbir kült filme sahip değiliz. Yıllar önce birkaç bölüm çekilen “Sır Dosyası” dışında bu alanda şansını deneyen yönetmen veya yapımcı da olmadı. Gerçi hem yapımcıları hem de oyuncuları şu anda bir çok önemli yapımda yer alıyorlar.
2014 yılında ülke olarak bu alanda yeni yatırımlar yapmalı ve hem yazılı hem de görsel sanatları kapsayacak şekilde ürünler geliştirmemiz gerekiyor. Bu bir kitap olabileceği gibi gişe rekortmeni bir bilimkurgu da olabilir. Dünyada bu kadar çok örnek varken bizim de klasik eserler arasında yer alabilecek bir sinema filmi veya televizyon dizisi çıkartmamız bir zaruriyet. Ülke ekonomisine yapacağı katkıyı da göz önüne alırsak yeni bir istihdam alanı oluşturacağına da kesin gözüyle bakılabilir. Son olarak da, dünya dışı akıllı varlıklar konusunda birkaç açıklama yapmak gerekebilir. Uzaylılar gerçekten var mı? Dünyamızı ziyaret ediyorlar mı? Görüntü ve ses kaydı teknolojimiz bu kadar gelişmişken, dünyada milyonlarca güvenlik kamerası kayıtta iken halen kimsenin elinde net bir delil olmaması uzaylı dostlarımızın dünyaya sıkça gidip geldiklerini tezini maalesef çürütüyor. Hepimiz dünya dışından gelecek bir sinyali, atmosfere girecek bir gemiyi umutla bekliyoruz. Bir ihtimal daha var ki düşünmesi bile korkutucu: Belki de uzaylı yaşam formları çoktan dünyaya gelmiş ve aramıza karışmış olabilirler. Hatta yaptıkları deney kapsamında onlardan birisiyle evli bile olabiliriz! Unutmayalım ki, saklanmanın en iyi yolu göz önünde olmaktır…
Yrd. Doç. Dr. Erkut Altındağ
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Beykent Üniversitesi
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
01 Ekim 2024 Köşe Yazıları
01 Aralık 2023 Köşe Yazıları
01 Ağustos 2023 Köşe Yazıları
01 Ekim 2022 Köşe Yazıları